Çiftçiler Günü'nü kutladılar
Çiftçilerin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla Uluslararası Tarım Üreticileri Federasyonu 1984 yılında 14 Mayıs gününü, Dünya Çiftçiler Günü olarak kabul etmesinin ardından 36 yıl geçti. O yıldan beri 14 Mayıs günü 'Dünya Çiftçiler Günü' olarak kutlanıyor. Bu önemli günü çiftçi örgütleri, siyasiler, kamu kurum ve kuruluşları yayınladıkları mesajlarla kutladı.
CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Çiftçiler Günü nedeniyle yayınladığı mesajda, 'Günümüzde Türk çiftçisi içinde bulunduğu sorunların ağırlaşmasıyla bu günü kutlayamaz hale gelmiştir. 2020 yılı Mart ayından beri tüm Dünyayı saran Covit-19 salgını, gıdanın, suyun ve tarımsal üretimin önemini kat kat arttırmış, birçok Dünya ülkesi bunun önemini anlamış ancak, Türkiye tarımına yön verenler hala tarımsal üretimin önemini anlayamamışlardır. Halbuki Türkiye tarımsal potansiyeli yüksek bir ülkedir. Türkiye coğrafyası tropikal ürünler dışında her türlü tarımsal ürünün yetiştirilmesine müsaittir. Bunun yanında bu coğrafya Dünyanın tarımsal üretim yapmaya en elverişli tarım topraklarına sahiptir. Ürün çeşitliliği bakımından birçok tarımsal ürünün gen bankası Anadolu ve Trakya topraklarıdır. Türkiye bu tarımsal potansiyeline rağmen maalesef AKP'li yıllarda bir türlü bu avantajını kullanamamış, ihracatçı bir konumdan ithalatçı bir konuma gelmiştir. Buğday, arpa, soya, ayçiçeği, tütün, mısır gibi üretimi artmamışken ve bunlar için milyarca dolar döviz yurtdışındaki çiftçilere ödenirken, Türkiye'de ekilmeyen 2 Trakya büyüklüğündeki araziye ürün ektirilmemesi yapısal bir sorundur. Taşımalı sistemle 17 bin köy okulu kapatılırken öğrencilerin ve çiftçilerin genel eğitim ve tarım eğitiminden yararlandırılmaması yapısal bir sorundur. Birçok ziraat mühendisi, veteriner hekim istihdamı gerekirken çiftçilerin bilgiyi tohum, gübre ve ilaç satıcılarından alması, yine birçok gıda mühendisi işsiz iken gıda denetimlerinin yapılmaması yapısal bir sorundur. TMO, ÇAYKUR, Et ve Süt Kurumu, gibi tarımsal KİT'lere piyasa müdahalesinde etkin görev verilmemesi, TEKEL, TÜRKŞEKER gibi tarımsal KİT'lerin adeta peşkeş çekilerek özelleştirilip yandaşlara verilmesi, FİSKOBİRLİK, TARİŞ, ÇUKOBİRLİK vb. tarım satış kooperatifi birliklerinin işlevsiz hale getirilmesi ve piyasanın tamamen özel sektöre ve ithalatçılara bırakılması yapısal bir sorundur. Yukarıda sayılan tüm sorunları çözmek, üreticiyi yok sayan AKP zihniyeti ile mümkün değildir. AKP'nin tek yaptığı, 1 milyar liradan aldığı çiftçi borcunu 130 milyara çıkararak çiftçiyi borç batağına sokup, üreticinin Tarım Kanunu ile hak ettiği desteğin yarısını vererek, çiftçiyi köyden kente göç ettirmek ve gıda ihtiyacını ithalatla karşılayarak yandaşların cebini doldurmaktır. Yukarıda sayılan tüm sorunları çözmek Atatürk'ün 'Köylü Milletin Efendisidir' sözünü kendisine her zaman örnek almış CHP iktidarı ile mümkün olacaktır. CHP iktidarında üretimi planlayan bir Tarım Bakanlığı ile Türkiye ithalatçı bir ülke olmaktan çıkıp yeniden üretici bir ülke olacak, köylümüz ise yeniden efendi haline getirilecektir' ifadelerine yer verdi.
'10 yıl sonra çiftçi
kalmayacak'
İYİ Parti Grup Başkanı ve Edirne
Milletvekili Orhan Çakırlar, Çiftçiler Günü münasebetiyle yayınladığı mesajında
şu ifadelere yer verdi; 'Tarım bütün ülkeler tarafından stratejik öneme sahip
bir sektördür. Bütün gelişmiş ülkeler izledikleri politikalarda en önemli
silahlarından biri olarak tarımı kullanırlar. Ülkeler arasındaki yaptırımların
önemli bir bölümü gıda ambargoları üzerinden yapılmaktadır. Dünyada birçok ülke
korona virüs sebebiyle tarım ürünlerine ihracat yasakları getirmekte ve tarımda
büyük desteklemeler ile üretime teşvik çalışmalarını gün geçtikçe arttırmaktadır.
