Gürkan'ın korteji neden duraksadı?
Edirne Valiliği, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında törenler düzenledi. Atatürk Anıtı'nda düzenlenen törene Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, belediye personeli ve CHP-İYİ Parti İl Örgütlerinin katılımıyla belediye binasından Atatürk Anıtı'na düzenlediği yürüyüş ile katılırken kortejin yürüyüşünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na eleştirileri duraksattı. Erdoğan'ın eleştirilerinin sona ermesi üzerine kortej, tören alanına giriş yaparken Demokrasi ve Milli Birlik Günü, törenlerle kutlandı.
Edirne Valiliği, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsamında törenler düzenledi. Atatürk Anıtı'nda düzenlenen program müzik ve sinevizyon gösterimi ile başlarken; törene Edirne Valisi Ekrem Canalp ve eşi Dr. Ayten Canalp, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Yüksel Erdin, Belediye Başkanı Recep Gürkan, Cumhuriyet Başsavcısı Fatih Karabacak, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, siyasi parti il başkanları ve vatandaşlar katıldılar.
Belediye
Başkanı Recep Gürkan, törene Edirne Belediyesi personeli ve Cumhuriyet Halk
Partisi (CHP) Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı ve parti üyeleri ile belediye
binası önünden Atatürk Anıtı'na düzenledikleri yürüyüş ile katılırken; yürüyüş
sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması, korteji duraksattı.
Erdoğan'ın konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, 'O gece burası
iki anı tespit etti. Bunlardan bir tanesi saat 23.15 civarı ve tankların
arasından Sayın Bay Kemal gelip Bakırköy'e geçti' ifadelerine yer vermesiyle
birlikte kortej bir süre yürüyüşü duraksatırken; Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu ile
ilgili eleştirilerinin son bulmasıyla birlikte yürüyüş devam etti.
Atatürk
Anıtı'ndaki törenler, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk,
silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve Edirne
Belediye Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. İstiklal
Marşı'nın okunmasının ardından törende Üç Şerefeli Camii İmam Hatibi Sefa
Taşkesenlioğlu, Kur'an-ı Kerim tilaveti okudu. Törende, Edirne Belediye Bandosu
da kahramanlık marşları çalarken; belediye bandosunun performansı sırasında
sağanak yağmur yağışı oldu.
'Bu meydan, demokrasi meydanıdır'
Yağmur
yağışının artması nedeniyle tören programında değişiklikler yapılırken; 15
Temmuz konulu video gösteriminin ardından Edirne Valisi Ekrem Canalp, konuşma
yaptı. Canalp, 15 Temmuz 2016'da gökten yağan bombalar ve mermilerin, Türk milletini
meydanlardan dağıtmaya yetmediğini belirtirken; 'Bugün, 15 Temmuz 2019'da da
gökten yağan sağanak yağmurun Edirnelileri bu meydanlardan dağıtmadığını
görmekten dolayı büyük mutluluk ve gurur duyuyorum. İçinde bulunduğumu bu
meydan, demokrasi meydanıdır. Çünkü bundan 3 sene önce Edirneliler bu meydanda
demokrasilerine sahip çıktılar. Bu meydan aynı zamanda milli birlik meydanıdır.
Çünkü bundan 3 yıl önce Edirneliler, yine bu meydanda milli birliklerini,
ruhlarını, duruşlarını ve heyecanlarını çok net biçimde gösterdiler' dedi.
'Çalışkan, disiplinli ve güçlü olmalıyız'
Canalp,
konuşmasında dünya haritasına dikkat çekerken; 'Türkiye'nin içinde bulunduğu
coğrafyanın, dünyanın kilit noktası olduğunu çok net bir şekilde görebiliyoruz.
Memleketimiz Türkiye, kıtaların kesişme noktasıdır. Tarihin her döneminde bu
memleket, coğrafi ve stratejik olarak dünyanın en önemli, kritik yeri olmuştur.
Bugün de yine aynı şekilde bizim vatanımız, dünyanın coğrafi, jeopolitik olarak
en önemli noktasıdır. Geçen 30 sene içinde uluslararası politikada dünyanın
çatışma noktalarına şöyle bir bakalım. Çok net bir şekilde göreceğiz ki
Türkiye'nin ve buluşmuş olduğu coğrafya, bütün sıcak çatışmaların neredeyse
tamamının yaşandığı coğrafyadır. Yanıbaşımızda olan Balkanlar, diğer tarafımızda
Kafkasya, güneyimizde Ortadoğu ülkeleri, Karadeniz'in kuzeyi, son 30 yıldan
beri Türkiye'nin yaşamış olduğu coğrafyadaki çatışma noktaları olduğunu çok net
biçimde ortaya koymaktadır. Böylesi sıcak çatışmaların olduğu bir coğrafyada
yaşıyor olmak, milletimize her zaman için büyük bir sorumluluk yüklemektedir.
