Balkan barışına sınırsız adım
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Yardımcısı İliana Yotova, Edirne'de düzenlenen çeşitli etkinlikler öncesi Edirne Valisi Günay Özdemir'i ziyaret etti. Ziyarette Türkiye ile Bulgaristan ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla atılacak adımlar ifade edilirken iki ülkenin Balkan coğrafyasında barış ve huzurun sağlanması amacıyla işbirliğine devam edeceği vurgulandı. Yotova, Aziz Georgi Kilisesi'nde bir kültür merkezi açılışına katıldı, Aziz Konstantin ve Elena Kilisesi'nde ise mum yakıp dua etti.
Bulgaristan
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Iliana Yotova, Bulgaristan Meclisi Kültür ve Medya
Komisyonu Başkanı Vezhdi Rashidov, Eğitim ve Bilim Bakan Yardımcısı Denitsa Sacheva,
Kültür Bakanı Yardımcısı Rumen Dimitrov, Bulgaristan Ankara Büyükelçisi Nadejda
Neynski, konsoloslar ve dernek temsilcilerinden oluşan heyet, Edirne Valisi
Günay Özdemir'i makamında ziyaret etti. Yotova ve beraberindeki heyet, Edirne
ziyaretlerine Kapıkule Sınır Kapısı'nda başlarken; VIP salonundaki görüşmenin
ardından Vali Özdemir'i ziyaret ettiler. Sv. Konstantin ve Sv. Elena
Kilisesi'nin 10'uncu yapılandırılış yılı ile Sv. Georgi Kilisesi'ne bağlı Milli
Eğitim Kültür Merkezi'nin 10'uncu yıldönümü kapsamında oluşturulan kütüphanenin
açılış töreni amacıyla gerçekleştirilen ziyarette; Türkiye ve Bulgaristan
arasındaki işbirliği ile Balkanlar'daki birlikte yaşam ve barış konuları önemli
yer tuttu.
Edirne Valisi Günay Özdemir, ziyarette
Balkan ülkelerindeki birlikte yaşam ve barış konusunda atılacak adımlara dikkat
çekerek, Kapıkule Sınır Kapısı'nın 2 ülkenin ekonomisine önemine değindi.
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Iliana Yotova ise görüşmede Türkiye ile
Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin gelişmesinde Bulgaristan'ın desteği,
sınır geçişlerinin geliştirilmesi, Türkiye ve Bulgaristan sınır ötesi işbirliği
projeleri ve insan kaçakçılığı konularında açıklamalarda bulundu.
'Balkanlar'da huzur ve barışı gerçekleştirebiliriz'
Vali
Özdemir, konuşmasında Edirne'de gerçekleştirilecek faaliyetlerin Türkiye ve
Bulgaristan ilişkilerinin geliştirilmesine önemli bir katkı sunacağını
belirterek; 'Tarih boyunca Balkanlar'da farklı inanç ve düşüncedeki insanlar
birlikte yaşamayı sürekli başarmışlar. Balkanlar'daki birlikte yaşama ile
dünyaya huzur ve barış sağlanmış. Yine birlikte yaşamayı başarabilirsek
dünyanın ihtiyacı olan huzur ve barışı yine birlikte gerçekleştirebiliriz. Bu
konuda Bulgaristan Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile bizim Cumhurbaşkanımız bölge
barışında önemli katkılar sağlamak için sürekli işbirliği içindeler. Bu ilişkileri
Türkiye'deki büyükelçimiz, konsolosumuz ve diğer temsilcilikler,
Bulgaristan'daki büyükelçimiz ve temsilcilikler ile Edirne Valiliği olarak da
bölgedeki kültürel, ekonomik ve sosyal ilişkilerine elimizden gelen katkıyı
sağlamaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın emirleriyle İstanbul'daki Demir
Kilise'nin tekrar faaliyete geçmesiyle Türkiye'nin ve insanlığın ortak değeri
olan bu eserin, bütün insanlığa tekrar kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz'
ifadelerine yer verdi.
'Ekonomik anlamda birbirimize bağlıyız'
Kapıkule
Sınır Kapısı'nın dünyanın en büyük sınır kapısı olduğunu ve yoğunluk olarak
dünyanın en büyük 2'nci hareketine sahip olduğuna dikkat çeken Özdemir; 'Bu da
ekonomik anlamda birbirimize ne kadar bağlı olduğumuzu gösteriyor. Bulgaristan,
ulaşım anlamında şu anda İpek Yolu'nun Avrupa'ya giden güzergâhında önemli bir
noktada bulunuyor. Balkanlar'daki bütün başkentleri Sofya'ya bağlayabilecek bir
altyapısı ve fiziki anlamda bir avantajı var. Hızlı treninin İstanbul'dan
Kapıkule Sınır Kapısı'na kadar gelmesi ve Kars'a kadar Türkiye'yi bir uçtan bir
uca kat etmesi; aslında Avrupa'ya açılacak olan kapının da yine Kapıkule Sınır
Kapısı'ndan geçmesini sağlayacak' dedi.
