Gürkan'dan biçerdöverli hasat

Edirne Belediyesi Cumhuriyet Çiftliği adını verdiği tarım alanına 2019 yılında ekilen 17 ayrı cins buğday ve arpa ata tohumunun hasadı yapıldı. Hasat şenliğindeki konuşmalarda korona virüsü salgınında gıdanın önemine dikkat çekilirken Belediye Başkanı Recep Gürkan da biçerdöver kullanarak hasat yaptı. Gürkan, vatandaşlara 5 bin adet domates ve 3 bin 500 adet Karaağaç biberi fidesinin ücretsiz dağıtılacağını söyledi.

Gürkan'dan biçerdöverli hasat
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Belediyesi tarafından hayata geçirilen Tohum Takas Bankası projesi kapsamında çoğaltılarak, 2019 yılının Kasım ayında Karaağaç Mahallesi'ndeki Cumhuriyet Çiftliği adı verilen belediyeye ait tarım alanına ekilen 17 çeşit buğday ve arpa tohumunun hasadı yapıldı.

Cumhuriyet Çiftçiliği'nde hasat öncesi düzenlenen törene Edirne Vali Vekili Dr. Yusuf Güler, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Geçmiş, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Adnan Tülek, Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk, Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı, meclis üyeleri, kurum müdürleri, siyasi parti, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldılar. Yerel Tohum Hasat Şenliği programı, Edirne Belediye Bandosu eşliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı.

'PROTEİN DEĞERİ 15 İLE 23 ARASINDA'

Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Adnan Tülek, törende yaptığı konuşmada buğdayın, özellikle siyez ve karakılçık diye adlandırılan 2 tane yerel çeşidinin ekim yapılan alanda bulunduğunu belirtirken; 'Siyez buğdayının yaklaşık 10 bin yıl önce ilk kültüre alınan buğday çeşidi olduğu tespit edilmiştir. Bu kapsamda da ülkemiz kilit noktadadır. Yerel buğdayların Türkiye'deki ekim alanına bakıldığında yüzde 1 civarında ekim alanını kapsamaktadır. Bu oranı etkileyen unsurların başında olumlu ve olumsuz özellikleri var. Uzun boylu ve ince saplı olmasından dolayı buğdayda yanma gibi olumsuz faktörlerin yanında Siyez ve Karakılçık'ta yapılan çalışmalarda yüzde 15 ile 23 arasında protein gibi üstün özellikler söz konusudur. Günümüzdeki buğdaylarla kıyaslandığında besin değeri açısından ön plana çıkan özellikleri mevcuttur. Bugün ülkemizde bakanlığımız bünyesinde tohum gen bankasında yerel buğdaylar anlamında yaklaşık 17 bin bitki örneği koruma altındadır. Bunların çalışmaları devam etmektedir. Bunlar bizim geleceğimiz. Özellikle bu çalışmaların, bundan sonraki süreçte de bölgemizde daha hızlı bir şekilde yürütülmesi konusunda değişik aşamalar gerçekleşecek' ifadelerini kullandı.

SU KULLANIM PROJELERİ HIZLANDIRILMALI

Tülek'in ardından konuşma yapan Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı da bölge çiftçisinin ata tohumunu sahiplenmesini dilerken; 'Çok uzun yıllar önce ekime başlanmış ve protein değerleri gerçekten bugünkü şartlarda yüksek. Bugün 15 proteine iyi derken, bu tohum 23 proteine kadar çıkıyor. Bunların devamını getirmek ve ata mirasımızı yaşatmak için mücadele etmek gerekiyor. Bu dönem hasat dönemimizdir. Bütün bölgede buğday, kanola biçimlerimiz devam ediyor. Bu yıl bazı bölgelerimizde önceki yıllara göre verimlerimiz biraz düşük. Bazı yağış alan bölgelerde de iyi. Bu yıl verimin düşük olması, bize bir şeyi bir kez daha vurguladı. Bizim Meriç ve Tunca nehrimiz akıp gidiyor ve biz buralardan faydalanıp çok fazla sulama yapamıyoruz. Bunlar için 35 yıl önce projesi bitmiş baraj projelerimiz var. Bu projelerin ne kadar önemli olduğu gündeme geldi. DSİ'ye bu projelerle ilgili muhtarlarımızın imzalarını toplayıp dilekçe verdik. Bundan sonraki kurak dönemlerde su, olmazsa olmazımızdır. Projelerin hızlandırılıp hayata geçirilmesini ve çiftçilerin zor günlerde su ile buluşmasını istiyoruz' dedi.

