DP'den örgütlenme atağı
Demokrat Parti Edirne İl Başkanı İbrahim Özyılmaz ve Yönetim Kurulu Üyeleri, basın toplantısı düzenleyerek Edirne'de üye kayıt işlemlerine başladıklarını açıkladı. Özyılmaz, açıklamasında Demokrat Parti ile İYİ Parti arasındaki protokole dikkat çekerken toplantının sonunda Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın 14 maddelik bildirisi açıklandı. Toplantının ardından 13 yeni üye kaydı gerçekleştirildi.
Demokrat Parti Edirne İl Başkanı İbrahim Özyılmaz ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Tarihi Ciğerci Bahri Bey'de düzenledikleri basın toplantısı ile Demokrat Parti'nin Edirne'de üye kayıt işlemlerine başladığını açıkladılar. Toplantıda konuşma yapan Özyılmaz, Demokrat Parti'nin miting meydanlarında değil, darağacının altında kefen giyenlerin partisi olduğunu belirterek; 'Demokrat Parti, hürriyettir. Çoğulcu demokrasinin ilk adımıdır, Atatürk'ün daha önce '˜Köylü milletin efendisidir' sloganını devam ettiren çarıklı erkânın adam yerine konulduğu bir dönemin başlangıcıdır' ifadelerine yer verdi.
Özyılmaz, toplantıda Demokrat Parti kayıtlarına başladıklarını açıklayarak; 'Her gün yeni kayıtlar yapıyoruz. Bugün de 8-10 tane kayıt yapacağız. Şu anda siyasi arena her geçen gün şekillenmekte, saflar belli olmakta. Biz, referandumda '˜hayır' diyen partilerden birisiydik. Fakat referandumda seçime katılmayan partiler içerisinde bulunan bir partiydik. Hızlı bir çalışma içerisinde şu anda Demokrat Parti olarak Türkiye genelinde 72 tane ilde genel kurulunu tamamlamış ve 9 tane seçime katılabilen partilerin içerisinde bulunmaktadır' dedi.
'İYİ Parti protokolümüz devam ediyor'
Demokrat Parti'nin İYİ Parti ile gerçekleştirdiği protokole değinen Özyılmaz; 'Bizim gelecek olan genel seçimlerde safımız bellidir. Genel Başkanımızın ve Genel İdare Kurulumuzun, İYİ Parti Genel Başkanı ve eski bakanımız Sayın Meral Akşener ile yapmış olduğu bir protokol vardır. Bu protokol aynen devam etmektedir. Seçime kesinlikle birlikte katılacağız. İktidarın her türlü şeytani oyununu mutlaka A ya da B planıyla bir şekilde bozarak onların istediği oyuna gelmeyeceğiz. Gelecek seçimlerde kadınlarımıza yüzde 50 oran ayırmak istiyoruz. Edirne olarak düşüncemiz bu. Genel merkezimiz de aynı düşünce içerisindedir. O yüzden kadınlarımızı partimize davet ediyorum' sözlerine yer verdi.
Uysal'dan 14 maddelik bildiri
Özyılmaz, konuşmasının ardından Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal'ın bildirisini okudu. Uysal, 14 maddeden oluşan bildirisinde; 'Hazinenin dış borcu 3 kattan fazla artmış. KİT borçları pek bir değişim göstermemiş. Belediyelerin bankalara borçları da 10 kattan fazla artmış (Bununla birlikte, miktar yüksek olmadığı için çok sorun oluşturmuyor.) Toplam kamu borçlarındaki artış, Hazine borçlarındaki hızlı artış nedeniyle yaklaşık 3 kat olmuş. Bankalar haricinde kalan özel kesim kuruluşlarının banka kredi borçları, yaklaşık 20 katlık bir artış sergilemiş. (GSYH'nın yüzde 68'i.) Hane halkı 2002 yılında neredeyse borçsuz durumdayken, 2016'da 440 milyar TL borçlu duruma gelmiş. Türkiye'nin toplam borcu 8 kattan fazla artarak yaklaşık 3 trilyon TL'ye ulaşmış ve GSYH'nın yüzde 118'ini aşmış. Türkiye GSYH'sını 3,6 kat, kişi başına gelirini ise yaklaşık 3 kat artırmış. Enflasyon ortalama yüzde 10,4 olmuş. İşsizlik oranı ortalaması yüzde 10,7 olmuş. Bu oran, önceki 14 yılın ortalamasına göre yüzde 40 daha yüksek bir işsizliğe işaret ediyor. Cari açık ortalaması yüzde 5 olmuş. Bu ortalama ise, önceki 14 yılın yaklaşık 10 kat üzerinde gerçekleşmiş. Türkiye son 14 yılda borç stokunu 366 milyar TL'den 2,953 milyar TL'ye çıkarmış. Bunlara eldeki kamu mallarının satışıyla da 102 milyar TL'lik finansman eklemiş. Bu durumda ortaya çıkan finansman imkânı 3 trilyon 55 milyar TL dolayında bir imkân olmuştur' dedi.