'Hem Bulgaristan, hem Türkiye kazançlı'
Kars ile
Bakü arasındaki tren yolunun da bağlantısının sağlanmasının önemine değinen
Özdemir; 'Ekonomik anlamda Çin'den ve Türk cumhuriyetlerinden gelecek olan her
türlü ithalat ve ihracatın da yine Kars, Ankara, İstanbul, Kapıkule ve Sofya
üzerinden Avrupa'ya açılabileceği bir orta güzergâhın oluşması da önemli bir
katkı sağlayacak. Bu iyi ilişkilerimizden de hem Bulgaristan, hem de Türkiye
kazançlı çıkacak. Hem Türkiye, hem de Bulgaristan bunun farkında. Bu ilişkileri
de geliştirmeye çalışıyoruz. Bundan sonra da sürekli işbirliğimiz devam edecek'
sözlerine yer verdi.
'Avrupa Birliği'ne katılmanızı bekliyoruz'
Yotova,
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğinin önemine dikkat çekerek; 'Avrupa
Birliği'ne katılmanızı ve bu konuda adım atmanızı da bekliyoruz. Balkanlar'ın
bir savaş yeri değil, barış yeri olsun istiyoruz. Olanları değiştirme durumumuz
yok ama aramızdaki iletişimi değiştirerek hep birlikte yaşamayı öğrenebiliriz.
Hep beraber yapabileceğimiz birçok projelerimiz var. Bu görüşmelerde aslında
Karadeniz'deki ticareti canlandırabiliriz. Bu konuda da görüşmeler yapabiliriz.
Özellikle doğalgaz ile ilgili atılan birçok adım var. Bu konuda daha da ileriye
gideceğiz' ifadelerine yer verdi.
'Peron açılmasını dile getireceğiz'
Özdemir'i
ziyaret etmeden önce Kapıkule Sınır Kapısı'nda gümrük geçişleriyle ilgili
görüşmelerde bulunduğunu söyleyen Yotova; 'Görüşmelerde nasıl çözüm
bulabileceğimizi konuştuk. Avrupa Birliği üyesi Bulgaristan olarak Avrupa'ya
diğer gümrük kapılarına daha çok peron açmaları için konuyu dile getireceğiz ve
bölge bir projeyi başlatmak isteyeceğiz. Bugün, Kapıkule Sınır Kapısı'ndaki
görüşmemizde de bize açıklama yapıldı. Kapıkule Sınır Kapısı'nın en büyük ve
yoğun sınır kapısı olduğunu söylediler' dedi.
'Türkiye yükü taşımak zorunda kalıyor'
Yotova,
Türkiye ile Bulgaristan'ın insan kaçakçılığına çok fazla maruz kalan 2 ülke
olduğunu belirterek; '2 ülke olarak çaba gösterdik ve Avrupa Birliği'nin
güvenliğini de burada başlatıyoruz. Halkımızın da, ülkelerin de sorun olmadan
yaşayabilmesi için çabayı göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Makedonya ve
Macaristan'daki olayların bizlerde olmadığı için size çok teşekkür ederim. 3
milyonun üzerinde insan var ve bu konuda Avrupa Birliği üyesi olarak Türkiye'ye
finansal gelirlere destek veriyoruz. Çünkü biliyoruz ki siz bu yükü taşımak
zorunda kalıyorsunuz. Bu konuda teşekkür ediyoruz' sözlerine yer verdi.
Açıklamaların
ardından Özdemir, Yotova'ya teşekkür ederek İstanbul'da açılışı
gerçekleştirilen Demir Kilise'nin bulunduğu bir tablo hediye etti. Yotova ise
Özdemir'e teşekkür ederek Balkanlar'daki en eski uygarlıklarından biri olan
Traklar'dan günümüze ulaşan özel bir eseri takdim etti.
Dostluk kütüphanesine Manolyalı açılış
Sveti Georgi
Bulgar Kilisesi Prosveta Kültür Merkezi'nin Sofya Devlet Kütüphane ve Bilgi
Teknolojileri Üniversitesi Rektörü Prof. Stoyan Dançev ve öğretim
görevlilerinin 10 yıldan bu yana gerçekleştirdiği çalışmalar sonucunda
hazırlanan kütüphanesinin açılışı gerçekleştirildi.
