Delta Park batağa sürükleniyor

                Trakya Üniversitesi Balkan Yerleşkesi'nde 2013 yılından bu yana hizmet veren Delta Yaşam Merkezi zor günler geçiriyor. Merkezdeki işletmeler, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki kantin başta olmak üzere fakültelerde bulunan kantinler nedeniyle müşteri sıkıntısı yaşarken; Trakya Üniversitesi Rektörlüğü'nden randevu taleplerinin dahi kabul edilmemesine tepki gösterdiler.

                Karyapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin işletmeciliğini yaptığı Delta Yaşam Merkezi'nde 5 adet işletmenin kapanmasıyla birlikte artarak devam eden maddi sıkıntılar, merkezde bulunan esnafların da her geçen gün zor duruma düşmesine neden oluyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Muhasebe Müdürü Sami Çakırlar, Karyapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin Delta Yaşam Merkezi'ne 4 yıldan bu yana 1 milyon TL'nin üzerinde yatırım yaptığını açıklayarak; 'Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki işletmelerin kapatılması için o günkü üniversite yönetimi ile anlaşıldı. Daha sonra sadece acil ihtiyaçları karşılayabilmek için küçük bir işletme bırakıldı. Burada da hastane bezi, küçük su gibi insanların acil ihtiyaçlarını görebilecekleri gibi ürünlerin satılmasına karar verildi. Bizden de Delta Yaşam Merkezi'nde 24 saat açık bir yer bırakılması istendi. Fakat üniversite yönetimi değiştikten sonra küçük olan işletme, hastanenin girişine alındı ve gün geçtikçe büyümeye devam ediyor' ifadelerine yer verdi.

                Delta Yaşam Merkezi'nin kuruluş amacının; öğrencilere, hastanedeki hastalara, hasta yakınlarına ve üniversite personeline temiz ve kaliteli hizmet vermek olduğunu söyleyen Çakırlar;'Ama biz hastanedeki küçük işletmeye iyi niyetle izin vermişken, hastanedeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde hizmet vermeye başladı ve günden güne de büyüyor. Böyle olunca da hastanedeki insanlar Delta Yaşam Merkezi'ne inmedikleri zaman bütün esnaf mağdur oluyor. Şu ana kadar Delta Yaşam Merkezi'nde 5 tane dükkân kapandı. Burada 200'ün üzerine insan istihdam ediliyor. Yukarıdaki büfe büyüdükçe burası bitecek. Ayrıca burada topladığımız kiranın yüzde 10'unu üniversiteye veriyoruz. Burası kapandıktan sonra üniversite de zarar edecek. Üniversite zaten küçük işletmeden kazandığı kârı, buradaki dükkânlardan kazanıyor. Küçük bir işletme için büyük bir alışveriş merkezi yok ediliyor' dedi.

'700 kişiye istihdam sağmak istiyoruz'

                Karyapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin Delta Yaşam Merkezi'nde bir GSM operatörüne ait çağrı merkezini açmak amacıyla girişimlerde bulunduğunu açıklayan Çakırlar; 'Yaklaşık 700 kişi çalışacak. Bizden 2 bin metrekarenin üzerinde bir alan istendi. Şu anda bin metrekarenin üzerinde bir alanımız var. Ama alt katında da bir mescit var ve Cuma günü haricinde çok kullanılmıyor. Biz de orasını üniversiteden istedik. İnsanlar Cuma namazlarını üniversitedeki küçük mescitlerde ya da Edirne merkezdeki camilerde de kılabilirler. Ayrıca yerleşkeye şu anda bir cami yapılıyor ve 6 ay içinde bitmesi bekleniyor. Delta Yaşam Merkezi'nde bir hareket olmasını ve 700 kişiye iş imkânının sağlanmasını istiyoruz. İstihdam, Edirne'nin en büyük sıkıntılarındandır. Böyle bir imkân varken üniversite, mescidi kaldırması halinde herkesin üzerine geleceğini söylüyor. Böyle bir mantık yok. Mescidi kaldırmıyorsun, sadece geçici bir süre insanları ibadetlerini başka yerde yapmaya yönlendiriyorsun. Ama bu sürede 700 kişi ekmek yiyecek ve Edirne'ye iş imkânı gelecek. GSM operatörünün burada 700 kişinin çalışacağı bir çağrı merkezi açması demek, 2 bin kişiye aş demektir. Burasının açılması için kira almamayı dahi düşünüyoruz. Bunu üniversite yönetimine anlattık ama anlamadılar' sözlerine yer verdi.

'Rektörlük cevap vermedi'

                Delta Yaşam Merkezi'nde 37 adet kiralanabilir alan bulunduğunu söyleyen Çakırlar;'Ama şu anda 28'e düştü. Hastanedeki işletme yüzünden kapatmalar da devam ediyor. Buraya insan inmezse işletmeler kirasını nasıl verecek? Rektörle hastanedeki işletmeyi konuştuğumuzda normalde günlük 250 tane poğaçanın 10'a kadar satılacağı konusunda anlaşmıştık. Ama şu anda gelinen durumda 1800 tane poğaça veriliyor ve 11'e kadar bitiyor. Bu konuyla ilgili rektörlüğe 2 defa yazı yazdım ve cevap dahi vermediler. Hastane işletmesindeki insan sayısı, şu anda alışveriş merkezimizde yok. Kapanan 5 işletme ile 50 kişi işsiz kalmış durumdadır. Edirne'de zaten işsizlik var. Esnafın durumunu rektörlüğe anlattım ama cevap dahi gelmedi' dedi.

