Darbe sabahı Demirel'le görüştüm

12 Eylül darbesi sırasında Adalet Partisi Edirne İl Başkanı olan avukat İbrahim Karakoç, darbenin 39'uncu yıl dönümünde, gözaltındaki Başbakan Süleyman Demirel ile darbe sabahında gerçekleştirdiği telefon görüşmesini GÜNDEM'e anlattı. Gözaltına alınarak Gelibolu Hamzakoy'daki askeri dinlenme tesislerine götürülen Demirel'e telefonla ulaştığını belirten Av. Karakoç 'Süleyman Bey, büyük devlet adamlığı bu olsa gerek gülerek '˜İbrahim, sana komşu geldik' dedi. Karakoç, Demirel'in, '˜12 Eylül 1980 sabahı koca Türkiye'de beni bir İbrahim Karakoç aradı' dediğini de sözlerine ekledi.

Darbe sabahı Demirel'le görüştüm
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne'den 52 yıldan bugüne avukatlık mesleğine devam eden İbrahim Karakoç, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 39'uncu yıl dönümünde dönemin Adalet Partisi Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel ile darbe sabahında yaşadığı anıları GÜNDEM'e anlattı. Dönemin Adalet Partisi Edirne İl Başkanı da olan Av. Karakoç, milli iradeye yapılan en büyük darbe olarak adlandırılan 1980 darbesinin sabahında Demirel Ailesiyle telefonda konuştuğunu açıkladı.

Darbe haberi Karaağaç'tan

Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak geçen darbeyi, Karaağaç Mahallesi'nde yaşayan bir dostunun telefonu sonucunda öğrendiğini söyleyen Av. Karakoç; '12 Eylül 1980, Cuma sabahıydı. Karaağaç'tan bir tanıdığım telefon etti ve radyoyu dinlememi söyledi. Radyoyu açtım, Hasan Mutlucan türküler söylüyordu. Daha sonra Kenan Evren bildirisini okudu. Birkaç anonstan sonra saat 13.00'de radyo televizyon konuşması yapılacağını öğrendim. Konuşmayı dinledim ve sokağa çıkma yasağı olduğunu öğrendim. Ben de tanıdıklarıma telefon ederek radyoyu dinlemelerini söyledim. O sırada Süleyman Demirel'i aradım ama cevap vermedi' dedi.

'Nahit Menteşe'yi aradım'

Demirel'den cevap alamaması üzerine Adalet Partisi Aydın Milletvekili Nahit Menteşe'yi aradığını açıklayan Av. Karakoç; 'Nahit Menteşe, komutanın kendisini uyandırdığını ve Süleyman Demirel'in evine beraber gideceklerini söylediğini; bunun üzerine Süleyman Demirel'in evine gittiklerini ve kapı zilini kendisinin çaldığını söyledi. Nahit Menteşe, Süleyman Demirel'in kapıyı açmasıyla eşi Nazmiye Demirel ile birlikte aldığını, havaalanına kadar birlikte gittiklerini, fakat nereye götürüldüklerini bilmediğini söyledi. Kenan Evren ise radyo televizyon konuşmasında Demirel ailesinin Gelibolu Hamzakoy'daki askeri dinlenme tesislerine güvenlik için götürüldüğünü söyledi. Saat 13.00'te başlayan konuşma 20 dakika sonra bitti' ifadelerine yer verdi.

Hamzakoy'e telefon bağlantısı

Evren'in konuşmasının ardından şehirler arası hattı arayarak Demirel ile görüşme isteğini bildirdiğini açıklayan Av. Karakoç; 'Görevliyle konuştum ve Süleyman Demirel ile görüşmem için telefon bağlamasını söyledim. Ben böyle deyince görevli şaşırdı ve ne konuşacağımı sordu. Şehirlerarası hattaki bir görevli, sana ne konuşacağını sorar mı? Telefonu bağlar ya da bağlayamaz. Bana ne konuşacağımı sorunca anladım ki, başında bir komutan var. Bir süre durduk ve bana telefonu kapatmamı, bir süre sonra Süleyman Demirel ile görüştürüleceğimi söyledi. Telefon çaldı ve görüşebileceğimi söyleyerek bağladılar' dedi.

'Sana komşu geldik' dedi

Telefonun bağlanmasının ardından Demirel ile gerçekleştirdiği görüşmeyi anlatan Av. Karakoç; 'Süleyman Bey, büyük devlet adamlığı bu olsa gerek gülerek; '˜İbrahim, sana komşu geldik' dedi. Ben de; '˜Hoş geldiniz' diyerek nasıl olduklarını merak ettiğimi söyledim. O sırada telefonu dinliyorlar tabi. Devletin güvenliği açısından dinleyebilirler. Sonuçta Süleyman Demirel benim partilim ve büyüğüm. Hatır sordum, eşim de Nazmiye Hanım ile konuşmak istedi. Süleyman Bey, Nazmiye Hanım'ın yanında olduğunu söyledi. Sabaha karşı alınmışlar. Eşim de Nazmiye Hanım ile konuştu. Ben, onları her gün aradım' sözlerine yer verdi.

Türkiye'de sadece Karakoç aramış

                Demirel'in, darbe sabahı gerçekleştirdikleri telefon görüşmesini hiç unutmadığını açıklayan Av. Karakoç; 'Nahit Menteşe, bir gün dedi ki; (Süleyman Demirel, etrafının kalabalık olduğu bir gün, '˜12 Eylül 1980 sabahı koca Türkiye'de bir İbrahim Karakoç beni aradı. Siz neredeydiniz beyler?' demiş. Hiçbiri de başını kaldıramamış. Süleyman Bey'i vefat ettiği güne kadar ziyaret ettim. Benim, kendisine olan yakınlığım, ona olan sevgim ve sempatim, büyük devlet adamı olmasının farkında olmam sayesinde bu kadar yakındım. Bugün değeri daha iyi anlaşılıyor. Keşke insanların ölmeden evvel kıymeti bilinse. Bugün partiler, '˜Demirel büyük adammış' diye söylüyorlar. Ama bana ve ona yaptıkları hiç de hoş değildi' dedi.

Av. Karakoç, Demirel ile son görüşmesini ise Ankara'da 17 Haziran 2015 tarihindeki vefatından bir buçuk ay önce gerçekleştirdiğini söyledi. 

Bakmadan Geçme