Törene; Bulgaristan Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Iliana Yotova, Edirne Vali Yardımcısı Yusuf Güler, Edirne Belediye
Başkanı Recep Gürkan, Bulgaristan Meclisi Kültür ve Medya Komisyonu Başkanı
Vezhdi Rashidov, Eğitim ve Bilim Bakan Yardımcısı Denitsa Sacheva, Kültür
Bakanı Yardımcısı Rumen Dimitrov, Sofya Devlet Kütüphane ve Bilgi Teknolojileri
Üniversitesi Rektörü Prof. Stoyan Dançev, Bulgaristan Ankara Büyükelçisi
Nadejda Neynski, Georgi Bulgar Kilisesi Papazı Aleksandır Çıkırık, konsoloslar,
dernek temsilcileri, Türkiye ve Bulgaristan'dan vatandaşlar katıldılar.
Sv.Georgi Bulgar Kilisesi Papazı
Aleksandır Çıkırık'ın eşi Maria Çıkırık'ın sunumuyla gerçekleşen törenin açılış
konuşmasını Bulgaristan Ankara Büyükelçisi Nadejda Neynski yaptı. Neynski,
konuşmasında kütüphanenin açılışından dolayı büyük bir memnuniyet ve mutluluk
duyduğunu ifade ederek; 'Sveti Georgi Bulgar Kilisesi Prosveta Kültür
Merkezi'nde çok güzel bir kütüphane yapılmıştır. İnsanların kültürünü ve
eğitimini geliştirmek güzeldir. Türkiye'ye, Bulgaristan'a ve katkıda bulunan
herkese teşekkürlerimi sunuyorum' dedi.
'İnsanlar hangi dilde isterse ibadetini yapsınlar'
Neynski'nin
konuşmasının ardından törende konuşma yapan Bulgaristan Cumhurbaşkanı
Yardımcısı Iliana Yotova ise hem Sveti Georgi Bulgar Kilisesi Prosveta Kültür
Merkezi Kütüphanesi'nin açılışı, hem de Sv. Konstantin ve Sv. Elena
Kilisesi'nin 10'uncu yapılandırılış yılının kutlaması ile Edirne'de çifte
bayram yaşandığını belirterek; 'Bugün burada sizlerin aranızda bulunmaktan
dolayı çok mutluyum. İnsanlar kültürel faaliyetler yaptığı zaman 2 ülke
arasındaki insanlar için çok güzel oluyor. İnsanlar birbirleriyle daha fazla
kaynaşıyorlar. Türkiye ve Bulgaristan arasında belki çözülecek bazı konular
vardır. Bulgaristan'dan göç eden insanların konumları hâlâ çözülememiştir. Ama
umuyorum ki 2 ülke arasında bu konular çözülecektir. Burada ev sahipliği yapan
Papaz Aleksandır Çıkırık ve eşi Maria Çıkırık'a çok teşekkür ediyorum. Böyle
insanlar oldukça burada da Bulgaristan ruhu yaşamaktadır. Bizler olmasak da bu
ruh yaşayacaktır. İnsanların birbirleriyle anlaşmaları gerekmektedir. İnsanlar
hangi dilde isterse ibadetini yapsınlar. Sonuçta ibadet temizdir ve aynı yere
gider' ifadelerine yer verdi.
Tabelayı tornavida ile astılar
Yotova'nın
konuşmasının ardından törende Sofya Devlet Kütüphane ve Bilgi Teknolojileri
Üniversitesi Rektörü Prof. Stoyan Dançev, Bulgaristan Meclisi Kültür ve Medya
Komisyonu Başkanı Vezhdi Rashidov ve Kültür Bakanı Yardımcısı Rumen Dimitrov da
konuşma gerçekleştirdiler. Dançev, konuşmasının ardından Yotova ile Gürkan'a
Kültür Merkezi'nin tabelasının asılması amacıyla tornavida hediye ederken,
tabela temsili olarak asıldı.
'Çok sesliliğimizi ortaya koyuyor'
Tabelanın
asılmasının ardından törende bir konuşma da Edirne Vali Yardımcısı Yusuf Güler
yaptı. Güler, konuşmasında Edirne'de bulunan Sv.Georgi Kilisesi ile Sv.
Konstantin ve Sv. Elena Kilisesi gibi İstanbul'da bulunan Sv. Stefan Demir
Kilisesi'nin Bulgar ve Türk milletlerinin ortak değerleri olduğu gibi
uluslararası insanlığın da ortak mirası olduğunu belirterek; 'Bu kiliselerin
varlığı; ülkemizin birlikte yaşama sevincini, insanların dil, din ve birbirine
saygısını tüm dünyaya göstermektedir. Ortak kültürel mirasa ne kadar sahip
çıkabilirsek o derecede hem gelişmiş, hem demokratik, hem de demokrasiyle
yönetilen ülkeler olma konusunda ilerleme kaydetmiş olacağız. Kültür
merkezinin, