FSRU, Saros'u yıkar
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, Keşan'ın Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasında yapımı düşünülen Likit Doğalgaz Taşıma ve Yükleme Limanının (FSRU) Saros Körfezi için bir yıkım projesi olacağını ileri sürdü. Dernek Başkanı Ayten Eren, FSRU'nun '˜Özel Çevre Koruma Bölgesi' olan Saros Körfezinde özel ekolojik değerleri yıkacağını söyledi.
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasında yapımı düşünülen Likit Doğalgaz Taşıma ve Yükleme Limanının (FSRU) Saros Körfezi için bir yıkım projesi olacağını ileri sürdü. Dernek Başkanı Ayten Eren, FSRU'nun '˜Özel Çevre Koruma Bölgesi' olan Saros Körfezinde özel ekolojik değerleri yıkacağını kaydetti. Ege Denizinin en temiz denizlerinden Saros Körfezinin doğa harikası Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasına (FSRU) Likit doğalgaz taşıma ve yükleme limanı yapılması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bölge halkına Rağmen ÇED Olumlu raporu vermişti.
Ayrıntılı rapor
hazırlanacak
Edirne İdare Mahkemesi 1 Kasım 2019 Cuma
günü Sazlıdere köyünde, atadığı bilirkişi heyetinin katılımıyla keşif ve
bilirkişi incelemesi yapıldığına dikkat çekilen açıklamada 'Bilirkişi heyeti,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen '˜Çevre Etki Değerlendirmesi
Olumlu' kararının; söz konusu projenin (iskele, boru hatları, dolgu)
gerçekleştirilmesi öngörülen alanda çevreye, tarım arazilerine ve toprağa,
ormanlık alana, Saros Körfezine, turizme, deniz biyolojisine, projenin
şehircilik ilkelerine, kamu yararına, üst ölçekli planlara, 3194 sayılı İmar
Kanunu'nda belirtilen ilkelere ve imarla ilgili diğer mevzuata uygun olup
olmadığı yönünde incelemeler yapıp ayrıntılı rapor hazırlayacaktır' ifadeleri
kullanıldı.
Danıştay koruma altın
aldı
Eren, açıklamasında 'Danıştay 6'ncı Daire
Başkanlığının verdiği karara göre (Ener Dalyan Gölünden Evreşe Ovası kıyısına
kadar uzanan kuzey Saros Körfezi kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği doğal
ekolojik çeşitliliğin korunması gerekmektedir.) Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği
Danıştay kararları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açısından bağlayıcıdır.
Kesinleşmiş olan bu Danıştay kararları Saros kıyılarını koruma altına almıştır'
dedi.
Yıkım projesi
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı
Ayten Eren daha sonra şunları söyledi: 'Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi
Yönetim Planı hazırlanmış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını
Koruma Genel Müdürlüğünce 22 Ocak 2018 tarihinde onaylanmıştır. Proje alanında
1/100000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı ve
1/25000 ölçekli Edirne Çevre Düzeni Planı çalışmaları yapılmıştır. Bu plan
hükümlerine göre proje alanı Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi / Turizm
Merkezi olarak planlanmıştır. Özel Çevre Koruma Bölgesi olan Saros körfezinde
özel ekolojik değerlerin yıkım projesi olan FSRU Liman ÇED başvuru dosyasında
Bakanlığın görevi ÇED olumsuz kararı vermektir.'
Dayanışma sürüyor
Eren 'Saros Gönüllüleri Dayanışma
Komisyonu olarak, ilk günden beri birlikteliğimiz, projeyi ve hukuksal süreci
takip eden çalışmalarımız ve dayanışmamız tüm hızıyla devam etmektedir.
Proje için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporunun
hazırlanmasından sonra, Keşan Kent Konseyiyle birlikte hareket ederek, halkın
katılım toplantılarında bölge halkının yanında olup sesimizi basın yoluyla tüm
Türkiye'ye duyurduk. 4 Ağustos 2018 tarihinde bölgeye dair davaları açmaları
için dayanışma içinde olduk. Tüm Saros kıyı kesimlerinde hatta Trakya
bölgesinde bültenler hazırlayıp halka dağıtarak, tüm halkı bilgilendirdik. Hem
de 45000 ıslak imza toplayıp itiraz dilekçelerimizi Çevre ve Şehircilik
Bakanlığına sunduk. 17 Mayıs 2019 da Av. Bülent Kaçar'a vekaletlerimizi vererek
Bakanlığın Çevre Etki Değerlendirmesi Olumlu kararına karşı yürütmeyi durdurma
ve iptal davamızı açtırdık' diye konuştu.
Körfez balçık haline
döner
Tüm Saros körfezi kıyı yerleşim yerleri
ile iletişim kurarak, doğa ve yaşam savunucusu yüzlerce gönüllü ile ÇED iptal
davasıyla ilgili tüm masrafları büyük bir dayanışma ruhuyla birlikte karşılamak
için çalışmalar yaptıklarını belirten Eren şu görüşlere yer verdi: '28 Ağustos
2019'da FSRU projesini her yönüyle konuşmak için, Keşan Belediyesi konferans ve
tiyatro salonunda, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi
hocalarımızdan sayın Prof. Dr. Doğanay Tolunay ve MAREM projesi lideri
Hidrobiyolog sayın M. Levent Artüz hocamızın katılımıyla Barcelona Sözleşmesi
Kapsamında Saros Körfezi panelini gerçekleştirdik. 29 Ağustos 2019'da Edirne
İdare Mahkemesi BOTAŞ'ın da etkileneceğini öngörerek BOTAŞ'ı davaya dahil etti.
Kararın hemen ardından BOTAŞ yetkilileri kamulaştırma alanındaki toprak
sahipleriyle tek tek görüşerek, belirlenen bedel üzerinden anlaşarak ödeme
yapmak için imza talep etti. Kamulaştırma alanında arazisi bulunan halkın
çoğunluk olarak imza vermediği tespit edilmiştir. FSRU projesinde net
açıklanmamakla birlikte LNG yanında benzin, gazyağı, motorin taşıyan beyaz boru
hatları da bulunmaktadır. Liman yapımı gerçekleşecek olursa Saros Körfezinin
İzmit, Aliağa, İskenderun veya Bandırma körfezi gibi balçık haline dönmesi
kaçınılmazdır. Proje için Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Turizm Kültür Gelişim
Bölgesi ilan edilen ve Birinci Derece Deprem Bölgesi olan Saros Körfezinin
uygun olmadığı bilimsel olarak açıktır. Saros Gönüllüleri Dayanışma Komisyonu
olarak avukatımız Bülent Kaçar'ın takibiyle ve Keşan Kent Konseyinin
katkılarıyla, çocuklarımıza temiz bir doğa ve deniz bırakabilmek için tüm süreci
sonuna kadar takip edeceğiz.'