Doktor Akpınar koronayı anlattı
Edirne'de yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen 64 yaşındaki Uzman Dr. Şevket Hüseyin Akpınar, 'İştahım kayboldu, tat duyusunu kaybettim, koku alamamaya başladım. Nereyi koklasam koku alamıyordum. Çiğnediğiniz lokmalar ha ağzınızda çamur çiğnemişsiniz ha köfte çiğnemişsiniz yutamıyorsunuz. Yutmak için kendinizle mücadele ediyorsunuz.' dedi.
Akpınar, Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Dahiliye Bölümü'nde uzun yıllar görev yaptığını ve iki ay önce emekli olduğunu söyledi. Koronavirüs ile mart ayının son haftasında tanıştıklarını, bir akşam üşüme ve titreme ile ateşinin çıktığını anlatan Akpınar, gerekli kurallara çok dikkat etmesine rağmen hastalığa yakalanmaktan kurtulamadığını dile getirdi.
Hasta olmadan önce eşi ve iki oğluyla
evde izole olduklarını, aile fertlerinin ayrı odalarda yaşadığını anlatan
Akpınar, "Poliklinikte de tedbirlere uyuyordum. Muayene ettiğim her
hastadan sonra elimi yıkıyordum. Polikliniği havalandırmak için gerekli çabayı
gösteriyordum. Maskemi sürekli takıyordum ona rağmen bu bulaştırıcılığı çok
yüksek olan virüsten kurtulamadım." dedi.
Hasta
muayenelerinin ardından poliklinikte kimse olmadığı anlarda maskesini
çıkardığını aktaran Akpınar, koronavirüse maskesini çıkardığında yakalandığını
düşündüğünü ifade etti.
"KORONAVİRÜSÜ
AĞIR ŞEKİLDE GEÇİRDİM"
Koronavirüse yakalanmasının ardından
durumunun giderek ağırlaştığını ifade eden Akpınar, halsizlik nedeniyle artık ayağa bile zor
kalkmaya başladığını belirtti. Eşi ve çocuklarına hastalığı bulaştırmamak için
ayrı odalarda izole olduklarını dile getiren Akpınar, "Yemeğim evimde
odamın kapısına bırakılıyordu. Benim o yemeği alıp gelmem bile saatlerimi
alıyor gibi hissediyordum. Sonra iştahım kayboldu, tat duyusunu kaybettim, koku
alamamaya başladım. Nereyi koklasam koku alamıyordum. Çiğnediğiniz lokmalar ha
ağzınızda çamur çiğnemişsiniz ha köfte çiğnemişsiniz yutamıyorsunuz. Yutmak
için kendinizle mücadele ediyorsunuz. Koronavirüsü ağır şekilde geçirdim."
diye konuştu.
"CANLI CANLI
TABUTA GİRİYORSUNUZ"
Hastalığın
ilerlemesi sonucu bir gece sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldığını
belirten Akpınar, dış ortamla bağlantıyı kesen, izole sedyeyle götürüldüğü
hastanede bir hafta yoğun bakımda kaldığını söyledi. Hastaneye getirildiği
sedyeyi tabuta benzeten Akpınar, "Hastayı dışarıyla tamamen izole eden, dışarıyla
irtibatını kesen bir plastik balon diyelim onun içerisine girdik, fermuar
çekildi. Canlı canlı tabuta giriyorsunuz." ifadelerini kullandı.
MESLEKTAŞLARINA
TEŞEKKÜR ETTİ
Akpınar, Edirne Sultan 1. Murat Devlet
Hastanesi'nde iş arkadaşlarının kendisini bir ay boyunca tedavi ederek,
sağlığına kavuşturduğunu kaydetti. Sağlığına kavuşmasında büyük emekleri olan
meslektaşlarına teşekkür eden Akpınar, daha sonra eşi ve iki oğlunun da
koronavirüsü yenerek sağlığına kavuştuğunu söyledi. Koronavirüsle mücadelede
maske, hijyen ve sosyal mesafe kuralının çok önemli olduğunu hatırlatan
Akpınar, sözlerini şöyle tamamladı: "Maske, el yıkama ve mesafe tedbir
açısından çok önemli. En az bir, bir buçuk metre insanlarla mesafeyi
sağlayalım. Maskemizi takalım, maske karşılıklı takılınca koruyuculuğu iki
misline çıkıyor. Su ve sabundan kaçmamak lazım. Bu dönemde hiçbir şekilde
elleri yüze sürmemek lazım. Bu hastalık damlacık enfeksiyonuyla geçiyor.
Aksırık, tıksırık, öksürmeyle geçiyor ve bu saçılan damlacıkların kapalı ortamda
kalmayla daha etkin hale geldiği belirlendi. Çin'de bu konuyla ilgili bir
çalışma yapıldı. Kovid'li hasta otobüse biniyor, o hastanın yanına oturmakla
otobüsün en önünde ya da öbür ucunda oturmanın hastalığı kapma açısından hiçbir
fark olmadığı gösterilmiş. Yani kapalı ortamda bulunmak ve mikrobun saçılmış
olması bulaşma açısından çok önemli ve dikkat edilmesi gerekli."
Bakmadan Geçme





