Barodan HSK kararına tepki
HSK'nın Gezi davasında beraat kararı veren İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında inceleme ve soruşturma başlatmasına Edirne Barosu'ndan tepki geldi. Baro Başkanı Alper Pınar, kararı mahkemelerin bağımsızlığı ilkesine tamamen gölge düşürecek bir karar olarak değerlendirdi.
Edirne Baro Başkanı Avukat Alper Pınar, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Gezi Parkı davasında yargılanan sanıkların bir kısmı hakkında 18 Şubat tarihinde beraat kararı vermesinin ardından, Hakimler Savcılar Kurulu'nun (HSK) mahkeme heyeti hakkında inceleme ve soruşturma başlatmasına tepki gösterdi. Verilen kararın hukuka, adalet sistemine ve yargıya büyük hasar verebilecek olan bir karar olarak değerlendiren Pınar, 'Bu noktada, gerek devam eden ve gerekse yasal yolları tüketilecek bir yargılamada karara ilişkin görüş beyan etmek hukuka uygun değildir. Kaldı ki dosya içeriğini bilmeden, gerekçeli karar görülmeden doğru da değildir. Hal böyle iken, HSK tarafından ilgili mahkemenin karar veren heyeti hakkında, hukukumuz, adalet sistemimiz ve yargımız açısından büyük hasar yaratacak bir karara imza atılmıştır. HSK, heyet hakkında, yargılama sırasında verilmeyen ve de verilmesini gerektirecek hal görülmeyen soruşturma ve inceleme iznini beraat kararının verilmesinin hemen akabinde vermiştir' ifadelerine yer verdi.
Adalet sistemine baskı
HSK tarafından mahkeme heyeti hakkında başlatılan
soruşturma, Anayasa'nın 138. maddesinde ayrıntılı olarak yer alan mahkemelerin
bağımsızlığı ilkesine tamamen gölge düşürecek bir karar olduğunu vurgulayan
Pınar, 'Sadece bu maddede yer alan yargı bağımsızlığı ilkesini değil, hakim ve
savcılarımız ile birlikte tüm hukuk ve adalet sistemimizi baskı altına alan bir
davranıştır. Hukukumuzda beraat ya da mahkumiyet hükümlerine karşı başvurulacak
kanun yolları yasalarımızda belirlenmiştir. Hakim Savcılar Kurulunun, beraat
kararı veren heyet hakkında anında soruşturma kararı alması ve inceleme
başlatması, gelişecek süreci tamamen yok etmiştir. Adalet, üzerinde
oynanabilecek, eğilip bükülecek bir olgu değildir. Adalete hasar verecek bu ve
benzeri kararların toplumun ve adalet anlayışının temeline dinamit koyacağı
tartışmasızdır. Türkiye Cumhuriyeti demokratik ve laik hukuk devletidir, bu
ilkelerden taviz vermesi de asla mümkün değildir' dedi.
'Gerekçeler açıklansın'
Soruşturmayla ilgili somut gerekçelerin açıklanması
gerektiğini kaydeden Pınar şunları ifade etti: 'Kurum ve kuruluşlar, Türk
yargısının vicdanı hür, irfanı hür, bağımsız hakim ve savcılarının iradelerine
ipotek koyacak ve bu algıyı doğuracak kararlara imza atmamalı ve buna benzer
davranışlardan kaçınmalıdır. Bu kapsamda HSK tarafından beraat kararının hemen
akabinde verilen soruşturma iznine dair kararı kınıyor, buna benzer kararların
her zaman karşısında, dün olduğu gibi bugün de ve gelecekte de duracağımızı
ilan ediyor, Türkiye Barolar Birliği'nin yapmış olduğu açıklamada işaret ettiği
üzere, HSK tarafından, yargılama süreci devam ederken verilmeyen ve verilmesini
gerektiren haller herhalde oluşmayan soruşturma izninin, beraat kararı
çıkmasının hemen akabinde verilmesini gerektirecek somut gerekçelerin kamuoyuna
açıklanmasını, hukuk devleti ilkesi ve adalete olan sarsılmaz inancımız
açısından ivedilikle bekliyoruz.'