'Gün geçtikçe batağa gidiyoruz'

                Çakırlar'ın açıklamalarının ardından Beylerbeyi Simitçisi İşletme Sahibi Murat Akgüngör ise 2013 yılından bu yana Delta Yaşam Merkezi'nde işletmeciliğe devam ettiğini belirterek; 'Benim işletmemde daha önce 10 kişi çalışıyordu. Şu anda 7 kişiye indirmek zorunda kaldık. İlerleyen günlerde belki de 5 kişiye indireceğiz. Hastanedeki işletme direkt önümüzü kesiyor. Esnaf olarak Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı ile görüştük. İşletmenin büyüyeceğini söylediler. Yener Yörük'e, Erhan Tabakoğlu'na ve SKS Daire Başkanı'na tek bir soru sordum ve cevabını alamadım. Burayı ne amaçla yaptıklarını sordum. Ne amaçla yapıldığı belli değil. Fakülte içindeki kantinler rektörlüğe döndü ve büyütüldü. Daha sonra vatandaşa tekrar devredildi. Burası atıl bir AVM'ye dönüştü ve hiçbir şekilde yardımcı olunmadı. Burası ile ilgili hiçbir şey yapılmıyor. Gün geçtikçe burada batağa gidiyoruz. Yukarıda işletmelerin biraz daha uyarlanmasını ve gözden geçirilmesini istiyoruz. Ama karşımızda muhatap bulamıyoruz' ifadelerine yer verdi.

'Rektör hiçbir şekilde destek vermiyor'

                Canım Ciğerim İşletme Sahibi Sevda Kahraman ise 2013 yılından bu yana ilk kez maddi olarak zorlandığını açıklayarak; 'Hiç bu kadar maddi olarak zorlandığı bir yıl atlatmadım. Delta Yaşam Merkezi'nde ilk açılan işletmelerden birinin sahibiyim. 22 Şubat 2013 yılında işletmemi açtım. Ekonomi kötü ve rektör hiçbir şekilde destek vermiyor. Esnaflar olarak iki kez görüşme gerçekleştirdik. Bize kapatıp gitmemizi mi söylüyorlar? Öğrencilere bahşiş kutularımızda toplanan paralarla burs sağlıyorduk. Artık burs sağlayamıyoruz. Şu anda bahşiş kutusunda 1 TL var. Bundan 3 yıl önce kötü bir olay yaşandı ve bir arkadaşımız kendini yakmaya çalıştı. Ama şu anda gidişat o günden daha da kötü. Çünkü bir insanın ekmeğiyle oynamak, namusuyla oynamak kadar kötü bir şeydir. Daha kötü sonuçlar olacak. İnsanlar gün boyunca CİMER'e, BİMER'e yazıyorlar. Geri dönüş yok. Rektör ile iki kez karşılaştım, durumu anlattım; '˜Sevda hanım iş konuşmuyoruz' dedi' sözlerine yer verdi.

'Esnaf içler acısı durumda'

                Delta Yaşam Merkezi'nde Sarmaşık Döner, Sarmaşık Lokantası ve İnciraltı Kafe olmak üzere toplam 3 adet işletmesi bulunduğunu açıklayan Ertuğrul Aktaş ise esnafın içler acısı durumda olduğunu söyleyerek; 'Ben personele maaş vermeyi mi düşüneceğim, yoksa kirayı mı düşüneceğim? Üniversite kulüplerinden etkinlikler için sponsor olmamız amacıyla öğrenciler geliyor. Öğrenci kulüplerine artık destek veremiyoruz. Kapanan dükkânların birçoğu yurt genelinde şubeleri olan dükkânlar. Hepsi içler acısı durumdaydı' dedi.

'Rektörlük randevu bile vermiyor'

                Delta Yaşam Merkezi'ndeki en eski esnaflardan biri olan Selimiye Kebap İşletme Sahibi Lokman Singer ise esnafın kiralarını dahi ödemeyemediğini açıklayarak; 'Rektörlüğe kiralar için itiraz ettik ama kiraları indirmiyorlar. Karyapı kiraları indirmeyi kabul ediyor ama rektörlük karşı çıkıyor. Dükkânlarımız tek tek kapanıyor. Rektörlük bize randevu vermiyor. Sorunlarımızı söylemek istiyoruz. Böyle giderse Edirne Valisi'ne çıkacağız ve şikâyet edeceğiz. Burasının ilk kiracılarındanım. Ben bittiysem, herkes bitmiş demektir. Rektörlük kantin üzerine kantin açıyor. Fahiş bir rektör politikası var. Rektör, esnaf mı? Bu durum nasıl görmemezlikten geliniyor? Hiçbir şey yapamıyoruz. Yönetim olarak kime gidelim? Bize de randevu verilmiyor' ifadelerine yer verdi.

'Yaşamamız zora düştü'

                Meriçli Pilavcım İşletme Sahibi İdris Meriç ise Delta Yaşam Merkezi'nde her geçen gün kapanan işletmelerle birlikte işletme kalmayacağını ifade ederek; 'Bütün dükkânlar kapanıyor. Bir sonraki dönem benim de hevesim yok. Gıda fiyatları çok arttı. Bunların maliyeti bize yansıyor ve yaşamamız zora düştü' dedi.