Bu müze Edirne'nin belleği

Güzel bir Cumartesi sabahında muhabir arkadaşım İlkyaz (Savaş) ile birlikte Edirne Kent Müzesi'ni gezip izlenimlerimizi GÜNDEM okurlarına aktaralım diyerek yola koyulduk. Selimiye Camii'nin hemen sol tarafında bulunan tarihi Hafızağa Konağı'na geldiğimizde, Edirne tarihindeki yolculuğumuza başladık. Bizi güler yüzlü müze görevlisi karşıladı. Müzeyi gezmek ve izlenimlerimizi yazmak istediğimizi söylediğimiz görevli, sembolik 1 lira karşılığında bize bir sesli yönlendirme aygıtı verdi. Nihal ÖZOCAK'ın izlenimleri bu haberde.

Bu müze Edirne'nin belleği
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın Belediye Başkanlığı seçimlerinde vaat ettiği projelerinden birisi de; 'Edirne Kent Müzesi'nin kurulmasıydı. Seçimden sonra, Belediye Başkanı Gürkan'ın girişimleriyle Hafızağa Konağı, Edirne Valiliği'nden Edirne Belediyesi'ne devredildi ve yaklaşık 20 ay süren çalışmalar sonucunda 'Edirne Kent Müzesi' 5 Mayıs 2017 tarihinde hizmete girdi. 

Tarihi Hafızağa Konağı'nda konumlandırılan müzede Edirne'nin ilk çağlardan itibaren başlayan öyküsü, 5 padişahın silikon heykelleriyle Osmanlı'nın parlak dönemlerini yansıtıyor. Kentin yaşadığı doğal afetler ve 4 işgal döneminin izlerini de müzede görmek mümkün. Ziyaretçiler, müzede kullanılan dokunmatik ekran teknolojileri ile kentin önemli mimari yapısı olan Selimiye Camii'ni 360 derece gezebiliyor. Güzel bir Cumartesi sabahında muhabir arkadaşım İlkyaz (Savaş) ile birlikte Edirne Kent Müzesi'ni gezip izlenimlerimizi GÜNDEM okurlarına aktaralım diyerek yola koyulduk. Selimiye Camii'nin hemen sol tarafında bulunan tarihi Hafızağa Konağı'na geldiğimizde, Edirne tarihindeki yolculuğumuza başladık. Bizi güler yüzlü müze görevlisi karşıladı. Müzeyi gezmek ve izlenimlerimizi yazmak istediğimizi söylediğimiz görevli, sembolik 1 lira karşılığında bize bir sesli yönlendirme aygıtı verdi. Türkçe, İngilizce, Yunanca, Bulgarca ve Arapça dillerinde yönlendirme yapan bu ürün gerçekten bir teknoloji harikası. Harika aygıtın adının 'iPod' olduğunu söylüyor muhabir arkadaşım. Ardından 'iPod' rehberimizi elimize alıp müzeyi gezmeye başlıyoruz. Giriş katında, 92 yıl Osmanlı'ya başkentlik yapan Edirne'nin iklimi, bitki örtüsü, şehir içi ve şehirlerarası ulaşımı hakkında bilgiler içeren görsel bir sunumla karşılaşıyoruz. Cumhuriyet sancıları çekilen dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin toplantılarını yaptığı Hafızağa Konağı'nın büyüsüne kapılıp bu bilgileri alıyoruz. Roma döneminde önemli bir askeri stratejik üs olan Edirne'de yaşanan çok sayıda savaş hakkındaki bilgileri de belleğimize yerleştiriyoruz. Seyyahların Edirne hakkındaki ilginç sözlerinin yer aldığı bölümü ilgiyle okuyarak merdivenlerden üst kata çıkıyoruz. 1. kata ulaştığımızda 8 bin yıllık tarih yolculuğuna çıkıyoruz. Teknolojik sunumlarla desteklenen birçok bölümün yer aldığı bu katta, Edirne'nin geçmişine adeta canlı canlı tanık oluyoruz. Bu kattaki ilk bölümde, Edirne'nin ilk çağlardan Osmanlı Başkenti olduğu döneme kadarki tarihinin büyük bir bölümü aktarılıyor. Edirne'nin ilk kültür izlerinin 6.000 yıl öncesinde Trakya'da yaşayan 'Traklar'a uzandığı anlatılıyor. Osmanlı'nın Başkenti Edirne bölümünde, Edirne'yi Bizans'tan alıp başkent yapan Osmanlı Sultanı 1. Murat ve onu izleyen dönemler anlatılıyor. Edirne Sarayı maketinin çevresinde, o dönem bu sarayda kalan Osmanlı padişahlarının heykelleri bulunuyor. 1. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Yıldırım Bayezid, 2. Murat ve Çelebi Mehmet'in silikon heykellerini fotoğrafladıktan sonra, büyük dijital destekli ekranda görsel bir sunumla Selimiye Camii'ni 360 derece ziyaret ediyoruz. Ekranda bulunan yön oklarıyla Selimiye'nin sadece içini değil, bahçesini bile gezebiliyoruz. Osmanlı şiirinin doğup gelişmeye başladığı yıllarda Başkent olan Edirne'nin 16. Yüzyıla kadar Osmanlı kültür coğrafyasının en önemli merkezlerinden biri olduğunun vurgulandığı ve o dönem minyatürlerinin yer aldığı bölüm de çok ilgimizi çekti. Yine bu bölümde, Levni'nin minyatürlerini 10 yılda tamamladığı, şair Seyyid Vehbi'nin Surname adlı kitabından minyatürler yer alıyor. Surname, Lale Devri'ni betimleyen en önemli kaynaktır.  16. Yüzyılda 3. Murat döneminde Osmanlı tarihçisi Seyit Lokman'ın yazdığı ve o dönem minyatür sanatçılarının padişah minyatürlerinin yer aldığı ünlü Hünername adlı eserin bilgilerini de alarak 2. kata çıkıyoruz. 

