Dünyaca ünlü sanatçı Serkan Çağrı anlattı: DALLIK özlemi
Edirne'nin Keşan ilçesi doğumlu dünyaca ünlü klarnet virtüözü Serkan Çağrı, Trakya bölgesinde baharın gelişinin kutlandığı etkinliklerden biri olan '˜Keşan Dallığı' şenliklerine olan özlemini anlattı. 30 yıl önce '˜Dallık' şenliğinde babası Fevzi Çalgı ve kardeşleriyle çektirdiği fotoğrafı hayranlarıyla paylaşan Çağrı, yıllar sonra yaşadığı özlemi ve Korudağ'da düzenlenen şenliklerde yaşadıklarını açıkladı.
Trakya bölgesinde halk arasında bolluk ve bereketin simgesi olarak kabul edilen baharın gelişi, ilk cemrenin düşüşünden Haziran ayına kadar çeşitli etkinliklerle kutlanır. Hıdrellez'den Kakava'ya, Mart dokuzundan Dallık şenliklerine kadar başta Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illeri olmak üzere ilçe, belge ve köylerdeki yeşil alanlarda bir araya gelen yurttaşlar, gelenekselleşmiş kutlama ve ritüellerle baharı karşılar, birlik ve beraberliğin verdiği mutluluğu paylaşırdı.
Günümüzde
dünyayı etkisine alan korona virüsü salgınında bir araya gelmenin ortaya
çıkardığı olumsuzlukların yanı sıra bazı bölgelerde unutulmaya yüz tutan ve
düzenlenmeyen etkinlikler, yaşayanları için unutulmaz anıların anlatımıyla
yeniden canlanırken; özlem ve mutlulukla hatırlanır. Türkiye'nin dünyaca ünlü
klarnet virtüözü Serkan Çağrı da baharın gelişinin kutlandığı Keşan'daki '˜Dallık'
şenliklerini unutmayan isimlerden biri oldu. Edirne'nin Keşan ilçesinde doğan
sanatçı, sosyal medya platformu '˜Facebook' üzerinden gerçekleştirdiği
paylaşımda, Korudağ bölgesinde düzenlenen '˜Keşan Dallığı' şenliklerini
hatırlattı. Çağrı, paylaşımında merhum babası Fevzi Çalgı ve kardeşleri ile 30
yıl önce '˜Keşan Dallığı' şenliklerinde çektirdiği bir fotoğrafa yer verirken;
yıllar sonra bile baharın gelişinin kutlandığı etkinliğin yaşattığı heyecanını
anlattı. '˜Dallık' şenliğinin kültür ve turizm açısından önemine dikkat çeken
Çağrı, bahar aylarında düzenlenen etkinliklerde yaşananları da bilmeyenler için
açıkladı.
'KORUDAĞ DOLUP TAŞARDI'
Keşan
ilçesinde düzenlenen '˜Dallık' şenliklerinde yaşananları anlatan Çağrı; 'Keşan
Dallığı nedir? Bilir misiniz? Bilmeyenler için anlatayım. Baharın gelişinin
kutladığı bu güne '˜Dallık' demiş büyüklerimiz. Trakya'nın ve ülkemizin pek çok
yerinden gelen insanlar, burada unutulmaz bir gün yaşarlardı. Öyle kalabalık,
öyle büyük bir kutlamadır ki bu, koskoca Korudağ'ın her köşesi piknikçilerle
dolup taşardı. Boş yer bulmakta zorlanırdık. Bu etkinliğin yapılacağı gün en
büyük korkumuz yağmur yağmasıydı. Eğer yağmur yağarsa etkinlik iptal edilirdi.
O zamanlar günler öncesinden hava durumundan haberimiz olmazdı. Her şey
doğaçlamaydı yani. Dallıkta
sazlar çalınır, çevirmeler yapılır, hamaklar kurulur, panayır kurulur, çok
çeşitli eğlence alanları oluşturulurdu. Anlatmakla bitiremeyeceğim güzellikte bir
ortam oluşurdu. Doğanın güzelliğine bir de bu etkinlikler eklenince mutluluktan
ayaklarımız yere basmazdı. Burada yaşanan anılar günlerce konuşulurdu'
ifadelerini kullandı.
'DÜNYACA TANINMASI GEREKİR'
Çağrı,
'˜Dallık' şenliklerinin doğaya zarar verenler nedeniyle zaman içinde iptal
edildiğini söylerken; 'Ancak zamanla kendini bilmezlerin doğaya verdiği
zararlar neticesinde Korudağ'da gerçekleştirilen bu geleneksel etkinlikler
yıllar sonra iptal edildi. Yeri değiştirilince tadı kaçtı. Kültür ve turizm açısından dünyaca
tanınması gerektiğini düşündüğüm bu '˜Dallık' etkinliğinin günden güne ruhunu ve
etkisini kaybetmesi, benim en çok üzüldüğüm şeylerden biridir. Çocukluktan bu
güne unutamadığımız anılar hâlâ zihnimizde dün gibi' dedi.
30 YILLIK FOTOĞRAFI ANLATTI
Merhum babası Fevzi Çalgı ve kardeşleri ile '˜Dallık' şenliğinde çektirdiği fotoğrafı da paylaşan Çağrı; 'Kardeşlerim ve rahmetli babamla 30 yıl önce çekilmiş bu fotoğraf, o muhteşem güne ait. Bu arada ben tatil günlerinde de belediyede çalışıyor gibi hep resmi kıyafetliydim; babamı örnek alırdım. Ne de olsa müzisyen çocuğuyum. Bizim eski müzisyenler ütüsüz, takım elbisesiz, boyasız ayakkabı, saç sakal tıraşı olmadan asla piyasaya çıkmazdı. Her biri temiz, titiz adamlardı. Oturmasına, kalkmasına çok dikkat ederlerdi. Saygın insanlardı. Biz çocukları olarak, onların yanına sıradan kıyafetle gitmezdik. Varlıkları bize büyük güven verirdi. Yoklukları, ben ve benim gibi düşünenlerde büyük eksiklik. Yattıkları yer nur olsun' sözlerine yer verdi.