Eski payitaht Edirne'ye sultanların yaptırdığı camiler değer katıyor
Eski payitaht Edirne'de Osmanlı döneminde inşa edilen, savaş, deprem ve yangın gibi birçok afeti atlatarak yüzyıllardır ayakta kalmayı başaran camiler ihtişamlarıyla tarihi mirasın güzelliklerini yansıtmaya devam ediyor.
Tarihi ve kültürel yapılarıyla ilgi çeken, Osmanlı'ya 92 yıl başkentlik yapan Edirne'de, geçmişin izlerini bugünlere taşıyan camiler, hem ibadet edenleri hem de yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor.
Osmanlı döneminde inşa edilen, asırlardır yaşanan birçok olaya rağmen ayakta kalan tarihi camiler, özellikleri, mimarileri, yapılış hikayeleri ve ihtişamlarıyla dikkati çekiyor.
Sultanların yaptırdığı (selatin) tarihi camilerden birçoğu Osmanlı'nın ikinci başkenti "Eski payitaht" Edirne'de yer alıyor.
Gideri devlet hazinesinden karşılanmayan, padişahın kendi bütçesiyle yaptırdığı sultan mirası yapıların birbirine yakın olması nedeniyle kente gelenler tüm camileri rahatlıkla ziyaret edebiliyor.
Edirne İl Müftüsü Ercan Aksu, tarihi ve kültürel yapısıyla ön plana çıkan kentte özellikle ecdat yadigarı camilerin inanç turizmine büyük katkı sağladığını söyledi.
Mimar Sinan'ın ustalık eseri Selimiye'nin restorasyon çalışmaları dolayısıyla tarihinin en sakin ramazanlarından birini yaşadığını anlatan Aksu, ramazan boyunca büyük bölümü kapalı olacak Selimiye'de, sınırlı kişiyle vakit ve teravih namazlarının kılındığını belirtti.
Aksu, "Caminin büyük bir bölümü kapalı olacak. Camimiz kısmen ibadete açık olacak, cuma ve vakit namazlarını kılıyorduk. İnşallah teravih namazları da kılınmaya devam edecektir. Her ne kadar restorasyonda, kısmen ibadete açık olsa da gerek yurt içinden gerek yurt dışından gelen kardeşlerimiz Selimiye'yi ziyaret ediyor." ifadelerini kullandı.
Selimiye'den 160 yıl önce yapılan Eski Cami'nin de önemli olduğunu vurgulayan Aksu, büyük hat yazılarıyla ön plana çıkan camide Kabe taşının bir parçasının da bulunduğunu anımsattı.
Kentteki tarihi camilerin hepsinin yapıldığı dönemden izler taşıdığını aktaran Aksu "Selimiye'nin yapısı, Eski Cami'nin yazısı, Üç Şerefeli'nin kapısı, Muradiye Camisi'nin çinisi meşhurdur. Ziyaret için kente gelen vatandaşların mutlaka görmelerini tavsiye ederim." dedi.
- "SELİMİYE CAMİSİ İLE TAÇLANDIRILDIĞINI GÖRÜYORUZ"
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu da Osmanlı döneminin önemli başkentlerinden olan Edirne'nin bir başkente yakışacak şekilde çok sayıda tarihi yapıya ev sahipliği yaptığını söyledi.
Camilerden köprülere kentte çok önemli eserlerin bulunduğunu anlatan Kurtişoğlu, "Erken dönem Osmanlı mimarisinin camileri ve mescitleriyle süslenen Edirne'nin klasik dönemin şaheseri olan Selimiye Camisi ile taçlandırıldığını görüyoruz." diye konuştu.
Kurtişoğlu, kentteki Muradiye Camisi'nin çinileri ve kalem işleriyle, Eski Cami'nin mihrabı ve hat yazılarıyla ön plana çıktığını, camide farklı tekniklerle yapılan göz alıcı süslemelerin bulunduğunu ifade etti.
- OSMANLI MİMARİSİNDE BİR İLK: ÜÇ ŞEREFELİ CAMİ
Kentteki Üç Şerefeli Cami de Osmanlı'da revaklı avlunun ilk kez denendiği yapı olarak mimarideki yerini alıyor.
Rivayete göre, II. Murat, dönemin ünlü mimarlarından Müslihiddin Ağa'dan bayram namazını resmeden bir cami yapmasını istiyor. Müslihiddin Ağa'nın 1437'de temellerini attığı, 2 rekat bayram namazını temsilen 2 sütun üzerinde yükselen ve 9 tekbiri temsilen de 9 kubbeden oluşan caminin yapımı 10 yılda tamamlanıyor.
- HAT YAZILARIYLA ÖNE ÇIKAN ESKİ CAMİ
Osmanlı'nın Fetret döneminde, Süleyman Çelebi'nin emriyle yapımına başlanan, I. Mehmet döneminde bitirilen, mimarlığını Konyalı Hacı Alaaddin'in yaptığı Eski Cami'de "Hacerül Esved" taşının bir parçası da bulunuyor.
II. Murat döneminde Edirne'de Eski Cami'de Hacı Bayram Veli'nin vaaz verdiği kürsü, saygı nedeniyle imamlarca kullanılmıyor. I. Mahmut döneminde duvarlarına büyük puntolarla nakşedilen hat yazılarına onarımlar sırasında yenileri eklenen cami, halk arasında "Ulu Cami" ya da "Yazılı Cami" olarak da anılıyor.
Eski Cami de özellikle "Hacerül Esved"in parçasını görmek isteyenlerin ziyaret etmeden geçemediği bir adres olarak öne çıkıyor.
- ÇİNİLERİYLE BÜYÜLEYEN MURADİYE
Sultan 2. Murat'ın, Mevlana'nın rüyasına girip istemesi üzerine yaptırdığı söylenen Muradiye Camisi de dışarıdan sade, içindeki işlemeleriyle ihtişamlı görünümüyle dikkati çekiyor.
Kesme taşlardan yapılan camide iç kısımda kullanılan çini süslemeler de ilgi görüyor. AA
Bakmadan Geçme





