Çakırlar: Neden 11 ay beklediniz?
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, TBMM'de yaptığı konuşmada Edirne'deki su ve sulama sorununu gündeme getirdi. Çömlekköy, Çakmak ve Suakacağı barajı ile Uzgaç göletinde yaşanan sıkıntıları dile getiren Çakırlar çiftçi desteklemelerine ise tepki gösterdi. Çakırlar, destekleme ücretlerinin geçen yılla aynı oranda olduğuna dikkat çekerken 'Madem geçen yılla hemen hemen aynı destekleri açıklayacaktınız, neden 11 ay beklediniz? dedi.
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Türkiye Su Enstitüsü bütçeleri üzerine konuşma yaptı.
DSİ
11'inci Bölge Müdürlüğü'nün Çömlekköy, Çakmak, Suakacağı barajlarındaki
çalışmaları ile Uzgaç göletindeki çalışmaları hakkında sorular yönelten
Çakırlar, çiftçi destek ödemelerini de gündeme getirdi. Çakırlar, konuşmasında
ayrıca Edirne'nin Keşan ilçesine bağlı Sazlıdere ve Gökçetepe köyleri arasında
BOTAŞ A.Ş. tarafından yapımına başlanan Saros FSRU Limanı ve Boru Hattı
Projesi'ne de tepki gösterdi.
DSİ'YE DOĞRUDAN TEMİN TEPKİSİ
Çakırlar,
konuşmasına DSİ Genel Müdürlüğü'nün görev tanımına dikkat çekerek başlarken; 'Devlet
Su İşleri Genel Müdürlüğü, ülkemizdeki bütün su kaynaklarının planlanması,
yönetimi, geliştirilmesi ve işletmesinden sorumlu, merkezi yönetim bütçesine
tabi özel bütçeli yatırımcı bir kuruluştur. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü,
Sayıştay raporlarında, '˜Konusu aynı olan ve aynı tarihlerde doğrudan temin
yöntemiyle temini gerçekleştirilen bazı mal ve hizmet alımları ile proje yapımı
işlerinin 4734 sayılı Kanun'un 22/d maddesinden faydalanmak amacıyla parçalara
bölündüğü tespit edilmiştir' ibaresi yer almaktadır. Devlet Su İşleri Genel
Müdürlüğü mal, hizmet ve yapım işlerinde rekabete açık bir yol olan açık usule
tek bir iş adına ihaleye çıkması gerekirken ne sebeple doğrudan temin usulüyle
birden çok ihaleye çıkmıştır? Açık usul ihalelerde rekabet yaratılarak kamu
yararının gözetileceği belli olduğu hâlde doğrudan teminle işleri bölmek kamu
zararı oluşturmaz mı? Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü'nün kendi bünyesinde
çalışan binlerce işçisi var. Doğrudan temin olarak ihale edilen işleri, kendi
uhdesinde çok rahatlıkla yapabilecek kapasitedir. Devlet İş Su İşleri
bürokratları kendi işçilerinin ve envanterinin kapasitesini bilmemekte midir?
Yoksa burada birilerine iş edindirilmeye mi çalışılmaktadır?' ifadelerini kullandı.
'NİTELİKLERİNİ YİTİRMİŞ KURUM'
DSİ Genel
Müdürlüğü ile bölge müdürlüklerinin niteliklerini yitirdiğini savunan Çakırlar;
'Genel Müdürlük ve bölge müdürlüklerinin yatırım programlarında bulunan ve
ihalesi yapılacak olan baraj, gölet, sulama, taşkın koruma, atık su toplama ve
arıtma tesisleri ile içme suyu tesisleri ve isale hattı işlerine ait planlama
raporlarının ve yapım projelerinin hazırlanması işlerinin kendi imkânlarıyla
yapılması mümkün iken piyasadan hizmet alımı suretiyle temin edildiği ve bedellerinin
de bütçeden ödendiği tespit edilmiştir. Buradan anlaşılıyor ki bölge
müdürlüklerinin ve Genel Müdürlük kadrolarının şeffaflıktan uzak bir anlayışla,
liyakatsiz bir şekilde doldurulmaya çalışılması sonucunda maalesef yeterlilik
sahibi olmayan, niteliklerini yitirmiş kurum ortaya çıkmıştır' dedi.
