Edirne Kırmızı bitkisi klonlanıyor

Edirne ya da Türk kırmızısı olarak bilinen rengin elde edildiği bitki klonlanıyor. Dünyaca ünlü kök boya bitkisinin daha hızlı yetiştirilmesi için çalışma başlatıldı.

Edirne Kırmızı bitkisi klonlanıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Trakya Üniversitesi'nde yapılan çalışma ile bitki hem daha sağlıklı hem de normalden 2 kat daha hızlı yetiştirildi. Çalışmanın diğer kök bitkilerde de kullanılması bekleniyor. Trakya Üniversitesinde "Edirne Kırmızısı bitkisinde klonal hızlı fide çoğaltma" projesi başlatıldı. Hedef; yetiştirme süresinin 3 yıldan 1 buçuk yıla düşürmek.

Dünyada, "Rouge de d’Andrinople" olarak tanınıyor. Formülü 17'nci yüzyılda casuslukla Avrupa'ya aktarılan Edirne Kırmızısı, bir süre önce doğduğu kente geri döndü. Rengin edildiği çiçek yeniden yetiştirilmeye başlandı. Bunun yanında bitki Trakya Üniversitesi'nde klonlanıyor.

Kök boyanın elde edildiği bitkinin yetiştirilmesi oldukça güç. Bitki, bahçe koşullarında 3 yılda tohumdan çıkıp hasat edilme aşamasına geliyor.

Rubio bitkisi laboratuar ortamında tek tohumdan yüzlerce fide haline getiriliyor. Biyoteknolojik olarak laboratuarda geliştirilen fidelerin üretim hızını iki kat arttırması öngörülüyor.

Çalışma diğer kök bitkilerin yetişmesi için de kullanılacak. Proje sorumlusu Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra Hasançebi, son dönemde doğal boyalara rağbetin arttığını belirtti.

"NORMALDE 3 YIL SÜRÜYOR"

Hasançebi, bunun nedeninin kimyasal boyaların çeşitli sorunlara sebebiyet vermesi olduğunu aktardı. Rubia tinctorumun Edirne kırmızısı renginin elde edilmesi için önemli bir kök boya bitkisi olduğunu vurgulayan Hasançebi, "Zamanında bitkinin ekim alanları çok genişken, kimyasal boyların yaygınlaşmasıyla azalmış. Yeniden bu rengi hayata geçirmek istediğimizde bu bitkinin tarımını aktif hale getirmemiz lazım. Burada bazı kritik süreçler var, tohumdan yetiştirmeye kalktığımızda üç yıl gibi bir süre alıyor. Ayrıca her tohumunda aynı kalitede bitki oluşturmaması gibi durumlar var. Tohumluk üretimi ve ürün elde edilmesi sürecinin uzun zaman almasının çiftçileri rubia tinctorumu yetiştirmekten uzaklaştırdığını biliyoruz. Bitkiler doku kültürüyle laboratuar ortamında üretiliyor. Fide üretim sürecinde bizim yaptığımız proje sayesinde üreticilere hızlı fide üretimi sağlanıyor. Üreticilerin tohumdan yetiştirmekle hiç uğraşmadan doğrudan fide alarak ekime başlanmasını ve üretim sürecini üç yıldan bir yıla düşürmeyi hedefliyoruz. Bu süre biraz uzayabilir ama en azından her ektiği fidenin kaliteli olmasını ve karşılığını alabilmesini sağlamak" ifadelerine yer verdi.

"BİTKİLERİ DOKU KÜLTÜRÜYLE LABORATUAR ORTAMINDA ÜRETEBİLİYORUZ"

Bitkileri doku kültürüyle laboratuar ortamında üretebildiklerini belirten Hasançebi, "Tek bir bitkiden doku kültürü yoluyla hızlı çoğaltım yapıyoruz. Kısa sürede onlarca bitki elde etmek mümkün. Önce bir bitki büyütülüyor, yeterli büyüklüğe geldikten sonra onu parçalara ayırıp her birini yeni bir fide olarak yetiştiriyoruz. Gerekli iklimlendirme ve uygun beslenme ortamını sağlıyoruz. Uygun büyüklüğe gelince her birini toprakla buluşturmak üzere üreticilere vermeyi planlıyoruz. Amacımız bir yıl içerisinde bin bitkiye kadar çıkabilmek. Eğer bu çalışmayı başarıyla sürdürürsek bu bitkinin üretimindeki başlangıç materyalini tohum değil fide olarak sağlayıp üretim sürecini kısaltmış olacağız" Dedi.

Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Doktora Öğrencisi İlayda Küçük, fideleri laboratuar ortamında ürettiklerini anlattı. 3 tohumla başladıkları bitki yetiştirme çalışmasında önemli bir aşamaya gelindiğini belirten Küçük, Yetişen bitkileri çoğaltma yöntemiyle sayıyı arttırdıklarını söyledi.

Çalışmada genç araştırmacılar da görev alıyor. İlk kez 15'inci yüzyılda kullanılan boyanın temel maddesi mikrop öldürücü özelliğiyle biliniyor.

Fahrettin Baydar