Hava sıcaklıkları teknolojik cihazları da etkiliyor
Hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, teknolojik cihazlar ve cep telefonları için de olumsuz etkiler doğuruyor. Telekomünikasyoncu Ziver Akoğlan, vatandaşları cep telefonlarını sıcak havadan korumaları konusunda uyarılarda bulundu.
Aşırı sıcaklar, insanlar ve sokak hayvanlarının yanı sıra teknolojik cihazları da etkisi altına alıyor. Özellikle cep telefonları, aşırı sıcaklara maruz kaldığında fazla ısınarak kendini otomatik olarak kapatabiliyor. Vatandaşların cep telefonlarını sıcak havalardan koruması büyük önem taşıyor.
Özellikle araç içinde, deniz kenarında şezlong üzerinde veya şarja takılı bırakılan cep telefonları, yüksek sıcaklık nedeniyle risk altında kalabiliyor. Telekomünikasyoncu Ziver Akoğlan, cep telefonlarının aşırı sıcaklardan etkilenmemesi için önemli tavsiyelerde bulundu.
Akoğlan, cep telefonlarının aşırı sıcaklardan korunması için basit yöntemlerin olduğunu aktardı. Telefonun ısındığı durumlarda, 15 dakika boyunca buzdolabında bekletilmesi, cihazın kendine gelmesine yardımcı olduğunu ifade eden Akoğlan, soğuk ortamlarda telefonların arıza yapmadığını belirtti.
Sıcak havalarda ise içindeki parçaların ısınarak lehimle donduğunu ve bu durumun telefonun arızalanmasına neden olduğunu dile getiren Akoğlan, şunları kaydetti: "Deniz kenarında, denize giriyor vatandaş koyuyor şeyin üstüne, şezlongun altına bile koymuyor. Denize giriyor acele, orada o güneş direkt geldiği zaman içinde 65-70 derecelere çıkan bir sıcaklık oluşturuyor. Ya da bir başka durum telefonu cebinde unutup denize giriyorlar. Deniz suyu aynı idrar gibi, amonyak ve tuz o kanalları yakıyor. metal işlenmiş, bakır kanalları. Dolayısıyla bunların temizlenmesi falan çok zor. Ya o anda 10 telefondan 2-3 tanesi kurtulabiliyor, çok tatlı suyun içinde yıkanmak gerekiyor. Ama şu anda telefonlardaki izolasyonlar dolayı yıkamak da yetmiyor. Eski telefonlar çok iyiydi, suya sokuyorsun, komple suyun içine koyuyorsun torbada, su her yerine gidiyordu. O deniz suyunu veya tuzlu suyunu, idrar suyunu alıyordu. Şimdi yıkasan da içine gitmiyor ki sıvı. Deniz suyu gitmiş, onu almak için senin 2-3 gün durması lazım, orada zaten telefonun çöpe gitmesine sebep oluyor"
Akıllı telefonların artık sosyal medya uygulamaları ile işlemci ısınması yaşadığı, bunun yanında güneş ısısı ile telefonların risk altında büyük hasarlar oluşturabileceğini dile getiren Akoğlan, “Cep telefonları teknik tarifnamelerinde hepsinin ısıları yazar. Eksi 30 derece, artı 40- 65 arası diye yazar. Bu kesinlikle güneşin altında duracak diye de bir şey değil. Sıcak ortam illa güneş altında olmaz. Sıcak yerlerde çalışanlar kaynak atölyeleri, sıcak ekmek fırınları, bunlar da direkt ısıyla telefonu etkileyebilen şeyler. Yani ekmek fırınında adam fırının yanına koymuştur fırıncı, oradaki ısı bile normal telefonun arzu ettiği ısının üzerindedir. Telefonlarda şey var. Ve artık telefonlarda işlemciyi çok kullanıyoruz. Neyle, WhatsApp Twitter, Instagram. Bu gibi sosyal medyalar devamlı açık halde. Açık halde olmaları telefonu hep aktif halde tutuyor. Şebekeyle irtibat halinde. Veya internetle aktif halde oluyor. Aktif halde olmaları işlemciyi devamlı kullanır halde tutuyor. İşlemciler yetersiz, zayıf, kapasitesi düşükse zorluyor bu sefer, ısınmaya başlıyor" şeklinde konuştu.
Kuryelerin telefonlarını ceplerine koyduktan sonra fermuarı çekmeyi unuttuğunu ve birçok sorunla karşılaştığını aktaran Akoğlan, telefonu cebine koymaktan ziyade boynuna asılan kılıflardan alıp kablosuz kulaklıkla kullanmalarını tavsiye etti. İşlemcilerin aşırı ısınmasından kaynaklı birçok teknolojik cihazın tamir bile edilemediğini dile getiren Akoğlan, ana kartın ısınmasına müsaade edilmemesi gerektiğine dikkat çekti.
