İlk imza Fatma Aksal'dan
AK Parti Edirne Milletvekili Fatma Aksal, Su Ürünleri Kanunu'nda değişiklik teklifinin gelecek nesiller açısından deniz varlıklarının korunması amacıyla hazırlandığını belirterek, '48 yıldır beklenen bir düzenlemeydi. Biyoçeşitliliğin artırılması amacıyla çok güzel işler yapılacak.' dedi.
Aksal, ilk imza sahibi olduğu Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bu hafta TBMM Genel Kurulunda görüşülecek teklifin, balık varlığını sürdürülebilir hale getirmek ve gelecek nesiller açısından deniz varlıklarının korunması amacıyla hazırlandığını belirtti. Balıkçılığın, insanların ilk çağlardan bu yana meşgul olduğu bir meslek olduğunu dile getiren Aksal, 1971'den beri yürürlükte bulunan Su Ürünleri Kanunu'nun güncelleneceğini söyledi. Aksal, gelişen teknoloji ve ekonomik ihtiyaçların su ürünlerine ilişkin düzenlemeyi gerektirdiğini, bunun için Su Ürünleri Kanunu'nda yetiştiriciliği de kapsayan değişiklik yapılacağını ifade etti. Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin, su ürünleri yetiştiriciliğinde önemli potansiyeli olduğuna dikkati çeken Aksal, "Bu yüzden düzenleme, su ürünleri yetiştiriciliği ve onların tabi olacağı kuralları da beraberinde getiriyor. Bunun ötesinde su ürünleri yetiştiriciliği yapılacak alanların kiralanmasını da kapsıyor. Bu alanların kiralanmasına ilişkin yetki daha önce il özel idarelerindeydi. Düzenlemeyle bunların devri Tarım ve Orman Bakanlığına verilecek. Kiralamalar bir elden yapılacak." diye konuştu.
Aksal, 20 metre ve altındaki su
yapılarında balık geçidi yapılmasını teklif ettiklerini belirtti. Trolle
avcılığa düzenleme getirileceğini, avlanma amaçlı ışık kullanan gemilere idari
para cezası öngörüldüğünü anlatan Aksal,
"Işıkla avcılığı yasaklıyoruz. Işıkla avlanmaya 50 bin lira ceza
verilecek. Cezaların uygulanmasında da önemli değişiklikler var. Caydırıcılık
amacıyla idari cezalar getiriyoruz." dedi.
Yunus türlerini koruma altına alan ve
Türkiye'nin taraf olduğu Bern Sözleşmesi'ni hatırlatan Aksal, "Bern
Sözleşmesi'ni imzaladık. Teklifle, bu anlamda her çeşitte yunus avcılığını
yasaklıyoruz. Buna ilişkin düzenleme yapıyoruz." diye konuştu.
Amaçlarının, balık çeşitlilik ve gelecek
jenerasyonlar açısından balık varlıklarının koruması olduğunu belirten Aksal,
"Kimseyi zor durumda bırakmak istemiyoruz. Düzenleme yasalaşırsa herkes
kazanacak." ifadelerini kullandı.
Teknolojinin gelişmesi, endüstriyel
gemilerin ortaya çıkmasıyla son yıllarda dünyada balık miktarı ve çeşidinin
giderek azaldığına değinen Aksal, şöyle konuştu: "Kanun teklifimizle
yapmak istediğimiz, balık çeşitlerimizi korumak ve balıkçılığı sürdürülebilir
bir hale getirmek. Türkiye'nin balık yetiştiriciliğinde ciddi potansiyeli var.
Balık yetiştiriciliği demek aynı zamanda ihracat, döviz demek. Bunun için
yetiştiriciliği de teşvik ediyoruz ama herkes bu işleri kurallara uyarak
yapacak. Kurallara uymayanlara caydırıcılığı artırmak amacıyla uygulanabilir
cezalar getiriyoruz."
