Çevrecilerden dayanışma gecesi
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, 2020 yılı çalışmaları öncesi dayanışma gecesi düzenleyerek Edirne il genelinde gerçekleştirdikleri etkinliklerin tanıtımını gerçekleştirdi. Birlik ve beraberlik mesajının verildiği gecede, Edirne'de yaşanan çevre sorunlarına dikkat çekilirken '˜Armüfika' adlı müzik grubu da sahne aldı.
Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği, 2020 yılı çalışmalarını dayanışma gecesi düzenleyerek başlattı. Edirne Tabipler Odası Lokali'nde düzenlenen dayanışma gecesine Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren ve yönetim kurulu üyeleri, akademisyenler, dernek üyeleri ve gönüllüler katıldılar.
Edirne
Çevre Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayten Eren'in 2019 yılında
gerçekleştirilen dernek çalışmalarını sunması ile başlayan gecede; Prof. Dr.
Ahmet Yaraş, Dr. Öğr. Gör. Mustafa Kaya ve Dr. Öğr. Gör. Necmettin Güler'e
plaket takdim edildi. Gecede ayrıca '˜Armüfika' adlı müzik grubu sahne aldı.
Dayanışma gecesinin açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Ayten Eren, 2019
yılında Çevre Gönüllüleri Derneği'nin birçok çalışma gerçekleştirdiğini
söylerken; 'Dünyamızda, ülkemizde ve Trakya'mızda çevre sorunları ya katlanarak
artıyor ya da biz daha da farkına vararak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün
önünden eksik olmuyoruz' ifadelerine yer verdi.
Eren,
Trakya'da planlanan çevreye zarar vermesi muhtemel projelere de dikkat
çekerken; 'Trakya'da çok yaygın olarak taş ve kömür ocakları açılıyor,
mevcutlarda da kapasite artışına gidiliyor. Köy dereleri, meraları hoyratça bu
tesisler tarafından kirletiliyor. Yine Trakya'daki aşırı sanayileşmeye paralel
olarak termik santral planları var. En yakınımızda olan Kırklareli ovasındaki
Dokuzhöyük'te planlanan ve ÇED toplantılarına katıldığımız kömürlü termik
santral, bize de 30 kilometre uzaklıktadır. Mecidiye kıyılarındaki taş ocakları
denizi ve ormanı mahvediyor. Saros Körfezi'nde Gökçetepe -Sazlıdere arasına deniz içine 270 metre
uzunlukta gemi iskelesi ve platformu kurmayı planlıyorlar. Bu büyük bir çevre
katliamına yol açabilir, denizdeki canlıların ve ormanların yok olmasına neden
olabilir. Bu proje, Saros Körfezi'ni bitirecek bir projedir. Bu projeye karşı
da binlerce imza topladık' dedi.
Köylerdeki sorunlara dikkat çekti
Edirne'nin
köylerinde de yaşanan çevre kirliliklerine dikkat çeken Eren; 'Geçkinli köyü
merası kömür ocağı ile yok edilmiş ve köy sakinleri nefes alamaz haldeler.
Demirhanlı köyü deresi de aynı durumdadır. Kömür ocağı işletmesi, köyün
deresini kömür yıkamak için kaçak kullanıyormuş. Ayrıca bölgede daha çok arazi
alarak meralarını delik deşik etmiş. Yine en yakın zamanda Hasanağa deresi
olayını yaşadık. Dere iki kez kapkara akmış ve derede neredeyse balık kalmamış.
Köyün ortasından geçen, koyunların su içtiği, çocukların yüzdüğü bir dereydi.
Ne hikmetse tahlil için alınan sular tertemiz çıkmış. Bunlar için çabaladık ve
çabalamaya, yasal haklarımızı kullanarak itiraz etmeye devam edeceğiz. Ama
eğlenip sohbet etneye de zaman ayıracağız' sözlerine yer verdi.
Akademisyenlere plaket
Eren, konuşmasının sonunda derneğin Tavuk Ormanı ile ilgili kampanyasını da hatırlatırken; 'Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak uzun zamandır Tavuk Ormanı olarak da bilinen Osmanlı'nın ikinci büyük sarayının yanı sıra hasbahçesinin de bulunduğu Sarayiçi için çalışmalar yapıyoruz. Toplantılar, paneller, imza kampanyaları ile kentin tüm yetkililerine dosyalar sunarak görüşmeler yaptık. Milletvekilleri ile yüz yüze görüştük. Siyasi partileri ziyaret ettik, kovulduk. Bu alandaki çalışmalarımıza bilimsel çalışmalarıyla ışık tutan Trakya Üniversitesi akademisyenleri Ahmet Yaraş, Necmettin Güler ve Mustafa Kaya'ya teşekkür ederiz' dedi. Eren, konuşmasının ardından Prof. Dr. Ahmet Yaraş, Dr. Öğr. Gör. Mustafa Kaya ve Dr. Öğr. Gör. Necmettin Güler'e plaket takdim etti. Plaket takdiminin ardından dayanışma gecesinde '˜Armüfika' adlı müzik grubu sahne aldı.