Ders: Hayvan Sevgisi
EDHAYKO, Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 2023 vizyon projelerinden '˜Onlar Bizim Dostlarımız' projesi kapsamında Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu 5'inci sınıf öğrencilerine hayvan sevgisi eğitimi verdi. EDHAYKO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Büyükgöze, öğrencilere sokak hayvanlarına nasıl davranılması, nasıl beslenmesi, zarar gördüklerinde nasıl müdahale edilmesi gerektiğini açıkladı.
Edirne İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 2023 vizyon projelerinden '˜Onlar Bizim Dostlarımız' projesi kapsamında Edirne Doğayı Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği (EDHAYKO), Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu 5'inci sınıf öğrencilerine hayvan sevgisi eğitimi gerçekleştirildi. Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu Salonu'nda düzenlenen hayvan sevgisi eğitimine EDHAYKO Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Gamze İşbilen, EDHAYKO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ece Büyükgöze, okul yönetimi, öğretmenler ve öğrenciler katıldılar.
Hayvan
sevgisi eğitiminde öğrenciler için sunumu Ece Büyükgöze gerçekleştirdi.
Büyükgöze, sunumunda sokak hayvanlarına nasıl davranılması, nasıl beslenmesi,
zarar gördüklerinde nasıl müdahale edilmesi gerektiği ve EDHAYKO'nun
faaliyetleri ile ilgili bilgi verdi. EDHAYKO'nun 2010 yılında Nurhan Demirci
Kalender tarafından kurulduğunu hatırlatan Büyükgöze; 'Nurhan Demirci
Kalender'in sokakta baktığı köpeklerden birine araba çarptıktan sonra yaşadığı
problemler ve Edirne'de böyle bir dernek oluşumunun olmaması, bizim gibi bir
derneğin kurulmasına vesile olmuştur. Derneğimiz şu anda Babademirtaş
Mahallesi'nde faaliyetini sürdürmektedir' ifadelerine yer verdi.
EDHAYKO
dernek binasında yaklaşık 150 sokak hayvanı bulunduğunu açıklayan Büyükgöze; '100'ü
aşkın kedimiz ve 50'ye yakın köpeğimiz var. Onların barınma, yaşama, beslenme
ve tedavileri için elimizden geleni yapmaktayız. Bunun haricinde eski Edirne
çöplüğünde 500'e yakın köpeği her gün düzenli olarak doyurmaktayız. Belediye
destekli veya dernekte toplanarak, onlara kulübeler yapıyoruz ve barınmalarını
sağlıyoruz. Ayrıca tüm Edirne'deki sokak hayvanlarına destek olup herhangi bir
kaza veya hastalıklarında tedavileri için yardımcı olmaya çalışıyoruz' dedi.
'Bizim gibi aileleri ve ihtiyaçları var'
İnsanların,
evlerini sokak hayvanları ile paylaşmak zorunda olduğunu belirten Büyükgöze; 'Çünkü
onlar da bizim gibi birer canlı ve onların da bizim gibi duyguları var. Bizim
gibi de aileleri ve ihtiyaçları var. Öncelikle bizim nasıl barınma, yemek yeme,
su içme ve tedavi olma gibi temel ihtiyaçlarımız varsa; onların da bu şekilde
ihtiyaçları var. Sokaklarda yaşadıkları için onları evimize alamasak bile
sokaklarda yaşamaya uygun ortamlar hazırlayabiliriz. Artık kemiklerimizi,
sularımızı temiz kaplar içerisinde kapılarımızın önüne koyarak, onların
sokaklarda yaşamalarına yardımcı olabiliriz' sözlerine yer verdi.
Yemek ve barınmaya dikkat çekti
Havanın
sıcak olduğu yaz aylarında sokak hayvanlarının su ihtiyacının, insanların su
ihtiyacından çok daha fazla olduğunu söyleyen Büyükgöze; 'Temiz su
bulamadıkları için hastalanıp ölebiliyorlar. Onlar için temiz kaplar içine su
ve yemek artığı ya da mama koyarak kapılarımızın önüne bırakabiliriz. Hava
koşullarının çok soğuk olduğu durumlarda kediler 6 saat, köpekler de 17 saat aç
kalırlarsa hayatlarını kaybedebiliyorlar. Ölümlerini engellemek için yemek ve
su kaplarını kapılarımızın önüne, korunaklı bir yere koymak zorundayız. Böylece
yağmurdan, kardan ve diğer kış şartlarından etkilenmezler. Barınmaları için de
karton kutular, evimizde kullanmadığımız battaniye veya çarşaflar veya diğer
eşyalardan onlar için küçük kulübeler hazırlayabiliriz. Kış ayları sokak
hayvanları için çok önemlidir' dedi.
