Diledikleri ülkelere gidebilmeliler

Edirne Kent Konseyi Mülteci Hakları ve Sorunları Çalışma Grubu, Türkiye'nin Avrupa'ya gitmek isteyen düzensiz göçmenleri durdurmama yönünde aldığı karar sonrası Edirne'ye akın eden düzensiz göçmenlerin durumu ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, düzensiz göçmenlere yardımların ulaştırılması için koordinasyon sağlayabilecek bir komisyonun kurulamadığı ve komisyon oluşumunu Kent Konseyi'nin de yapamadığı belirtilirken; Pazarkule Sınır Kapısı tampon bölgesine girişlerin yasaklanmasına da tepki gösterildi.

Düzensiz göçmenlerin tampon bölgede yaşamlarına devam ettiğine dikkat çeken açıklamada, sağlık ve temizlik sorunlarının çözülemediğine dikkat çekildi. Edirne'de insanlık dramının ortaya çıktığını ifade edilen açıklamada, sorunun çözülmesi için siyasi ve ticari kararlar yerine insani kararlar alınması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Pazarkule Sınır Kapısı'na yaşanan düzensiz göçmen akını nedeniyle Türkiye ile Yunanistan arasındaki komşuluk ilişkilerinin de kesilmesine yer verildi.

Edirne halkının, hazırlıksız yakalanılan düzensiz göçmen akınına büyük oranda duyarlılık sağladığı belirtilen açıklamada; 'Mültecilerin insani ve sosyal gereksinmeleri karşılanmaya çalışılmıştır. Edirnelilerin ve yurtiçinden gelen yardımların daha sağlıklı, adaletli ve planlı olarak yerine ulaştırılması için yerel yönetimlerce sivil örgütleri de kapsayan, koordinasyonu sağlayabilecek bir komisyon kuramamış olması bir eksikliktir. Bu koordinasyon oluşumunu maalesef Kent Konseyi olarak da yapamadık. Benzer olaylar için ve gelişecek durumlara göre ilgili resmi kurumlarla koordineli çalışabilecek sivil bir yardım örgütlenmesi oluşturmak yararlı olacaktır' ifadelerine yer verildi.

'Girişe izin verilmeli'

Açıklamada, düzensiz göçmenlerin Pazarkule Sınır Kapısı'nda toplandıklarına yer verilirken; 'Gelen yardımlar artık sadece Pazarkule ile sınırlıdır. Bu alana ise sivil kişi ve kurumların girişi yasaklanmıştır. Kentin sivil örgütlerine yasak olan bu alanda adeta ayrıcalıklı bazı vakıf ve derneklerin hizmet vermesi ise anlaşılması zor ve kabul edilebilir bir durum değildir. Kentin gönüllü kişi ve örgütleri ile basın mensuplarının, görevliler nezaretinde bu alana girmesine izin verilmesi gerekmektedir' denildi.

'Tuvalet ve banyo sorunu çözülemedi'

Düzensiz göçmenleri, Pazarkule Sınır Kapısı'nda insani yaşam koşullarında yaşatmanın zorunluluk olduğu vurgulanan açıklamada; 'Ancak içerideki sığınmacılardan aldığımız duyumlar; bu alanda özellikle tuvalet ve banyo sorununun çözülemediğini göstermektedir.  Başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere genelde sağlık sorunlarının çözümünde yetersizlik olduğu, çocuk maması, ilaç, hijyenik maddelerinin tamamlanamadığı duyumları bizleri rahatsız etmektedir. Alanda yaşamak zorunda kalanlar soğuktan korunmak için yaktıkları ateş sonucunda is koktuklarını bile dillendirmektedirler' sözlerine yer verildi.

'Diledikleri ülkelere gidebilmeliler'

Edirne'de yaşanan düzensiz göçmen akınını insanlık dramı olarak tanımlayan açıklamada; 'Bu çağda bu dramın yaşanması, insanlığımız için kabul edilemez. Dünyanın gözü önünde yaşanan bu durum daha büyük felaketlere açık bir durumdur. Bu sorunu çözmek için siyasi veya ticari değil, insani kararlar alınması gerekmektedir. Binlerce insanın dar bir alanda ve de sınırda aylarca barındırılması kabul edilebilecek bir durum olamaz. Bu nedenle buradaki insanlar yasal mevzuatlara uygun şekilde diledikleri ülkelere gitme haklarını kullanmalıdırlar. Öte yandan ülke içinde değişik yerlerde yaşayan mültecilerin sınıra gelmelerini teşvik eden söylemlerden de kaçınmak gerekmektedir' denildi.

'Ülkeler arası komşuluk kesildi'

Edirne halkının düzensiz göçmenler için vicdani sorumluluğunu yerine getirmeye devam edeceği belirtilen açıklamada; 'Ancak kentlilerin bunu gözlemleme, sağlıklı bilgiye kendi kurumları kanalıyla ulaşma talepleri de karşılanmalıdır. Sınır kapısının bu durum nedeniyle kapalı olmasının da sürdürülebilir olamayacağı aşikârdır. Ülkeler arası komşuluk ilişkisinin kesilmiş olması ayrı bir sorundur ki tez zamanda bu trafik yeniden sağlanmalı, güvenlikli bir şekilde komşu ülke Yunanistan kapısını normal işlevine dönebilmelidir' ifadelerine yer verildi.