Çalcalı'dan 'dayanıksız bina' uyarısı
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası'nın Edirne'de düzenlediği 'Her Yönüyle İmar Barışı' adlı toplantıda konuşan Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Alişan Çalcalı 'Bir yasa çıktı ve uygulanıyor ama bu çıkan yasa sorunları çözmeyecek ve daha da içinden çıkılmaz hale getirecek. Özellikle depreme dayanıklı olmayan binaların imar barışı altında yasal bir hale getiriyor' dedi.
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası,
İstanbul Şubesi TMMOB konferans salonunda 'Her Yönüyle İmar Barışı' konulu bir
konferans düzenledi. Konferansta, imar barışının yasal olmayan yapılara, yasal
statü kazandırdığı söylendi.
Harita Kadastro Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi'nin düzenlemiş olduğu 'Her Yönüyle İmar Barışı' konulu panel,
TMMOB konferans salonunda gerçekleştirildi. Panelde konuşan Yılmaz Eren; 'Bu
bir imar barışı değil imar affıdır. Bu af ile yasalara uyan vatandaş cezalandırılırken
uymayanlar ödüllendiriliyor' dedi.
Toplantının konuşmacılardan Harita ve Kadastro
Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Alişan Çalcalı ise; vatandaşların
beyanına dayalı yapılan işlemlerin büyük sorunlar yaratacağını, konunun önce
teknik kişiler tarafından incelenmesi gerektiğini söyledi. 'Depreme dayanıklı
olmayan binalar, imar barışı altında yasal hale getiriliyor' diyen Çalcalı konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Biliyorsunuz bir süreç
yaşanıyor. Bu süreç bizim yaşamımıza vergi ve diğer bazı alacakların
yapılandırılmasıyla ilgili ve diğer bazı alacakların yeniden yapılandırılmasıyla
ilgili kanuna, imar kanunu geçici 16. madde eklenerek, imar barışı süreci
başlatıldı. Yani bir torba yasada çıktı bu kanun. Torba yasada vergi
borçlarının yapılandırılması da mevcuttu. Dolayısıyla bu kanundan sonra bir
tebliğ yayınlandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığından yapı kayıt belgesi
verilmesi için usul ve esaslar başlığı altında bir tebliğ yayınlandı. Bu
tebliğin, uygulamasının nasıl yapılacağı açıklanmış ancak, birçok eksiklikleri
bulunan bu tebliğ kafaları daha da karıştırmış, yeni sorunlar yaratmıştır. Bu
karışıklığı gidermek amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, tabu ve kadastro
genel müdürlüğü kadastro daire başkanlığı tarafından genelge yayınlanmıştır.
Genelgede açıklamaya çalışılan detaylar daha ziyade kadastro ve tabu
müdürlüklerinde yapılması gereken işlere yönelik olduğundan, bu uygulamadaki
sorunları tamamen açıklayamamıştır. Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
tarafından 20 Eylül 2018 tarihinde yeni bir tebliğ yayınlandı. Bunda detaylar
biraz daha kısmen açıklanmaya çalışıldı ama bu sürece gelene kadar çoğu vatandaşlarımız
beyanda bulunmuştu. Bu ayın sonuna kadar vatandaşlarımız müracaatlarını yaparak
yılsonuna kadar da ücretlerini yatırarak yapı kayıt belgesi alabiliyor. Yapı
kayıt belgesi alan vatandaşların, tapu ve kadastrodaki işlemlerini
yapabilmesiyle ilgili herhangi bir sınırlama yoktur. Yani yapı kayıt belgesini
alan vatandaşımız, istediği takdirde bir yıl, iki yıl, on yıl,on beş yıl sonra
da istediği takdirde tapu ve kadastrodaki işlemlerini yaptırabilir bugünkü
tebliğe göre. Dolayısıyla bizim burada gördüğümüz sıkıntı şu; bir yasa çıktı
uygulanacak, buna uyulması gerekir ama vatandaşın beyanına göre yapılan
bildirimlerin doğru olmadığı düşüncesindeyim. Teknik bir konudur, dolayısıyla
vatandaş bize geldiğinde, verdiği beyanlar doğru olmayabiliyor. Önce teknik
insanların devreye girmesi gerekiyor, doğru beyanda bulunabilmesi için. Daha
sonra diğer işlemlerin yürümesi gerekirken burada görünen o ki para toplamak
amacıyla önce, vatandaş nasıl beyanda bulunursa bulunsun yeter ki para gelsin
mantığı güdülmüş. Bunu şuradan görmek de mümkün; vergi barışı, imar barışı,
paralı askerlik süreçlerini de bir arada değerlendirdiğimizde demek ki
devletimizin böyle bir kaynağa ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor. Biz tüm bu
süreçte haritakadastro mühendisleri odası olarak vatandaşımızı üyelerimizi
bilgilendirme sorumluluğu içerisinde, bu konularla ilgili bilgilendirme
toplantıları yapıyoruz. Bir meslek örgütü olarak genel bir değerlendirme yapmak
gerekirse, bir yasa çıktı ve uygulanıyor ama bu çıkan yasa sorunları çözmeyecek
ve daha da içinden çıkılmaz hale getirecek. Özellikle depreme dayanıklı olmayan
binaların imar barışı altında yasal bir hale getiriyor. Biz bunu doğru
bulmuyoruz. Bunlar vatandaşın beyanına değil teknik bir inceleme gerektiriyor.'
TMMOB İl Koordinasyon Kurulu sekreteri Yılmaz
Eren de yaptığı konuşmada; 'İmar affının yasalara uyan vatandaşların
cezalandırılması, uymayanların da ödüllendirilmesi demektir. İmar barışı diye
adlandırılan şey aslında daha önce de yapıldığı gibi bir seçim politikası
olarak çıkarılan imar affıdır. Ancak bu affın kapsamı şimdiye kadarkinden çok
daha geniş ve kontrolsüzdür. En büyük tehlike de burada' dedi.