Eve Dönemeyenler'i konuştular

TMMOB Edirne, TTB Edirne, TİSGÜPDER, KESK Edirne ve DİSK Trakya işbirliğiyle düzenlenen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği panelinde sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Burcu Tokuç, Türkiye'de 2017 yılında 2 bin 6 işçinin iş cinayeti nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Panelde iş sağlığı ve güvenliği Dr. Ertuğrul Tanrıkulu tarafından tanımlanırken, Özgür Cengiz '49 kişi çalıştır, iş güvenliğinden muaf ol' dedi. Panelde son sunumda ise Av. Coşkun Molla, önemli olanın kanunun uygulanması olduğuna dikkat çekti.

Eve Dönemeyenler'i konuştular
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Edirne İKK, Türk Tabipler Birliği (TTB) Edirne Tabip Odası, Trakya İş Sağlığı ve Güvenliği Profesyonelleri Derneği (TİSGÜPDER), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edirne Şubesi ile Devrimci işçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Trakya Bölge Temsilciliği, Mühendisleri Odası toplantı salonunda İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Paneli düzenledi. Mimar M. Emin Parlakçı'nın yönetiminde düzenlenen panelde Trakya Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Burcu Tokuç, Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, TİSGÜPDER Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Cengiz ve Avukat Coşkun Molla konuşmacı olarak katıldılar. Toplantıda '˜Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliğinde Güncel Sorunlar' konulu sunum yapan Prof. Dr. Burcu Tokuç, 2017 yılında 2 bin 6 işçinin iş cinayetine maruz kaldığı için işinden evine geri dönemediğini belirterek; 'Ortalama ayda 167, bir çalışma gününde ise 7 işçi öldü. İşçilerden 385'i tarım işçisi, 60'ı 15 yaşından küçük çocuk işçi, 116'sı kadın işçi ve 88'i Suriyeli ve Afgan işçilerdir' ifadelerine yer verdi.
'Yüzde 65'i yüksekten düşme'
Tokuç, her yıl artarak devam eden ve sektörde meydana gelen işçi ölümlerinin nedenlerine dikkat çekerek; 'İstatistiklere göre yüzde 65'ini yüksekten düşme oluşturuyor. Yani sadece bir çelik germe işlemiyle önlenebilecek bir sebep. Bir inşaatta sadece 25-30 bine mal olabilecek bir önlemle sıfırlanabilecek bir ölüm sebebi. Bunu evlerin maliyetine eklerseniz, evlerin maliyeti maksimum bin TL daha fazla artacak. 2017 yılında yine o çelik örgüleri örmedik ve sadece bu yüzden 317 işçi öldü' dedi.
'Sendikalaşma yüzde 7,3'
Sunumunda Türkiye'deki işçi sendikalaşmasıyla ilgili rakamları da açıklayan Tokuç; '2017 Temmuz ayında yayınlanan istatistiklere göre Türkiye'de sendikalı işçi sayısı 1 milyon 623 bin 630 ve resmi sendikalaşma oranı yüzde 11,95'tir. Toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçilerin sayısı ise çok daha düşüktür. 31 Aralık 2016 itibariyle TİS kapsamındaki işçilerin sayısı 1 milyon 89 bin 252 ve toplam işçi sayısına oranı ise yüzde 7,3'tür' sözlerine yer verdi.
'Asgari ücret açlık sınırının altında'
Milyonlarca işçiyi ilgilendiren asgari ücretin 2018 yılında işveren ve hükümetin oy çokluğuyla açlık sınırının altında bir miktarda belirlendiğini söyleyen Tokuç; '1 Ocak 2018 itibariyle asgari ücret brüt 2 bin 29 TL, net bin 603 TL'dir' dedi. Sunumunda Türkiye'deki çocuk işçilere de dikkat çeken Tokuç; 'Genel-İş Sendikası'nın '˜Türkiye'de çocuk işçi olmak' başlığı ile hazırladığı rapora göre; Türkiye'de resmi kaynaklara göre 800 bin, gerçekteyse 2 milyon çocuk işçi. Bu çocukların yüzde 80'ine yakını kayıt dışı çalıştırılıyor ve yarısından fazlası da okula gidemiyor' ifadelerine yer verdi.
İş sağlığı ve güvenliğini nedir?
Tokuç'un sunumunun ardından panelde '˜İşyeri hekimliği Türkiye Uygulamaları ve Sorunlar' başlığında bir sunum gerçekleştiren Dr. Ertuğrul Tanrıkulu ise iş sağlığı ve güvenliğini tanımlayarak; 'İnsanın, işyerinde, işin yürütülmesi sırasında oluşabilecek veya dışarıdan gelebilecek tehlikelerden ve sağlığına zarar verebilecek unsurlardan korunmasını, aynı zamanda işyeri ortamının sürekli iyileştirilmesini hedef alan sistemli ve bilimsel çalışmaların tümüne iş sağlığı ve güvenliği denir' dedi.
