Baroda 11 Şubat söyleşisi

Edirne Barosu Aile ve Kadın Hakları Komisyonu, '11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü' nedeniyle Trakya Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesi Kurucu Bölüm Başkanı Prof. Dr. Zeynep Katnas'ın katılımıyla bir söyleşi düzenledi. Söyleşiye aralarındakız öğrencilerin çoğunlukta olduğu lise öğrencileri de katıldı.

Baroda 11 Şubat söyleşisi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Barosu Konferans Salonu'nda gerçekleşen söyleşiye, Edirne Cumhuriyet Savcısı Feridun Mirzabey, Edirne Barosu Başkanı Av. Alper Pınar, Trakya Üniversitesi Gıda Mühendisliği öğretim üyesi ve öğrencileri, Edirne Barosu Türkiye Barolar Birliği Delegesi Av. Tülin Kutlu, Edirne Lisesi, Edirne Sosyal Bilimler Lisesi ve Emel - Özgür Subaşıay Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ile avukatlar katıldı.

Kadın ve genç kızları teşvik etmek amacıyla kutlanıyor

Edirne Barosu Aile ve Kadın Hakları Komisyonu Genel Sekreteri Av. Gülfem Simay Kesmen, söyleşinin açılış konuşmasında, 'Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü'nün 11 Şubat 2015 tarihinde ilan edilerek; kadınların ve genç kızların, bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik eğitimi ve araştırma faaliyetlerine her seviyedeki katılımlarını teşvik etmek amacıyla kutlanmaya başlandığını ifade etti. Edirne Baro Başkanı Av. Alper Pınar da konuşmasında, özellikle cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması ve kadın ve kız çocuklarının bilim, teknoloji ve mühendislik alanlarında daha donanımlı ve daha güçlü bir hale gelmeleri için çalışmalar olduğuna dikkat çekerek, 'Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü de kadına gösterdiği önem, kadınlara vermiş olduğu seçme ve seçilme hakkı nedeniyle tekrar huzurlarınızda şükran ve minnetle anıyorum. Tabi ki bu sürecin, önümüzdeki süreçte daha donanımlı bir şekilde, gelişen çağımıza uygun şekilde devam edeceğini ve bu eşitsizlikleri daha çok ortadan kaldıracağına inanıyorum' dedi.
Özgecan'ı unutmadı

Başkan Pınar 11 Şubat'ın aynı zamanda Özgecan Aslan'ın ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatarak, 'Kendisine de tekrar Allah'tan rahmet diliyorum. Bu olayı hiçbir zaman unutmayacağız. Ve inşallah tekrarlarının yaşanmaması için gerek devletimiz gerekse halkımız üstüne düşen görevi yerine getirecektir' dedi.

Konuşmaların ardından Aile ve Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Bedia Mutlu Mirzabey'in moderatörlüğünde söyleşiye geçildi. Katılımcılarla iş ve eğitim hayatındaki deneyimlerini paylaşan Prof Dr. Zeynep Katnas, Av. Mirzabey ve katılımcıların sorularını yanıtladı.
'İmkansız diye bir şey yoktur'

ODTÜ Kimya Mühendisliği Bölümünden mezun olduktan sonra, çok yüksek olmayan bir not ortalamasıyla Fullbright Bursu kazanarak University of Massachusetts'te doktora yaptığını ifade eden Katnas, 'Bu herkesin imkansız olarak düşündüğü bir şeydi. İmkansız diye bir şey hayatta hiçbir zaman yoktur. Bunu hiçbir zaman unutmayın gençler' dedi.
'İnterneti doğru kullanmayı öğrenin'

İmkansızı imkanlı yapmanın programlı olmakla ilgili bir şey olduğunu ifade eden Katnas, gençlere şu şekilde öğüt verdi: 'Zamanı iyi kullanmak, kendinizi çok yönlü yetiştirme, internette lüzumsuz zaman kaybetmemek, internette mesajlaşmak değil oradan fikir almak. Çünkü internet çağımızın hem en yararlı hem en zararlı şeyidir. Orada boş yere size hiçbir şey vermeyecek yerlerde dolanıyorsanız sıfır 12'inci yılın sonunda okuldan çıkarsınız. Ama gençliğinizde interneti doğru kullanmayı öğrenirseniz o size muazzam bir ufuk açar. Bizim zamanımızda internet yoktu, o yüzden biz kendi ufkumuzu deneme yanılma yoluyla bulmak durumunda kaldık. Halbuki siz interneti doğru kullanmayı öğrenirseniz kendinizi geliştirme fırsatı internetle de elde edebilirsiniz.'
'Kendinizi yetiştirmek zorundasınız'

Prof. Dr. Katnas, kadın için eğitimli olmanın avantajlarının neler olduğunu sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi: 'Kadın ya doğal olarak ailesinden gördüğü işi yapmaya devam ettiği sürece toplumda bir yeri olur ya da çok eğitimli olduğu sürece. Yarım eğitimli bir kadının toplumda hiç bir fonksiyonu yoktur, ezilmeye mahkumdur. Yeteneklerini kaybetmiştir. Ben onu, 60 yıllık yaşantımda gördüm. Dolayısıyla kendiniz olabilmek, toplumda yer edinmek, olmayan ayrımcılığa uğramamak istiyorsanız kendinizi yetiştirmek zorundasınız. Kız çocukları, genç kızlarımız için söylüyorum.'