KURAKLIĞA DİKKAT ÇEKTİ
Çakırlar,
dünyada suyun öneminin her geçen gün daha çok anlaşıldığına dikkat çekerken; 'Dünyada
su meselesinin önemi herkes tarafından biliniyor ve yaşadığımız kriz döneminde tasarrufun
yanı sıra daha büyük ve makro yöntemlere de dikkat edilmesi gerekiyor. Eskiden
su kaynaklarının sonsuz olduğu düşünülüyordu fakat günümüzde birçok ülke su
kaynaklarının kısıtlı olduğunun farkına vararak suyu daha verimli kullanma
yollarını bulmaya uğraşıyor. Bu yıl ülkemizin yeteri kadar yağış almaması
sebebiyle yaşanan aşırı kuraklık, su kaynaklarının yeteri kadar verimli
kullanılması gerekliliğini gözler önüne sermiştir' sözlerine yer verdi.
'EDİRNE'DE SU VE SULAMA YETERSİZ'
Edirne'nin
şiddetli kurak ve çok şiddetli kurak kategorisinde bulunduğunu açıklayan
Çakırlar; 'Devlet Su İşleri 11'inci Bölge Müdürlüğü tarafından Trakya'da baraj
doluluk oranları açıklanmasıyla birlikte Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün
kuraklık haritasında Edirne ilimiz, şiddetli kurak ve çok şiddetli kurak
kategorisinde olduğu görülmüştür. Edirne'de behemehâl olarak gerekli
çalışmaların başlaması, yarım bırakılan eksikliklerin ivedilikle giderilmesi
gerekmektedir. Edirne ilimizin en önemli sorunlarının başında su ve sulama yetersizliği
gelmektedir. Şehrimizde bu sene yaşanan kuraklık sonucunda buğday ve ayçiçeği
verimlerinin düştüğü gözlenmiştir' dedi.
ÇÖMLEKKÖY VE ÇAKMAK BARAJLARINI HATIRLATTI
Çakırlar,
konuşmasında Çömlekköy ve Çakmak barajlarında yaşanan sorunları dile getirirken;
'Edirne'nin Lalapaşa ilçesinde yapılması düşünülen ve 6 yıl önce proje
çalışmalarına başlanan Çömlekköy Barajı için henüz bir gelişme yaşanmadı.
Bakanlığınıza projenin yatırım kapsamında olup olmadığıyla ilgili vermiş
olduğum yazılı soru önergemde net bir cevap alamadım. Baraj yatırım programında
mıdır? Edirne çiftçisinin, barajın bir an önce yapılmasını istediğini de
belirtmek istiyorum. Çömlekköy Barajı'nın yapılması durumunda 56 bin 500 dönüm
arazi sulanabilir hâle gelecek. Bölge çevresinde bulunan 11 köy, yapılacak olan
baraj neticesinde sulamadan fayda sağlayacaktır. Bu sayede hem ürün verimliliği
artacak, hem de çiftçimizin ürün çeşitliliğini artırma şansı olacaktır. Neyi
beklediğinizi hâlen daha anlamış değilim. Projeler hazırlanmış, her türlü
fizibilite çalışması tamamlanmış, zaman kaybetmeden Çömlekköy Barajı'nın bir an
önce yatırım programına alınıp yapım işine başlanması zarureti doğmuştur.
Çakmak Barajı'ndaki eksiklikleri ne zaman tamamlayacaksınız? Çakmak Barajı tam
kapasite olarak çalışmamakta, buradaki eksikliklerinde bir an önce tamamlanması
çiftçimizi rahatlatacaktır' ifadelerine yer verdi.
UZGAÇ GÖLETİ VE SUAKACAĞI BARAJINI SORDU
Uzgaç
göleti ile Suakacağı barajı ile ilgili çalışmaları da soran Çakırlar; 'Şehir
merkezine en yakın köylerimizden biri olan Uzgaç köyündeki gölet yarı açık yarı
kapalı sulama sistemine sahip olmasına rağmen, 18 yıldan beri çalışmamaktadır.
