Ergene'de yüzsünler
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Edirne İl Başkanlığı'nda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Akşener, basın mensuplarının sorduğu İdlib harekâtı, futbola siyasetin karıştığı iddiaları, Ergene nehri kirliliği, Gezi davası sonrası yaşanan süreç ile ilgili açıklamalarda bulundu. Akşener, Uzunköprü ilçesinde incelediği Ergene Nehri'nin zehir akmaya devam ettiğini söylerken 'Ergene'de yüzmeyi, balık tutmayı 2015'te önerip, sözünü verip kaybolanları burada yüzmeye davet ediyorum' dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Edirne programı kapsamında gerçekleştirdiği esnaf ve halk ziyaretlerinin ardından İYİ Parti Edirne İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Akşener, basın mensuplarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın; '˜İdlib harekâtı, bir an meselesidir. Ülkemizin bu konudaki kararlılığını hâlâ anlamamış olan rejime ve onu cesaretlendirenlere İdlib'i bırakmayacağız' ifadelerini hatırlatması üzerine İYİ Parti'nin İdlib konusundaki bakış açısını açıkladı. Akşener, ayrıca basın mensuplarının sorduğu son günlerde Trabzonspor ve Fenerbahçe arasında yaşanan futbola siyasetin karıştığına yönelik tartışmaları soruyu cevapladı. Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde Ergene Nehri'ni inceleyen Akşener'e nehirdeki kirliliğin sorulması üzerine de cevap veren Akşener, toplantının sonunda Gezi davası sonucunda tüm isimler için beraat ve tahliye kararı verilmesine rağmen, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) 1. Dairesi'nin, Gezi Parkı davası kararını veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi başkan ve iki üyesi hakkında inceleme ve soruşturma izni vermesini ve tahliye kararı verilen Osman Kavala'nın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin diğer bir soruşturma kapsamında yeniden tutuklanmasını değerlendirdi. Akşener, Erdoğan'ın; '˜İdlib harekâtı, bir an meselesidir. Ülkemizin bu konudaki kararlılığını hâlâ anlamamış olan rejime ve onu cesaretlendirenlere İdlib'i bırakmayacağız' ifadelerini hatırlatan basın mensuplarının İYİ Parti'nin İdlib konusundaki bakış açısını sorması üzerine cevap verirken; 'İdlib konusu meclise gelir mi, gelmez mi bilmiyorum. Biz o darbe tartışmalarını da çok tehlikeli bulmuştuk. Çünkü yurtdışında askerimiz var. O çocukların, onları yöneten komutanların moralini bozmayı doğru bulmadığımız için bizim bakış açımız Türkiye'nin çıkarıdır. Bizim hiçbir resmi bilgimiz yok. Ama temel bir ilkemiz vardır; Türkiye'nin çıkarı neyi öngörüyorsa onun yanında dururuz' ifadelerine yer verdi.
'Spora hiçbir siyasetçi karışmasın'
Basın
mensuplarının, Trabzonspor ve Fenerbahçe arasında yaşanan futbola siyasetin
karıştığına yönelik tartışmaları sorması üzerine cevap veren Akşener; 'Hangi
takım olursa olsun oraya siyasetçilerin elini, olumlu ya da olumsuz ellememesi
gerektiğini söyledim. Futbolu ya da sporu siyasetin müdahalesinden uzak
tutmanın doğru olduğunu söyledim. Bu genel ilke herkes için geçerlidir.
Trabzonlular heyecanlı, canlı ve kulüplerine de çok kalpten bağlı insanlardır.
Siyaset, Trabzonspor'un gayretlerini, mücadelesini bir tartışma konusu yapmasın.
Yıllardır mücadele eden, fırtına gibi bir takımdan bahsediyoruz. Bu takımın
kendi gayretiyle kazandığı itibarın, sonucun üzerine gölge düşürmeyin.
Trabzonspor da, Trabzonlular da benim bu dediğimi çok iyi anladı. Fakat ilginç
bir şey oldu, damat beyin trolleri deveye girdi, konuyu sulandırmaya
kalkıştılar. Benim söylediğim açıktır; spora ben dâhil hiçbir siyasetçi karışmasın,
taraftarları birbirinin karşısına dikmeyin. İnsanlar orada rahatlıyor. İnsanlar,
sporun heyecanı içerisinde mutluluk buluyor. Bu mutluluğu ortadan kaldırmayın
ve Trabzonspor'un haklı, gayretli mücadelesinin üzerine de gölge düşürmeyin. Bütün
takımlara başarılar diliyorum' dedi.
