Göğüs ağrısı ve çarpıntı ihmal edilmemeli

Son yıllarda kalp damar hastalıklarındaki artış ve gelişen görüntüleme yöntemleri sayesinde, damar sertliğine bağlı darlıkların yanı sıra doğuştan gelen damar anomalileri de daha sık tespit edilmeye başlandı. Bu anomaliler arasında yer alan kalp kası bandı hastalığı (miyokardiyal bridge) ise dikkat çekiyor.

Göğüs ağrısı ve çarpıntı ihmal edilmemeli
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Son yıllarda kalp damar hastalıklarındaki artış ve gelişen görüntüleme yöntemleri sayesinde, damar sertliğine bağlı darlıkların yanı sıra doğuştan gelen damar anomalileri de daha sık tespit edilmeye başlandı. Kalp kası bandı hastalığı ya da kalp kası köprüleşmesi (miyokardiyal bridge) denilen durum da bunlar arasında yer alıyor. 

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çetin Gül, kalp kası bandının kalp kasını besleyen koroner damarlardan birinin kalınlaşmış kalp kasının içinden geçmesi durumu olduğunu belirterek, kalp kası bandı hastalığının kalp kasını besleyen ve normal de kalp kasının yüzeyindeki oluklarda  (epikardiyal bölge ) seyreden koroner arterlerden birinin veya birkaçının kalınlaşmış kalp kasının içinden geçmesi durumu olduğunu söyleyen Uzman Dr. Çetin Gül, "Genellikle LAD dediğimiz sol ön inen koroner damarda gözlenmektedir. Toplumdaki sıklığı yüzde 0,5 ile yüzde 16 arasında değişkenlik göstermektedir.  Doğuştan ve genetik faktörlere bağlı olan bu durum aslında zararsızdır ve istirahatta pek belirti göstermez. Ancak kalp kasının kuvvetli ve seri kasıldığı bazı  durumlarda (aşırı efor, stres, aşırı yüksek tansiyon … gibi ) kasın içinden geçen damarın sıkışması ve kan akışının zorlaşmasıyla çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Genellikle göğüs ağrısı, çarpıntı, nefes darlığı ve çabuk yorulma şeklinde kendini gösterir.  Çok nadiren kalp krizi ve ani ölüme neden olabilir" şeklinde konuştu

Kesin tanının genellikle BT koroner anjiyografi ya da kateter koroner anjiyografi ile konulduğunu söyleyen Uzman Dr. Gül, tedavisinin genellikle belirtilerin şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna göre değiştiğini aktardı. 

Belirtiler hafifse şikayetleri yönetmeye yönelik ilaçlar kullanıldığına değinen Uzman Dr. Gül, "Genellikle beta bloker yada kalsiyum kanal blokerleri ilaçlar ile kalp kasının kasılma gücü ve hızı azaltılarak tedavi edilir. Şikayetler belirginleşirse ve özellikle damarın sıkıştığı bölgede iskemi (yeterli kan gitmeme durumu) efor testi  veya miyokard sintigrafisisi (talyum testi) ile tespit edilirse, tedavi seçeneği cerrahi müdahaledir. Bu ameliyat açık ya da minimal invaziv küçük kesi yöntemiyle yapılır. Tedavi seçeneğinin uzmanlar tarafından çok iyi değerlendirilerek belirlenmesi gerekir. Tedavi seçimi, hastanın durumuna bağlı olarak kardiyolog ve cerrahın oluşturduğu bir konsey  tarafından belirlenmelidir" açıklamalarında bulundu. 

 

 

 

 

 

Fahrettin Baydar

Bakmadan Geçme