'Satarak büyüme mümkün değil'
Uysal, borçlanmayı artırarak ve eldeki malları satarak büyümeyi sürekli kılmanın mümkün olmadığını söyleyerek; 'Resmi Gazete'nin 21 Şubat sayısında yer alan ilana göre; Türkiye Şeker Fabrikası AŞ'ye ait 14 şeker davet usulü ile satışa çıkacak. 696 Sayılı KHK ile Şeker Kurumu'nu kapatan iktidar, şimdi de fabrikaları satarak NBŞ lobisine hizmete devam etme kararı almıştır. Dünya şeker üretiminin yüzde 82'si şeker kamışından, yüzde 18'i ise şeker pancarından elde edilmektedir. Kamış ya da pancar çeşitliliğini de coğrafi ve ekolojik koşullar belirlemektedir. Türkiye toprakları bu açıdan, pancar üretimi yapmaya çok elverişli bir ülkedir. Gelin görün ki Panko-Birlik'in verilerine göre 2003 yılında 459.521 çiftçimizin 319.498 hektar ekim alanında yaptığı şeker pancarı üretimi, 2015 verilerine göre 122.531 çiftçimizin 272.990 hektar alanda ekim yapması şeklinde gerçekleşmiştir. Uygulanan yanlış tarım politikaları sonucunda şeker pancarı üreten çiftçi sayımızdaki ve ekim alanlarındaki düşüş, bu verilerden de gayet iyi anlaşılmaktadır' ifadelerine yer verdi.
'Yandaşa davet ile gidecektir'
Özelleştirme kararının sorunlu bir karar olduğunu belirten Uysal; 'Bir de OHAL fırsatçılığı ile '˜davet usulü ile özelleştirme kararı' alınması, akıllara kötü sorular getirmektedir. Kamu İhale Yasası gereği ihalelerde pazarlık usulünün kullanılabilmesi için savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların ortaya çıkması, açık ihaleye teklif gelmemesi, ihalenin seri üretime konu olmayan nitelikte olması, işin karmaşık olması veya ihalenin toplam büyüklüğünün 225 bin TL'nin altında olması gerekiyor. Ayrıca doğal afet, salgın hastalık, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve öngörülemeyen durumların ortaya çıkması nedeniyle ihalenin ivedi yapılmasının zorunlu olması durumunda da pazarlık usulü kullanılabiliyor. Pazarlık usulüyle ihale yapıldığında, belirli istekliler ihaleye davet ediliyor ve ilana çıkma şartı bulunmuyor. Nihayetinde göreceğimiz üzere elbette karlılık oranına göre inşaat sektöründeki gibi bu fabrikalar da yandaşa davet ile gidecektir' dedi.
'Sefilleşmede 5'inci sıradayız'
Uysal, açıklamasında dünyanın önde gelen iş dünyası yayınlarından biri olan Bloomberg'in Les Miserables (Sefiller) adını verdiği endeksin açıklandığına dikkat çekerek; '2015'te 9'uncu olan Türkiye, hızlı tırmanışını sürdürdü ve bu yıl 5'inci sıraya yükseldi. İktidar mensuplarının adalara götürdüğü sermayenin de bu sefilleşmede etkisi şüphesiz büyüktür. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, '˜köye dönene 300 koyun vereceğiz, sigortasını ödeyeceğiz ve asgari ücret vereceğiz' demişti. Anlaşılıyor ki şimdi, köylü; olmayan koyunu beklemektedir. Dahası Bakan Bey bile ne dediğinin fakında olamayacak kadar durumdan bihaber. Önce '˜döneceklere vereceğiz' diyen bakan sonra '˜köydekilere vereceğiz' dedi. Verilecek koyunlar bedava da değil. Projeden yararlanılması için banka kredisi karşılığında ipotek verecek kadar toprağın, gayrimenkulün olması gerekiyor. Ayrıca koyunları koyacak ağılınızın olması gerekir. Toprağınız ve ağılınız varsa, devletin size temin edeceği 300 koyunu bedava değil, kredi karşılığında alabilirsiniz. Damızlık koyun fiyatı ortalama 1000 lira olduğuna göre minimum 300 bin lira kredi ile koyun alabileceksiniz. Diğer giderler hariç. Ayrıca 300 koyun projesinden sadece 1667 kişi yararlanabilecek. Kısacası yine garibanın umudu hamasete kurban ediliyor' sözlerine yer verdi. Toplantının ardından Demokrat Parti Edirne İl Başkanlığı'nda düzenlenen törenle 13 yeni parti üyeliği kaydı gerçekleştirilirken, üyelere rozetleri takdim edildi.