Türk milleti, bundan dolayıdır ki her zaman için disiplinli bir millet olmak
zorundadır. Türk milleti, her zaman için çalışkan bir millet olmak zorundadır. Türk
milleti, her zaman için güçlü bir millet olmak zorundadır. Çünkü içinde yaşamış
olduğumuz coğrafya, bizi buna mecbur kılmaktadır' sözlerine yer verdi.
'Aynı ruhla yaşıyoruz'
Türkiye'nin
3 yıl önce devlet içinde çöreklenen FETÖ'cü bir çetenin darbe teşebbüsüne maruz
kaldığını söyleyen Canalp; 'Meydanlarımızda, insanlarımızın üzerine, gökten
bomba yağdırdılar. Ankara'da hedef aldıkları yerlere şöyle bir bakmamız,
darbecilerin amaçlarının ne olduğunu çok net bir şekilde ortaya koyuyordu.
Darbeciler, bu devletin temsil makamı olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni
bombaladılar, bu milletin iradesinin temsil makamı olan TBMM'yi bombaladılar,
bu milletin can evlatları olan Özel Harekât Daire Başkanlığı'nın karargâhını
bombaladılar. Bunların amaçları, bu milletin varlığıydı, bu milletin varlığını yıkmaktı,
bu devletin birliğini bozmaktı, bu milletin dirliğini bozmaktı. Ama
darbecilerin hesaba katmadıkları bir şey vardı; o da Cumhurbaşkanımızın
çağrısıyla birlikte bu camileri, sokakları, meydanları dolduran milletimizin
ruhuydu. Darbecilerin hesaplayamadıkları şey, asil bir ruhla ve cesaretler
yoğrulmuş olan etin ve kemiğin, çeliği ve demiri ezeceği gerçeğiydi.
Darbecilerin hesaplayamadıkları şey, bu milletin çelikten iradesiydi,
yiğitliğiydi, cesaretiydi. Darbecilerin hesaplayamadığı şey, 1071'de bu milletin
ruhu ne ise bugün de bu milletin aynı ruhla yaşıyor olduğu gerçeğiydi. 1453'te,
1923'te bu milletin yaşıyor olduğu ruh ne ise bugün de milletimiz aynı ruhla
yaşamaya devam ediyor' dedi.
'Türk milleti vatanını terk etmez'
Canalp,
darbecilerin ve uluslararası uzantılarının darbe girişimlerinin olumsuz
sonuçlanmasının nedenlerini açıklarken; 'Darbeciler ve onların uluslararası
uzantıları şu gerçeği kaçırdılar; Türk milleti vatanını terk etmez. Bu millet
vatanını savunur. Bu millet, vatanı söz konusu olduğunda, gerektiğinde seve
seve canını verir. Şunu her zaman hatırlamak zorundayız; bizim dirliğimiz
kaynağı birliğimizdir. Biz, bir olduğumuz zaman çokuz. Çok olduğumuz zaman
güçlüyüz ve güçlü olduğumuz zaman özgürüz. Cenab-ı Allah, miletimizi hiçbir zaman
özgürlüğünden mahrum bırakmasın. Bu milleti her zaman için dirlik, bütünlük ve
güç içinde bıraksın. FETÖ'cü hainler, bizim ordumuz içerisinde çeteleşmiş bir
grup, bir darbe girişiminde bulundu. Ama bizim ordumuzun subayları her zaman
ayrıdır. Onların giymiş oldukları o üniforma, onları bu ordunun bir mensubu
yapmıyor ve milletimiz de o FETÖ'cü hainleri, bizim diğer subaylarımızdan
ayırmasını her zaman çok iyi bilmiştir. Bizler, içtenlikle inanıyor ve
biliyoruz ki bu darbe girişimini önleyen, milletimizin basireti ve cesareti
kadar ordumuzun içerisindeki kahraman subaylarımızdır. Milletimiz ile beraber
demokrasiyi benimsemiş olan subaylarımızdır. O subaylarımızı da saygıyla
selamlıyorum. Bu milletin varlığı, bu devletin bekası, milletin geleceği ve istikbali
için canlarını seve seve feda eden bütün aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle
ve saygıyla yad ediyorum. Bütün gazilerimizi şükranla anıyorum. Bu meydanlardan
yağmura rağmen ayrılmayan bütün Edirnelileri de saygıyla selamlıyorum'
ifadelerine yer verdi.
33 gaziye Milli Mücadele Madalyası
Canalp,
konuşmasının ardından törene katılan 33 gaziye, Milli Mücadele Madalyası takdim
etti. Madalya töreninin ardından Devlet Türk Müziği Topluluğu tarafından
Tasavvuf ve Kahramanlık Konseri verilirken; törenler; 15 Temmuz Demokrasi ve
Milli Birlik Günü kapsamında düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon
yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi, camilerden salaların
okunması ve şehitler için dua edilmesi ile sona erdi.