Çalışmamasının sebebi nedir? Bakanlığınız, Edirne merkez Uzgaç sulamasını 225
hektar tarım alanına hizmet verecek şekilde inşa etmiştir. 2000 yılında
işletmeye açılmış, 2002 yılında işletme bakım ve yönetim sorumluluğunu Uzgaç ve
Ahi köyleri sulama kooperatiflerine devredilmiştir. Sulama tesisleri izleme ve
değerlendirme raporlarında; 2002 yılında 38 hektar, 2003 yılında 150 hektar,
2004 yılında 50 hektar, 2006 yılında 98 hektar, 2008 yılında 40 hektar, 2010
yılında 62 hektar, 2013 yılında 93 hektar, 2015 yılında 68 hektar, 2017 yılında
38 hektar alan sulanmıştır. Bakanlığınızca 2005, 2007, 2009, 2011, 2012, 2014,
2016 yıllarına ait verilere neden yer verilmemiştir? 225 hektar tarım alanına
hizmet verecek şekilde inşa edilen bu yapı, verilen veriler neticesinde
ortalama yüzde 30 verimle çalışmaktadır. Bahse konu verilerin sistemin kapalı
olması sebebiyle motopomplar yardımıyla alınan verileri yansıttığı
kanaatindeyim. 40 yılı aşkın süredir gündemde kalan ancak bir türlü
başlanamayan Tunca Nehri üzerine kurulması planlanan '˜Suakacağı Barajı ile
ilgili bir çalışmanız var mı?' sorusunu da sormak istiyorum' dedi.
'ZAMANINDA ÖDENMEYEN DESTEĞİN KIYMETİ YOK'
Çakırlar,
konuşmasında ayrıca çiftçi prim destek ödemelerini de gündeme getirirken; 'Çiftçimizin
2019 yılı Ekim ayında ekip, 2020 Haziran ayında biçtiği buğday ürününün prim
destek ödemeleri 15 gün önce Tarım ve Orman Müdürlüklerince, müstahsil
makbuzları toplanmaya başlanmış. Geçmiş yıllarda hasat sonrası, Temmuz, Ağustos
aylarında sattığımız buğdayların müstahsil makbuzları, il ve ilçe tarım ve
orman müdürlüklerince toplanıp sisteme girişleri yapılır; Eylül, Ekim ayı gibi
icmaller askıya çıkar ve prim destekleri ödenirdi. Zamanında ödenmeyen
desteklerin, çiftçinin nazarında hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Bu sadece
buğday için geçerli bir durum değil, çiftçi destek beklediği bütün ürünler için
aynı problemi yaşamaktadır' sözlerine yer verdi.
'DESTEKLERİN YARISI ÖDEYEMEDİNİZ'
Çiftçi
destekleme ücretlerinin, ekim öncesi belirlenmesi gerektiğini söyleyen
Çakırlar; 'Çiftçi, ekim yapacağı ürünü ona göre değerlendirmek istemektedir.
Destekleme ücretlerinde madem geçen yılla hemen hemen aynı destekleri
açıklayacaktınız, neden 11 ay beklediniz? Bu bile çiftçiye verilen değeri
gözler önüne sermektedir. 2006 yılında hiçbir zaman uymadığınız bir yasa
çıkarıldı. Yasaya göre tarımsal destekler için bütçeden ayrılan pay, gayrisafi
milli hasılanın yüzde 1'inden az olmayacaktır. Ne yaptınız? Yarısını
ödeyemediniz, tarım politikası güttünüz, sanmayın ki çiftçi bunun hesabını
sormayacak' dedi.
'SAROS KÖRFEZİ'NE KIYMAYIN'
Çakırlar,
Türkiye'deki tarım arazilerinin yaklaşık yüzde 50'sinin Çiftçi Kayıt Sistemi'ne
kayıtlı olmadığını belirtirken; 'Nedeni, çiftçilerimizin kullandıkları
arazilerin mirasçılarının intikalini yapamamış olmasıdır. İntikali yapılamayan
tarım arazilerinin ÇKS'ye kayıt yaptırılamadığından dolayı, bu tarım arazileri
için çiftçilerimiz hiçbir tarımsal desteklemeden faydalanamamaktadır, tarım
sigortası da yaptıramamaktadırlar. Bu konuda nasıl bir çözüm öneriniz var?
Ayrıca 'Saros Körfezi'ne kıymayın' diyorum' diye konuştu. Çakırlar'ın
konuşması, İYİ Parti grubundan alkış aldı.