Buğdayın umut yolculuğu
Trakya'da üreticinin buğday mücadelesi, tohumun toprak ile buluşmasıyla başladı. Edirne merkeze bağlı Avarız Köyü'ndeki üreticiler, toprak ana ile devlet anadan 2019 yılı beklentilerini açıklarken fedakarlık ve alın teriyle buğday ekimi gerçekleştiriyorlar. Avarız Köyü Muhtarı Mesut Çakır, ekimlerle ilgili yaptığı açıklamada 'Toprağımızı boş bırakma lüksümüz yok. Bu bizim geçim kaynağımız' dedi.
Türkiye'nin
yüzde 20'lik buğday ihtiyacını karşılayan Trakya'da üreticinin buğday
mücadelesi, tohumun toprak ile buluşmasıyla başladı. Edirne merkeze bağlı
Avarız Köyü'nde üreticiler, buğday ekimine 2019 yılı umutlarıyla birlikte
başlarken, toprak ana ile devlet anadan beklentilerini açıkladılar. Sonbahar'ın
kurak seyretmesi ve girdi maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle üreticinin
ayçiçeği ekimine yöneldiği açıklanırken; yaklaşık 10 gün önce başlayan buğday
ekiminde üreticiler fedakârlık ve alın teri ile 2019 yılına olan umutlarını
koruyorlar. Tohumun toprağa düşmesinden market rafına kadar geçtiği süreçte
ürün fiyatlarında yüzde 100 artış yaşandığını belirten üreticiler, geçinebilmek
amacıyla üretim yaptıklarını ifade ederek; 'Toprağımızı boş bırakma lüksümüz
yok' dediler.
Edirne
Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Avarız Köyü Muhtarı Mesut Çakır,
üreticinin 2019 yılında mevcut durumun düzelerek daha iyi bir dönem geçirmeyi
umut ettiğini söyleyerek, verimin yüksek olması için yağış beklediklerini
söyledi. Buğdayda ekim maliyetlerinin arttığını açıklayan Çakır; 'Bölgemizde 10
gündür buğday ekimi devam ediyor. Son günlerde yağış almadığımızdan dolayı
toprakta alaca bir tav var. O yüzden biraz fazla işçilik yaparak toprağı
kurutmaya çalışıyoruz. Sonuç olarak ekime başladık. Fakat buğday ekiminin
maliyetleri her geçen yıl biraz arttı. Bunun yanında devletimiz ürün desteğini
yüzde 100'e çıkarttı. Sertifikalı tohumlarda da dönüm başına 8 TL destek
veriyor. Belki yeterli değildir ama ülkemizin bugünlerde içinde geçtiği
ekonomik zorluklardan dolayı bizler de fedakârlık yapıyoruz' ifadelerine yer
verdi.
Üreticinin yağış umudu
Çakır,
Trakya'da 1 milyon 200 bin dönüm arazide buğday ekimi yapıldığına dikkat
çekerek; 'Bu miktar da yaklaşık 6 milyon ton verim beklentisine denk geliyor.
Dolayısıyla Türkiye'nin yaklaşık yüzde 20'lik buğday ihtiyacını karşılıyoruz.
Trakya'mızda iyi toprak yapısına sahip bölgeyiz. Hava şartlarında her yıl
olduğu gibi bu dönemlerde yağış sıkıntısı yaşıyoruz. Bugünlerde kurak bir Sonbahar
geçiriyoruz. Önümüzdeki günlerde yağış gelirse buğdaylarımıza çok olumlu etki
edecek ve verim ortalamamız önümüzdeki yıl için daha yüksek olacaktır.
Dolayısıyla önümüzdeki yıl, bu yıldan daha iyi olmasını bekliyoruz' dedi.
'Dolar düştü, fiyatlar aynı'
Bölgedeki
bazı üreticilerin girdi maliyetlerindeki artış ve 2018 yılında buğdayda
beklediği verimi alamaması nedeniyle ayçiçeğine yöneldiğini belirten Çakır; 'Bazı
üretici arkadaşlarımız ayçiçeği ekmeye başladı. Bu da son dönemde Ayçiçek
maliyetlerinin daha düşük seyretmesine, buğday maliyetinin daha da yükselmesine
sebep oldu. Buğdayda son dönemde yüzde 70-80 oranında maliyetlerin yükseldiğini
söyleyebiliriz. Buradaki en büyük girdi maliyeti de gübre ve buğdayda
kullanılan ilaç fiyatlarıdır. Birçok ilaç ithal geldiği için fiyatlarının
yükselmesindeki bahane Dolar fiyatlarıdır. Son günlerde Dolar düşmeye başladı
ama ne yazık ki ilaç fiyatları aynı kaldı. Maliyetlerimiz yine çok yüksek' sözlerine
yer verdi.
'Makasın daralması lazım'
Çakır,
tohumun toprağa düşmesinden ürünün market rafına sunulmasına kadar yaşanan
süreçte fiyatının yüzde 100 arttığına dikkat çekerek; 'Bu artışın bize hiçbir
getirisi yok. Marketlerde enflasyonla mücadele için fiyatları düşürülen mallar
yine bizim ürettiğimiz mallardır. Ama en başta bu ürünü üreten bize
geldiğimizde, bizlerin o kadar kâr marjı yok. Aradaki toptancı ve tüccar
ayağında bizim mallarımızın fiyatı yüzde 100'e kadar çıkıyor. Aradaki o makası
daraltmaları lazım. Dolayısıyla bizim sattığımız ürünlerin fiyatı düşüyor ama
bize hiçbir etkisi yok. Toptancının, tüccarın kar marjı yine aynı. Biz artık yaşam
mücadelesi vermek için, kendimizi geçindirebilmek için toprağımızı işliyoruz.
Hiç para kazanamasak bile toprağımızı boş bırakma lüksümüz yok. Bu bizim geçim
kaynağımız' dedi.