PANDEMİDE GIDANIN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Edirne Ticaret Borsası Başkanı Özay Öztürk ise programda yaptığı konuşmada dünyanın, korona virüsü salgını nedeniyle zor günler yaşadığı bir dönemde tarım ve hayvancılığın öneminin tekrar gündeme geldiğini belirtirken; 'Sağlık kadar beslenmenin de önemli olduğu, pandemi döneminde ülkelerin sınırlarını kapatabildiği, kendi kendine yetebilmenin çok önemli olduğunu tekrar gördük. Özellikle son dönemdeki üretilen ürünlerde, genetiğinin değiştirilmesi noktasında sağlıklı beslenme açısından da ata tohumlarımız ayrı bir önem arz ediyor. O açıdan ata tohumlarımıza sahip çıkmak, bunları arttırmak bizlerin sağlığı ve geleceği açısından da çok önemli. Ekiminde buradaydık, bugün de biçimini yapacağız. İnşallah bu tohumlar bölgemizde daha da artar, sofralarımıza kadar gelir' sözlerine yer verdi.

'KENDİ KENDİNE YETEN ÜLKE OLMALIYIZ'

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan da törende yaptığı konuşmada hasat şenliğinde 17 çeşit buğday ve arpanın hasadının yapılacağını açıklarken; '3 yıl önce başlattığımız yerli tohum şenliklerini, yerli tohum takas bankası ile taçlandırıyoruz. Burada ısrarla yerli tohumu koruma, geliştirme ve yaşatma mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha ilan etmek istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak dünyada kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydik. Yine o pozisyona gelmemiz gerekiyor. Bunu da dünyanın çeşitli yerlerinden sağladığımız hibrit tohumlarla sağlamamız mümkün değil. Eğer bunu yapamazsak, cumhuriyete layık evlatlar olamayız. En önemli görevimiz budur' dedi.

'8 BİN 500 FİDEYİ ÜCRETSİZ DAĞITACAĞIZ'

Gürkan, insanların her ihtiyacında belediyelerin var olacağını belirtirken; 'Bugün küçük bir alanda ektiğimiz tohumlar, yarın büyüyecek, gelişecek, güçlenecek ve bugünün kuşağı, gelecek kuşaklara karşı görevimizi yapmış olmanın iç huzuruyla bu dünyadan göçeceğiz. Çünkü cumhuriyeti kuran kadronun bize bıraktığı mirası koruyarak ve geliştirerek onlara bırakmış olacağız. Sadece yerli tohumla değil, diğer ürünlerimizi de 3 yıl önce yaptığımız bölgemizdeki taramalar sonucu elde ettiğimiz 120 çeşit yerli tohumumuzun her biri için geçerlidir. Bugünden itibaren Edirne'de 5 bin domates fidesi, 3 bin 500 de Karaağaç biberi fidesinin yetiştirildiği saksılarımızı halkımıza ücretsiz olarak dağıtmaya başlayacağız. İstiyoruz ki vatandaşlarımız bir ürünü yetiştirmenin değerini bilsin. 8 bin 500 fideyi dağıttıktan sonra herkes balkonlarında domates, salatalık, biber ekmeye başlayacak. Şehrimizin en bereketli topraklarının olduğu Karaağaç'ımızı tekrar bereketli günlerine kavuşturmanın iddiasındayız. Toprak, vazgeçilmezimiz ama topraksız tarımla ilgili teknolojik gelişmeleri takip ediyoruz. Yakın bir zamanda topraksız tarımla da neler yapabileceğimize dair çalışmalarımızı Edirnelilerle paylaşacağız' ifadelerine yer verdi.

'TARIMIMIZI GEREKTİĞİ KADAR KOLLAYAMAMIŞIZ'

Törende son konuşmayı da Edirne Vali Vekili Yusuf Güler yaptı. Güler, konuşmasında Trakya'nın verimli ovaları ve üreticileriyle Türkiye'nin önemli değerlerinden olduğunu söylerken; 'Özelinde de Edirne, sahip olduğu tarımsal potansiyeliyle gerçekten nadide bir yurt köşesidir. Yerli tohum, bizim biraz ihmal ettiğimiz bir konu. Bugün başta İsrail olmak üzere dünyadaki en büyük tarım üreticilerine baktığımızda domates ve diğer ürünlerin ana kökeninin Anadolu olduğunu görmekteyiz. Anadolu'dan alınan ürünler, dünyada hibrit tohumculuk adı altında o kadar üst düzey fiyatlara satılıyor ki bizler Anadolu'nun sahipleri olarak ne yazık ki buna göz yummuş, gerekli çalışmaları yapamamışız. Tarımımızı gerektiği kadar kollayamamışız. Ülkemizde eksik olan bir nokta da üretici birliklerinin yeteri kadar istenilen düzeyde olamamasıdır. Keşke birliklerimiz de daha etkili olsalar ve yerel yönetimlerle, devletin diğer mekanizmalarıyla bu etkiyi yaratabilsek. Yaşadığımız pandemi süreci, artık toprağa dönmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuş durumda' dedi.

GÜRKAN BİÇERDÖVER KULLANDI

Konuşmaların ardından yerli buğday ve arpa çeşitleri hasat edilirken; Belediye Başkanı Recep Gürkan da biçerdöver kullanarak hasat yaptı. Gürkan, hasadın ardından ortaya çıkan ürünleri, Vali Vekili Yusuf Güler ile birlikte katılımcılara tanıttı.