Trafik kazalarına dikkat
Sokakta
yaşayan canlıların insanlar gibi trafik kurallarını bilmeyebileceğine dikkat
çeken Büyükgöze; 'Yola atlayabilirler. Biz nasıl ki yaya geçitlerinde önce
sağımıza, sonra solumuza bakıp karşıdan karşıya geçebiliyorsak; onlar maalesef
böyle bir bilgiye sahip değiller. Çoğu zaman trafik kazaları yüzünden sokak
hayvanları canlarını kaybedebiliyorlar. Bu yüzden trafik olan yerlerde onlara
dikkat etmeli ve kovalamamalıyız. Kazalı bir canlı gördüğümüzde ise Edirne
Belediyesi Veterinerlik İşleri Müdürlüğü'nü veya derneğimizi arayarak yardım
isteyebilirsiniz. Bizler veya barınak çalışanları olay yerine gelene kadar
lütfen kazalı sokak hayvanını hareket ettirmeyiniz. Sokak canlarını sevmeyen
veya onlarla birlikte yaşamak istemeyen insanlar olabilir. Bu durumda onlara
zarar veren insanlar da olabilir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda öncelikle
büyüklerinizden veya bizlerden yardım isteyebilirsiniz' ifadelerine yer verdi.
'Ailenizden izin almalısınız'
Birçok
insanın yavru sokak hayvanlarına yuva olmak istediğini belirten Büyükgöze; 'Bu
gibi durumlarda öncelikle ailemizden izin almalıyız. Çoğu sahiplenenler,
belirli bir süre sonra ebeveynleri istemediği için sokak hayvanını tekrar
sokağa salmak zorunda kalıyor. O yüzden ilk önce ailemizden izin almalıyız. Ona
bakıp bakamayacağımızı, evimizin ya da bahçemizin müsait olup olmadığını,
tedavi, barınma ve yeme içme gibi ihtiyaçlarını karşılayıp karşılayamayacağını
ilk önce ailemize danışmalıyız. Çünkü sokak hayvanlarını eve getirdikten sonra sokağa
geri salmak zorunda kalıyorlar. Bu da patili dostlarımızın hastalanmasına veya
strese girerek yaşamlarına kaybetmelerine sebep olabiliyor. Ona uygun koşulları
sağlayıp sağlayamayacağımıza karar vermeliyiz. Beslenme, barınma, tedavi ve
bütün ihtiyaçlarına karşılık verip veremeyeceğimizi ailemizle
kararlaştırmalıyız' dedi.
'Yavru olmadığını anlamalısınız'
Büyükgöze,
sokak hayvanı sahiplendikten sonra yaşamına uygun koşullar yaratılması için
dikkat edilmesi gereken kriterleri açıklayarak; 'Eğer sokaktan bir canlıyı
evinizde beslemek istiyorsanız; öncelikle eğer yavruysa annesinin, anne
sütünden kesildiğine, gelişimini tamamladığına emin olmamız gerekiyor. Çünkü
bazı örneklerde gördüğümüz gibi arkadaşlarımız yavru kedileri çok sevdikleri
için alıp götürüyorlar. Fakat o kedi, anne sütünden kesilmemiş oluyor ve annesi
her yerde onu arıyor. Yavru da bir süre sonra gelişimini tamamlamadığı için
hayatını kaybetmek durumunda kalıyor. Bu gibi durumlarda büyüklerimizden destek
alarak yavrunun, annesinden gelişimini tamamlayıp tamamlamadığını dikkat
etmesini, yavru olup olmadığını anlayabiliriz' sözlerine yer verdi.
'Karne çıkarmalıyız'
Sokak
hayvanlarının sahiplenilmesinin ardından veteriner hekime götürülmesi
gerektiğini söyleyen Büyükgöze; 'İç ve dış parazitlerini ve gelişimlerini
tamamlayıp hasta olmamaları için gerekli aşılarını veterinere yaptırmalıyız.
Sokak hayvanımızın bize ait olduğunu gösteren bir karne çıkarmalıyız. Nasıl
bizim kimliklerimiz varsa, onların da karneleri sayesinde kime ait olduğu,
hangi tedavilerinin yapıldığı ve hangi aşamada büyümelerinin geliştiğini bu karneden
takip edebiliriz. Bütün kontrollerinde karneyi yanımızda götürmek zorundayız. Sokak
hayvanlarına evimizde veya bahçemizde korunaklı bir yuva yapmalıyız. Eğer
bahçedeyse yağmurdan, soğuktan, sıcaktan ve olumsuz hava koşullarından koruyan
bir yuva yapmamız gerekiyor. Beslenmesi için temiz yemek ve su koymalıyız. Onu
oyuncak gibi değil; bir can dostumuz, arkadaşımız gibi davranmalıyız. Onun da
duyguları olduğunu unutmamalıyız. Kesinlikle zarar vermemeliyiz' dedi.
'Her belediye, barınak kurmak zorundadır'
Büyükgöze,
her belediyenin, sokak hayvanlarının beslenmesi, barınması, tedavi edilmesi için
barınaklar kurmak zorunda olduğunu belirterek;'Edirne'de belediyemizin
faaliyetini sürdürdüğü Edirne Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ve Sokak
Hayvanları Barınağı, İstasyon Mahallesi Bosnaköy yolu üzerinde yer almaktadır.
İhtiyaç halinde telefon numarası 235 10 36'dır. Yaralı ya da hasta bir köpek
veya kedi gördüğünüzde barınağı arayarak durumunu ifade edebilirsiniz. Sokak
hayvanlarını düzenli beslemek durumundadırlar. Sokak hayvanlarının barınmasını
sağlamak, hayatlarını en iyi koşullarda sürdürmesini sağlamak, hastalıklardan
korumak ve aşılarını düzenli olarak yaptırmak gibi görevleri vardır'
ifadelerine yer verdi. Büyükgöze, sunumunun ardından öğrencilerin sorularını
yanıtladı.