'İşveren sorumludur'
İşyeri sağlık ve güvenlik birimleri ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin Resmi Gazete'deki yönetmeliğine dikkat çeken Dr. Tanrıkulu; 'İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesinden işveren sorumludur. Ortak sağlık ve güvenlik biriminden hizmet alınması işverenini sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. İşçilerin iş sağlığı ve güvenliği konusundaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluğunu etkilemez. İşyeri hekimi ile iş güvenliği uzmanının noter tarafından onaylanmış bir deftere yazdıkları iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbir ve tavsiyelerinin yerine getirilmemesinin sonuçlarından işveren sorumludur. Bu defterin istenmesi halinde işyerini teftişe yetkili iş müfettişlerine gösterilmesi zorunludur' sözlerine yer verdi.
'Hekimler tükenmiş ve mutsuz'
Sunumunda tükenmiş ve mutsuz hekimlere de dikkat çeken Dr. Tanrıkulu; 'Adli Tıp Kurumu'na tıbbi hata raporu için gelen dosya sayısı 2004 yılında 295, 2005 yılında 620, 2013 yılında 3 bin 6 olduğu belirtilmiştir. 2017 yılında 2 doktor ve 1 tıp öğrencisi peş peşe intihar etti. Batman'da Engin Karakuş, Adana'da Dr. Ece Ceyda Güdemek ve İstanbul'da Tıp Fakültesi öğrencisi Yağmur Çavuşoğlu yaşamlarına son verdiler' dedi.
'49 kişi çalıştıran muaf'
Dr. Tanrıkulu'nun ardından panelde '˜İSG Profesyonellerinin Uygulamada Yaşadığı Sorunlar' ile ilgili sunum gerçekleştiren Özgür Cengiz, İSG profesyonellerinin yaptıkları mesleğin kutsal olduğuna inandıklarını belirterek; 'Önlemeye çalıştığımız iş kazaları ve meslek hastalıklarıdır. Bir işi düzgün yapabilmek için kanunların, yönetmeliklerin ve mevzuatın işe uygun olması lazım. Kamu kurumları ve az tehlikeli işyerlerinde sayı 50'nin altındaysa iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin çalışması ertelendi. Burada iş güvenliği ile ilgili her şey ertelendi gibi anlaşılıyor. Her şey ertelendi olarak anlaşıldığı için öğrenci psikolojisi gibi son güne kadar bu işi sevecekler. Kamu kurumlarında çalışanlar ve 50'den az, az tehlikeli yerlerde çalışanlar korunmuyor. 49 kişi çalıştır, iş güvenliğinden muaf ol' ifadelerine yer verdi.
'Diş sağlığı var iş sağlığı yok'
Kamu kurumlarındaki iş kazalarına dikkat çeken Cengiz; 'Bu sayacağım kamu kurumları, çok tehlikeli işlerle uğraştığı belli olacak kamu kurumlarıdır. DSİ, Demiryolları, Karayolları. Kocaman iş makinalarıyla çok tehlikeli işlerde mi çalışıyorlar? Dağda, bayırda, çamurda, karda, yaz sıcağında çalışıyorlar. İş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri çalıştırmak zorunda değiller. Peki ne oluyor? 11 Ocak 2018, Kırklareli ili Babaeski ilçesi Büyükmandıra Beldesi'nde kamuda çalışan bir işçi, elektriğe kapılarak ölüyor. Bu profesyoneller çalışsaydı, tedbirlerin ne olacağını söylemeyecekler miydi? 50 kişiden az olan yerlerde insanlar ölmüyor mu? Aslında bu eskiden 10 kişiydi. Ama 10 kişi bile yanlış. Devlet memurları iş kazası geçirdiği zaman internet üzerinden bildirim yapamıyorsunuz. SSK'lı ise bildirim yapabiliyorsunuz. Devlet memurları iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymadığı zaman ihtar yazmanın tarifi yok. Diş sağlığı var, iş sağlığı yok ' dedi.
'Önemli olan uygulanması'
Paneldeki son sunumu ise '˜İSİG Kanunundan Kaynaklı Hukuki Durum' konusunda Av. Coşkun Molla yaptı. Av. Molla, sunumunda iş sağlığı ve güvenliği kanununun 2012 yılında çıkarıldığını söyleyerek; 'İsabetli bir kanun olduğunu düşünüyorum. Ama her şey harika metinlerden oluşabilir ama önemli olan bunun uygulanmasıdır' sözlerine yer verdi. 

Bakmadan Geçme