Gökerküçük: Utandık
Edirne'deki Yemişkapanı ve Makedonya Kulesi'ni gezerek inceleyen Edirne Kent Konseyi Kültür Grubu adına açıklama yapan Konsey Başkanı Ziya Gökerküçük, 'Bu gezi - inceleme sonunda katılanlar olarak utandık. Ama utanmanın bir artı sağlamayacağı ve kente dair bir şeyler yapmamızın zorunlu olduğunu da kavradık' dedi.
Edirne Kent Konseyi Kültür Grubu üyeleri, kentteki bazı tarihi alanlarda incele yaparak, çarpıcı açıklamalarda bulundular. Edirne Kent Konseyi Başkanı Ziya Gökerküçük, Makedonya Kulesi ve Yemişkapanı Hanını ziyaret ettiklerini belirterek, 'Bu gezi sonunda utandık' açıklamasında bulundu. Edirne'nin tarihi değerler açısından zengin bir kent olduğuna değinen Gökerküçük, 'Böyle bir kentte yaşamak kentli olarak hepimize sorumluluklar yüklüyor. Edirne Kent Konseyi Kültür Grubu olarak pandemi kurallarına da uyarak, az katılımlı kent gezi-inceleme etkinlikleri yapıyoruz. Bu amaçla yaptığımız son gezi-incelemede Yemişkapanı ve Makedonya Kulesi'ni gezip inceledik. Bu gezi-inceleme sonunda katılanlar olarak utandık. Ama utanmanın bir artı sağlamayacağı ve kente dair bir şeyler yapmamızın zorunlu olduğunu da kavradık. Gördüğümüzü kentlimizle paylaşmak ve dikkat çekerek farkındalık yaratmanın görevimiz olduğunu anladık. Devamında kentliler olarak bu ve benzeri yerleri sık sık ziyaret etmemiz ve kentlilerin de ziyaret etmesini teşvik ederek benzeri duyarlılığı göstermelerini sağlamak gerekecektir' dedi.
'YEMİŞKAPANI
ÇÖPLÜK GÖRÜNÜMÜNDE'
Yemişkapanı Hanının
kurumlar arası anlaşmazlık nedeniyle öylece bırakıldığını hatırlatan
Gökerküçük, 'Yemişkapanı UNESCO
korumasına alınmış Selimiye'nin bahçesinde olan eski bir kalıntı. Tescil
edilmiş ve Selimiye Meydanı düzenlenirken yeniden gün yüzüne çıkmış ki yeniden
bir şekilde bir şeyler yapılması gündeme getirilmiştir. Bu safhadan sonra
kurumlar arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle öylece kalmış, bırakılmıştır.
Kimisi '˜ihya edelim' derken bir kesim ise bu zamanda işlevi olmayacak bu hanın
ihyasına gerek olmadığını, toprak seviyesine kadar düzenleyip üzerini camla
kaplayarak görsellerle belirtilmesini istemiştir. Ki 2019 Mayıs ayında basına
yansıyan bilgiler ve duyumlarımıza göre bu görüşte anlaşılmış ve proje
kapsamında yapılması Belediyenin yetkisine bırakılmıştır. O halde bir yılı
aşkın zamandır gereği neden yapılmamıştır? Geçen her gün alanın
çirkinleşmesine, ağaçların büyümesi ve köklerinin uzaması nedeniyle İslami
eserin toprakaltı kısımlarının bozulmasına sebep olmaktadır. Çöplük görünümü
ise içler acısıdır. O nedenle acilen yapılması gereken yapılmalıdır. Çünkü dini
inancı gereği veya UNESCO önerisi ile Selimiye şaheserini görmeye gelenler bu
görüntüden tiksinme derecesinde rahatsız olmaktadır. Gezdik, inceledik ve bir kez daha gördük ki
bu alan çöplük durumunda ve kedi-köpek barınağı konumundadır. Yetkililerin
acilen gereğini yapmaları talebimizdir. Bu talebi Meydanın çevresindeki
esnaflarımız ve turizmden geçimini sağlayan kentlilerimiz başta olmak üzere,
hepimiz acilen yetkililere bildirmeli ve talep etmeliyiz' ifadelerine yer
verdi.
'ANTİK
FIRINLAR KORUNSUN'
Kentin bir diğer
önemli tarihi yapısı Makedonya Kulesi'nde antik fırınların koruma altına
alınması gerektiğini vurgulayan Gökerküçük, 'Roma Kralı Hadrianus tarafından
kurulan Hadrianopolis'i çevreleyen surların dört köşesindeki kulelerden
biridir. Edirne Valilerinden Hacı İzzet Paşa'nın kule üstüne yaptırdığı ahşap
katlar ve koydurduğu saatler sonrasında burası (1866-1867) Saat Kulesi olarak
anılmıştır. Buradaki saat uzun süre Millet Saati olarak da adlandırılmıştır.
Kenti çevreleyen surların kulelerinden günümüze gelen tek yapı olan Makedonya
Kulesi ve çevresi, yapılan kazı sonrası 'Kentsel Arkeoloji Parkı' olarak
hizmete açılmıştır. Bu değerli ve önemli yeri gezerken gördüğümüz çirkin
tabloyu yetkililerin de görmesi gerekir. Diğer tarihi alanlarımızı gibi burası
da atık yeri olmuş durumdadır. Bu durum sık sık yerel basına da yansımasına
rağmen Mumcu Sokak Arkeopark alanının önüne bir konteyner bile bırakılmamıştır.
Ayrıca alanın içinin de belirli zamanlarda temizlenmesi iyi olacaktır. Bu
alanda da hayvanlar barınmaktadır. Antik Seramik Fırını üzerine yavrulamış
köpek bir şekilde uygun yere taşınmalıdır. Ayrıca o antik fırınların da koruma
altına alınması yok olmasını önleyecektir. Kentimizin tarihi alanlarını korumak
adına birçok kurumlarımız var elbette ve bunların bütçeleri de var ama bu tür
yerleri korumak en önce kentlilerin görevidir. Biz kentliler olarak tarihimizi
ve doğamızı koruma mücadelesinde olduğumuzda yetki sahibi olanların da daha
dikkatli olacağını bilmeliyiz' diyerek açıklamalarını tamamladı.