'Söz verenleri yüzmeye davet ediyorum'
Basın
mensupları, Akşener'e, Uzunköprü ilçesindeki ziyaret programı sırasında
incelemelerde bulunduğu Ergene Nehri'ndeki kirliliği de sordu. Akşener, Ergene
Nehri'nin son durumunu gördüğünde çok şaşırdığını söylerken; '2015'te buraya
gelince denilmişti ki, içinde balık tutulup yüzülecek. Ergene zehir akıyor. 4'üncü
derece zehirli su var. Orada tarım yapılıyor, içerisinde siyanüre kadar her
türlü zehir var. Yapılacak tek bir şey var; sanayiyle tarımı dengelemek. Sanayi
olacak ama o fabrikaların arıtmaları doğru dürüst çalıştırılacak. İkincisi; insanlar
dünyayı yeteri kadar kirletti. Ergene bizim Trakya'nın su kaynağı ve zamanında
her çeşit balığın olduğu yerdir. Siz Ergene'yi öyle görmeye alışmış
olabilirsiniz ama ben şok geçirdim. Ergene'de yüzmeyi, balık tutmayı 2015'te
önerip, sözünü verip kaybolanları burada yüzmeye davet ediyorum. Eskiden ovada
kavun, karpuz yetiştirilirdi, şimdi çeltik yetiştiriliyor. Köylülerin söylediğine
göre; çeltiğin de bu su ile sulanmasının önüne geçilmesi için bir karar
alınmış. Ergene zehir akmaya devam edecek, siz buradan seyredeceksiniz. Biz,
Ergene'nin sıkı takipçisi olacağız' sözlerine yer verdi.
'Savcıya, hâkime güven kalmaz'
Akşener,
Gezi davası sonucunda yaşanan süreci soran basın mensuplarına da cevap
verirken; 'Gezi bir toplumsal itirazdı. Doğrusuyla, eğrisiyle yaşandı ve bitti.
Şimdi bütün bunların gündem değiştirmek, gerçek problemleri örtmek üzere ısıtıp
ortaya konulan bir tavır olarak görüyorum. Bir vahim durum var. Bir mahkeme
tahliye ediyor, beraat ya da takipsizlik veriyor. Birden bir şey oluyor, Sayın
Cumhurbaşkanı sert şekilde konuşuyor, başka hâkimler ve savcılar da o kararı
yok hükmünde kabul ediyor. Bunu isimlerden bağımsız olarak söylüyorum. Hukuk
kavramı, rızadır, razılıktır. Sanıklar, tutukluların isimlerinden bağımsız,
vicdan demektir. Eğer birine başka, birine başka hukuk uygulanırsa, bu çok
bilinen davalar üzerinden sıradan, kimsesi olmayan insanların yaşadıklarını da
üst üste koyarsanız; o ülkenin insanlarının, ülkenin savcısına, hâkimine güveni
kalmaz. 2 konu beka meselesidir. Birincisi, genç insanların ülkesine olan
güveninin ortadan kalkmasıdır. Bir diğeri de hukuka olan inancın ve güvenin
ortadan kalmasıdır. Onun için adalet terazisini tutan hanımın tanıdığını ya da
düşmanını görmemek amaçlı gözü bağlıdır. Bu tür zikzaklı davranışları doğru
bulmuyoruz. Hukuk, adalet tektir. Suçlu olan cezasını alır, suçsuz olan beraat
eder. Ama arka planında ekonomik kriz var. Edirneli ağlıyor. 66 yaşında emekli
bir arkadaş, yağmur altında anlattı. Her gün 75 simit alıyormuş, 18'ini
satmıştı. Kaç tanesini satacak belli değil. Emekli maaşına bir katkı olsun diye
evinde oturması gereken yaşlılıkta bir insan yağmur altında, soğukta simit
satmaya çalışıyor. Bunları unutturulmak için yapıldığına inanıyorum' dedi.
Akşener, basın mensuplarının sorularını yanıtlamasının ardından partililer ile
özel bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ardından Akşener, Edirne'den
ayrılarak Kırklareli'ne hareket etti.