Pandemi haline gelen korona virüsün etkileri sonucunda gıda milliyetçiliğinin
artmaya devam edeceği de muhtemel gözükmektedir. Bulgaristan Bakanlar Kurulu
Kararı ile 13 Nisan tarihinde yerel üretici seralarından domates, salatalık ve
biber alacak olan perakende gıda şirketlerine ulaştırma, lojistik,
sınıflandırma, temizlenme, paketleme vs. gibi giderlerin telafi edilmesi
amacıyla toplamda 5 milyon Leva hibe desteği yapılacağını duyurdu. 14 Nisan
tarihinde ise çiftçilerini korumak adına marketlerde yerel ürünlerin
satılmasını zorunlu kılan bir karara imza attı. Amerika ise 19 Milyar Dolarlık
tarım paketi açıkladı. Bu pakette 16 milyar Dolar doğrudan korona virüs
sebebiyle zarar gören çiftçilere ödenecek. 3 Milyar Dolar ile ise üreticinin
elinde kalabilecek ürünleri satın alabilmek için kullanacaklarını açıkladı.
Topraklarının sadece yüzde 12'sinde tarım yapabilen Japonya bile 5 milyar Dolar
tarıma ek destek paketi açıkladı. Rusya, Kazakistan, Ermenistan, Belarus ve
Kırgızistan bir çok tarım ürününde ihracat yasağı getirerek önlemler almıştı.
Ülkemizde ise tarım sektörü için uygulanan ithalat politikasında bir değişiklik
maalesef yok. Ülkemizin bulunduğu jeopolitik konum, iklim koşulları,
biyoçeşitlilik ve geçmişten gelen tarım kültürü neticesinde tarım sektörü için
büyük bir potansiyel kaynağı olduğumuz gözle görülür bir şekilde ortadayken, ülkemizde
yıllardır mevcut iktidarın ithalata dayalı politikalar izlemesi sonucunda; tarım
alanları gün geçtikte erimiş, bir hayli verimli olan topraklarımızda kendi
kendimize yetemez hale gelinmiş, gün geçtikçe artan girdi maliyetlerine çözüm
bulunamamış, üretici ile tüketici arasında denge kurulamamış, SGK'ya kayıtlı
çiftçi sayısında 2008 ile bugün arasında %40 azalma yaşanmış, Yeterli
desteklemeler verilmemiş, Çiftçi krediler ile borçlandırılmış ödeyememiş,
üretime devam etmesi için erteleme istemiş red edilmiş ve daha sayamadığımız
bir çok problem yaşamış çiftçimiz. Bugün 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü büyük
fedakarlıklar göstererek emeğiyle toprağı yoğuran üreten ve üretmeye çalışan
çiftçilerimizin günü kutlu olsun. Lakin bu problemlere karşı gerekli önlemler
alınmaz, halen daha üretime değil de ithalata dayalı politikalarınızdan
vazgeçmezseniz. 10 yıl sonra 14 Mayıs'ı kutlayacak bir çiftçi bile
bulamazsınız.'
SP'den Çiftçiler Günü'nde
öneriler
Saadet Partisi Edirne İl Başkanı Ali
Demirkıran ise yayınladığı mesajda, 'Tarımın ikinci plana itildiğini, toprağın
önemsizleştirildiğini, gıda da dışa bağımlı hale geldiğimizi ifade eden
Demirkıran açıklamasında şunları söyledi; gübre, mazot, tohum başta olmak üzere
artan tarım girdi maliyetlerine karşın, üreticinin ürününün karşılığını
alamaması hem çiftçi sayısını azaltıyor hem de ekilen alanları küçültüyor.