Fatma Aksal, düzenlemenin balıkçılığa
ilişkin daha çok istidam alanı oluşturacağını, böylece su ürünleri
mühendislerine ihtiyacın da doğal olarak artacağını vurguladı. Teklifle, su
ürünlerinin korunması amacıyla kaçakçılığa da ağır cezalar getirileceğini dile
getiren Aksal, şöyle devam etti: "Kendi bölgem Saros Körfezi'nde midye ve
deniz patlıcanı kaçakçılığı had safhada. Kum midyesi ve deniz patlıcanları,
denizlerimizi temizliyor. Bu ürünler kaçak yollardan avlanıyor ve kaçak
yollardan yurt dışına çıkarılıyor. Bu konuda cezalar hem çok az hem de
uygulanabilir değil. Bu ürünleri kaçak olarak avlayanların istihsal
vasıtalarına el konacak. Kaçak yollardan dışarıya çıkaranlara da ciddi para
cezaları verilecek. Bunun iki yıl içinde tekrarlanması halinde de hapis
cezaları getirilecek."
Aksal, bunun 48 yıldır beklenen bir
düzenleme olduğunu vurgulayarak, "Gerçekten büyük ihtiyaç var.
Biyoçeşitliliğin artırılması amacıyla çok güzel işler yapılıyor. Muhalefete
söyleyeceğim, destek olmaları. Bu kanunu hep birlikte Meclisten çıkaralım.
Denizler hepimizin, su ürünleri hepimizin. Bunları korumak, gelecek
jenerasyonlara da devam ettirmek için muhalefetten de destek istiyorum."
değerlendirmesinde bulundu.
Teklifteki
düzenlemeler
Teklife göre, ticari amaçlı su ürünleri
avcılık ya da yetiştiricilik faaliyetinde kullanılacak gemiler ve diğer su
vasıtaları için de Tarım ve Orman Bakanlığından ruhsat tezkeresi veya izin
alınması zorunlu olacak. Balıkçı barınakları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığınca
yapılacak, bunların kiralanmalarına yönelik çalışmalar ise Tarım ve Orman
Bakanlığınca yürütülecek. Kanuna aykırı fiiller sonucunda oluşan masraflar,
aykırılığı işleyenden, gemi sahibi veya donatandan tahsil edilecek. Su ürünleri
kontrol görevlilerine yardımcı olmak üzere bakanlıkça fahri su ürünleri
görevlisi görevlendirilebilecek. Teklifle, iç sular, Karadeniz, Marmara Denizi,
İstanbul ve Çanakkale boğazlarında, gemilerdeki faaliyetlerin yürütülmesinde
gerekli olan aydınlatma hariç, avlanma amaçlı ışık kullanan gemiler için sahip
veya donatanlarına 50 bin lira idari para cezası verilecek. Su ürünlerinin
geçmesine mahsus balık geçidi veya asansörleri yapmayanlara veya istenen
tedbirleri almayanlara aykırılığın giderilmesi için süre tanınacak, aykırılığı
gidermeyenlere 100 bin liradan 200 bin liraya kadar idari para cezası
kesilecek. Avcılık istihsal hakkını kiralayan kooperatif, kooperatif birliği
veya köy birliklerinin, düzenlemelere aykırı hareket eden başkan ve yönetim
kurulu üyelerine ayrı ayrı 2 bin 500 liradan 25 bin liraya kadar idari para
cezası verilecek. Teklifle, Su Ürünleri Kanunu'nda yer alan idari yaptırımların
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yeniden düzenleniyor. İdari para
cezaları, mahallin en büyük mülki amiri ile Sahil Güvenlik Komutanlığının yetki
ve sorumluluk alanlarında Sahil Güvenlik Komutanlığınca görevlendirilen
personel tarafından uygulanacak. Tarım ve Orman Bakanlığı, su ürünleri avcılık
ve yetiştiricilik verilerini elde etmek, faaliyetlerini izlemek ve kural
ihlallerini tespit etmek amacıyla her türlü teknik alet ve sistemlerden
yararlanabilecek. Bakanlıktan izin alınmadan deniz ve iç sularda balıklandırma
yapılması veya bu kaynaklara diğer su ürünlerinin bırakılması yasaklanacak.