CKD'den kadın konferansı

CKD Edirne Şubesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün anlam ve önemi ile kadınların yasal düzenlemelerdeki haklarına dikkat çekmek amacıyla konferans düzenledi. Konferansta sunum yapan CKD Edirne Şubesi Sekreteri Av. Tülin Kutlu, kadınların Türkiye'de toplumun yarısını oluşturmasına rağmen yaşadıkları eşitsizliklere dikkat çekti. Kutlu, İstanbul Sözleşmesi'nin tartışılmasına ise tepki gösterdi.

CKD'den kadın konferansı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Edirne Şubesi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında konferans düzenledi. Edirne Belediyesi Fatma Şakir Memik Kadın Merkezi'nde düzenlenen konferansa CKD Edirne Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mine Hepgüllü, yönetim kurulu üyeleri, dernek üyeleri ve davetliler katıldılar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün anlam ve önemi ile kadınların yasal düzenlemelerdeki haklarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen konferansta CKD Edirne Şubesi Sekreteri Av. Tülin Kutlu, Av. Çiğdem Gencan Esenkal ve emekli felsefe öğretmeni Ferda Erdoğan sunum yaptı. Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Hepgüllü, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde buruk bir anma etkinliği düzenlediklerini belirtirken; 'Biz biliyoruz ki emek mücadelesi veren kadınların seslerini buradan haykırmak için, kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin son bulduğu, kadınların her alanda yaptıkları mücadelelerine çözüm bulunduğu barış dolu bir dünyada hep birlikte kol kola ve omuz omuza yürümek tek dileğimizdir. Yeter ki haklarımızı bilelim ve onları savunalım' dedi.

Hepgüllü, konuşmasını James Oppenheim'ın Ekmek ve Gül adlı şiirini okuyarak tamamladı. Hepgüllü'nün konuşmasının ardından konferansta ilk sunumu Av. Tülin Kutlu yaptı. Kutlu, sunumunda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün anlam ve önemine dikkat çekerken; '8 Mart 1857 tarihinde Amerika'da kadın işçilerin düşük ücretleri, uzun çalışma saatleri ve insanlık dışı çalışma koşulları nedeniyle başlattıkları grevde 129 kadın işçinin yanarak ölmesiyle başlayan süreç, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin simgesi haline gelmiştir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü, tüm dünyadaki emekçi kadınların kendilerini ailede, toplumda, siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda eşit bir birey olarak görmeyen zihniyetlere karşı dayanışma ruhuyla hareket ederek toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadının insan haklarının ihlal edilmesinin ortadan kaldırılması için gerekli eğitim, kültür, ekonomik ve yasal alanda çalışmalar yapılması taleplerini dile getirdikleri mücadele ve dayanışma günüdür' ifadelerine yer verdi.

Eşitsizliğe dikkat çekti

Türkiye toplumunun yarısını oluşturan kadınların, eşit eğitim ve istihdam olanaklarına ulaşamadıklarını söyleyen Kutlu; 'Kadınlarımız ne yazık ki sosyal, kültürel ve siyasal alanda yeterince temsil edilememektedirler. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaygın olması, toplumsal ilerlemenin önündeki en önemli engeldir. Aile içinden başlayarak kamusal alana yayılan cinsiyet ayrımcılığı ve cinsiyet eşitsizliğine neden olan politikalar, kadının insan haklarının ihlalinde başrol oynamaktadır. Kadınların siyasi, ekonomik ve sosyal hayatın karar alma süreçlerine etkin ve eşit biçimde katılmaları için elit fırsatlar tanınmalıdır' dedi.

'Erkek egemen dil kullanılmamalı'

Kutlu, kadına karşı her alanda erkek egemen dilin kullanılmasının önlenmesi gerektiğini söylerken; 'Laiklik ilkesinden uzaklaşılmasının en olumsuz etkileri kadınların üzerinde hissedilmektedir. Bu nedenle Cumhuriyet'imizin temel niteliklerinden uzaklaşılmamalı, demokratik, laik bir sosyal devlette kadının eşit ve özgür bir birey olduğu devletin tüm kurum ve kuruluşları tarafından içselleştirilmeli ve kadın haklarına aykırı hiçbir söylem ve eyleme izin verilmemelidir' sözlerine yer verdi.

'Haksız propagandayı endişeyle izliyoruz'

Türkiye'de son yıllarda kadına karşı şiddet ve cinayetlerin sayısının hızla arttığını belirten Kutlu; 'Kadına yönelik şiddetin toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile doğrudan ilişkisi olup, toplumsal cinsiyet eşitsizliği önlenmeden şiddetin de ortadan kalkmayacağı açıktır. Kadına karşı şiddetin önlenmesinin ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının güvencesi olan 6284 sayılı yasaya ve İstanbul Sözleşmesi'ne son yıllarda yürütülen haksız propagandayı endişeyle izliyoruz. Uzun mücadeleler sonucunda elde edilmiş kadın hakları kazanımlarından vazgeçme çalışmalarına sessiz kalınmamalıdır' dedi. Kutlu'nun sunumunun ardından konferans, Esenkal ve Erdoğan'ın sunumları ile sona erdi. 

Bakmadan Geçme