Hava kirliliği yüzde 53 azaldı
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Lokman Hakan Tecer, araç trafiğinde yaşanan azalma sayesinde Trakya genelinde hava kirliliğinde yüzde 53 iyileşme görüldüğünü bildirdi.
Prof. Dr. Tecer, yaptığı açıklamada, koronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler sayesinde vatandaşların büyük oranda evlerinde kaldığını belirtti. Bu durumun araç kullanımını önemli düzeyde düşürdüğünü ifade eden Tecer, "Araç trafiğinin azalması bölgemizdeki hava kalitesine de olumlu etki yapmıştır. Azot dioksit (NO2) yoğunluğunda büyük düşüşler görülmeye başlandı. Bölgemizdeki Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Çorlu, Çerkezköy, Keşan ve Lüleburgaz hava kalitesi istasyonundan aldığımız verileri analiz ettiğimizde özellikle trafikten kaynaklandığını bildiğimiz hava kirletici olan azot dioksit, 11 Mart'tan itibaren azalma trendi göstermiştir." ifadelerini kullandı.
Tecer, insanların özellikle mart ayının
ikinci yarısından itibaren evlerinde kalmasıyla, havayı kirleten faktörlerin de
azaldığını dile getirdi. Bölgede hava kalitesinin her geçen gün arttığına
işaret eden Tecer, "7 hava kalitesi istasyonunun ortalaması 73,04
mikrogram olan konsatrsayon, nisanın ilk haftası 34,12 mikrogram seviyesine
kadar düşmüştür. Bu dönemde hava kalitesinin bir göstergesi olan azot dioksit
konsantrasyonlarında yüzde 53 oranında bir azalma yaşanmıştır." diye
konuştu.
"Kent
merkezlerinde yüzde 70'lere varan iyileşme oldu"
Tecer, herkesin alınan koronavirüs
tedbirlerine uyması gerektiğinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Hava
kalitesindeki olumlu iyileşmeler Ergene havzasındaki 7 merkezde de kendini
göstermiştir. Tüm kent merkezlerinde hava kalitesinde yüzde 70'lere varan
iyileşme olmuştur. Trakya genelinde ortalama iyileşme ise yüzde 53 seviyesinde
gerçekleşmiştir. Hava kalitesindeki bu iyileşmelerin insan sağlığının
korunmasına da katkı sağlayacağını söyleyebiliriz. Sağlık alanındaki etkilerini
ilerleyen zamanlarda göreceğiz."
Tecer,
geçmişte Trakya'da çocuk yaşlarda solunum yolu, astım ve akut bronşit
rahatsızlıklarıyla ilgili hastanelere başvurularda bir artış yaşandığına
dikkati çekti. KOAH ve kardiyovasküler hastalıklarla ilgili risklerin yetişkin
erkeklerde daha fazla tespit edildiğini vurgulayan Tecer, "Kadınların
erkeklere göre daha riskli olduğu hastalık grupları da genellikle astım, akut
bronşit ve solunum yolu hastalıkları olmuştur. Hava kirliliğine maruziyetten en
çok kız çocuklar solunum sistemiyle ilgili tedavi görürken, çocuklar arasındaki
astım riski erkek çocuklarda daha fazla tespit edilmiştir." dedi.
Prof.
Dr. Lokman Hakan Tecer, hava kirliliğine atfedilen solunum ve kardiyovasküler
hasta sayısının koronavirüs ile mücadele kapsamında alının "evde kal"
tedbirleriyle azalacağını öngördüklerini vurgulayarak, "İnanıyorum ki bu
bilinç ve duyarlılıkla bu salgını en az acı ve kayıpla geride bırakacağız.
Devlet ve millet olarak bu zor günlerin üstesinden hayatın pek çok alanında
yeni bir tavır alarak, yeni bir yaşam tarzı benimseyerek, su, gıda gibi doğal
kaynaklarımızı da koruyarak geride bırakacağız." değerlendirmesinde
bulundu.