2. katta bizi söz ve bestesi Beyazıt Sansı'ya ait Kırkpınar Marşı karşılıyor. Bu katta Kırkpınar tarihinden örnekler görüyoruz. Yine bu katta bulunan Atatürk köşesinde, Atatürk'ün Edirne'ye gelişinde çekilen fotoğrafları yer alıyor, Edirne'yi ziyareti sırasında kullandığı sandalye de camekanda sergileniyor. Hemen yanında İsmet İnönü dahil, Edirne milletvekillerinin fotoğraflarının yer aldığı bölüm var. Onu Edirne'ye önemli katkıları olan Edirne valilerinin, belediye başkanlarının fotoğraflarının yer aldığı köşeler izliyor. Edirne'nin yemek kültürünün yer aldığı bölüm de oldukça ilginç. Edirne'nin yetiştirdiği efsane klarnetçi Deli Selim'in fotoğrafının yer aldığı bölümde kendisini anımsıyoruz. İstanbul gazinolarından gelen bol paralı teklifleri reddedip, ayda bir iki kere zengin düğünlerinde çalıp para kazanan ve evine döndüğünde kendisini bekleyen mahalleliyle karşılaşan Deli Selim'in fotoğrafının yanında Roman müziğinin saygın isimlerinden Selim Sesler'in fotoğrafını görüyoruz. Bu bölümde iki büyük klarnetçinin eserlerinden sesli örnekler de sunuluyor. Hızımızı alamayıp, orada bulunan ekrandan bir şarkı seçip laf aramızda birazcık göbek bile atıyoruz.  

Yine bu katta, tarih boyunca birçok kez göç alan Edirne ile ilgili fotoğraf ve belgelerin yer aldığı köşede hüzünlenmemek elde değil. Edirne'ye gelen muhacirlerin ağzından Edirne ile ilgili izlenimlerini okuyarak, o dönemde çekilen sıkıntıları anlıyoruz. Muhabir arkadaşımı bilmiyorum ama ben büyükannelerimin, büyükbabalarımın bize anlattığı göç hikayelerini yeniden anımsıyorum bu bölümde. Dünyanın en iyi müzelerinin standardını yakalayan müzede, ziyaretçilere birçok görsel ve dijital ses uygulamalarıyla sürprizler yaşatılıyor. Bu bölümlerden birinde bulunan iki ekranda, Edirne belleğinde yer alan ünlü Edirnelilerin fotoğraflarının yer aldığı bir köşe var. Fotoğrafın üstüne tıklayınca, kulaklıkla o kişinin Edirne geçmişi ile ilgili anılarını dinleyebiliyorsunuz. Bu bölümde, Cengiz Benakman, Abit Karavit, Coşkun Molla, Ender Bilar, Güngör Mazlum, İbrahim Ay, Mehmet Tan, Müşerref Gizerler, Ratip Kazancıgil, Rayegan Köyatası, Recep Gürkan, Saadet Yardım, Tayyip Yılmaz ve Tekin Sayınbaş gibi isimlerin fotoğrafları ve ses kayıtları bulunuyor. Bu odaya girmeden duvarda yer alan panoda ise Edirne ağzından örnek kelimelerin ve okunuşlarının yazılı olduğu bir pano yer alıyor. Hemen kelimelerin okunuşlarını dinlemek için, sesli dijital rehberimizi açıyoruz. Ama maalesef kelimelerin okunuşları sesli olarak dijital rehberimizde yer almıyor. Olsun hiç sorun değil. Ben hemen muhabir arkadaşım için hepsini seslendiriyorum. Hatta 'çokal'ın anlamının 'çoğalmak' olduğunu bilmiyormuş '˜kızan.' Hem okunuşunu hem de anlamını öğrenmiş oldu artık.  Müzedeki en ilginç dijital uygulamalardan biri de, Edirne basın tarihinin yer aldığı odada bulunan dokunmatik ekrandaki Osmanlıca bir gazeteyi büyüteç yardımı ile Türkçeye çevrilmiş halini okuyabilmek. Gerçekten müthiş bir uygulama, etkilenmemek elde değil. Mutlaka bir gününüzü ayırıp gidip görün, Edirne tarihinde müthiş bir yolculuğa çıkın deriz'¦

Bakmadan Geçme