Tarım arazileri, 2002'“2019 döneminde 26,5 milyon hektardan 23 milyon hektara
düştü.' Çiftçiyi üretimden uzaklaştıran bir diğer önemli factored yanlış
uygulanan ve yetersiz olan destekleme sistemi. Artan maliyetlere rağmen
çiftçiye sağlanması gereken desteklerin, mevzuatta öngörülen milli gelirin
yüzde 1'lik tutarın çok altında kalması, mevcut desteklemelerinde usul yönünde
hatalı olması, desteklemenin çiftçiye ulaşmamasına neden oluyor. Bu durum çiftçinin
tarlasını, ürününü ve ekmeğini her geçen gün azaltıyor. Tarımda yaşanan
sorunlara çözüm önerilerimiz; Her şeyden önce, tarım sektörüne hak ettiği önem
verilmeli, üvey evlat muamelesi yapılmaktan vazgeçilmeli. Sıfır vergi ve sıfır
faiz ile üretim desteklenmelidir. Gıda arz güvenliğini, milli güvenliğin bir bileşeni
olarak Kabul edilmeli ve tarım sektörüne yönelik politika ve uygulamalar bu
hassasiyetle hayata geçirilmeli. Tarım alanlarının, çayır ve meraların, su
kaynaklarının korunmasına yönelik ciddi önlemler alınmalı, imar aflarına tarım
alanlarının betonlaştırılmasına son verilmeli. Gıda enflasyonu ile mücadele
için kısa vadeli dış ticaret önlemleri ile tarım sektörü daha fazla
yıpratılmamalı, tarım sektöründeki sorunlar derinleştirilmemeli. Kamusal
desteklerden tarım sektörünün hakkı verilmeli. Tarımsal desteklerin etkinliği
için, bütüncül bir yaklaşımla ciddi önlemler geliştirilmeli. Tarımda yapısal
önlemleri hayata geçirecek şekilde kısa, orta ve uzun vadede yapılacakları
içeren tüm paydaşların katkı ve görüşleri ile kapsamlı plan hazırlanarak hayata
geçirilmeli. Yaş meyve ve sebzede ulaştırma süreçleri iyileştirilmeli. Bu
ürünlerdeki fire oranlarını azaltmak ve nihai tüketime sunulan ürün arzını
arttırmak için önlemler geliştirilmeli. Lisanslı depoculuk sistemi
geliştirilmeli. Böylece uzun sure saklanabilen tarım ürünlerinin depolanmasına
ve derin bir piyasada ticaretine imkân verilmesi sağlanmalı. Üretici
birliklerin tedarik zincirindeki fonksiyon payını artıracak politikalar
oluşturulmalı. Köyde yaşayan nüfusun sosyo ekonomik yapısı iyileştirilmeli en
iyi şartlarda faydalanabileceği sağlık, eğitim ve diğer sosyal alanlar
kurulmalıdır. Tarımı, tarımsal sanayi ile birlikte geliştirmeli ihracı yapılan
ürünleri hammadde olarak değil katma değeri daha yüksek olan işlenmiş ürünler
olarak yapılmalıdır. Tarımsal sanayi ile tarım nüfusuna atıl zamanlarda
istihdam olanağı sağlanmalıdır' ifadelere yer verdi.
ETB'den çiftçilere
mesaj
Edirne Ticaret Borsası yayınladığı
mesajda şu ifadelere yer verdi; 'Ülkemizin gelişmesi, ekonominin büyümesi,
üretimin çeşitlendirilmesi ve artırılması ile sağlıklı ve güvenli gıda temini
için alın terini dökerek tarladan soframıza en güzel ürünü gönderen
çitçilerimiz, her türlü zorluğa rağmen her koşulda üretime devam etmektedir. Toprağın
bereketinin üretime, üretimin zenginliğe dönüşmesi ve ürünlerinin bereketli
olması temennisiyle; tarımsal üretimin her kademesinde emek ve alın terleriyle
çalışarak, ülkemizin kalkınmasına önemli katkılar sağlayan tüm üreticilerimizin
'14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü'nü en içten dileklerimizle kutlarız.'
Çiftçiler Günü kutlu
olsun
Trakya
Birlik Yönetim Kurulu yayınladığı kutlama mesajında şu ifadelere yer verdi;
'Dünyayı derinden etkileyen korona virüs salgın süreci, tarımsal üretim ve gıda
arz güvenliğinin tüm insanlık için ne kadar hayati bir önem taşımakta olduğunun
yadsınamaz şekilde bir kez daha anlaşılmasına neden olmuştur. Bu hayati
ihtiyacın karşılanmasında en önemli faktörler, toprak ve o toprağı özveriyle,
binbir emekle işleyen çiftçilerimizdir. Güzel ülkemiz, toprak varlığı ve iklim
koşulları bakımından her türlü tarımın yapılabilmesi konusunda emsalsiz bir
coğrafyaya sahiptir. Ancak, bu kıymetli varlığa değer katan ana unsur,
ülkemizin kendi kendine yeterliliğinin sağlanması için cefakarca, özveri ve
kararlılıkla üretimini sürdüren ve bu karakteriyle Cumhuriyetimizin kurucusu
Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından Milletin Efendisi tahtına oturtulan
çiftçilerimizdir. Değeri ve önemi insanlık tarihiyle eşit ve hayatın idamesi
noktasında istisnasız her gün ihtiyaç duyduğumuz çiftçilik faaliyeti, tüm
dünyada her yıl 14 Mayıs tarihinde Dünya Çiftçiler Günü etkinliğiyle
kutlanmaktadır. Bu vesileyle, başta üretici ortaklarımız olmak üzere tarımsal
üretimlerini emek ve özveriyle sürdürerek Ülkesine ve Milletine büyük bir aşkla
hizmet eden tüm çiftçilerimizin Dünya Çiftçiler Gününü kutluyor, şükranlarımızı
sunuyoruz.'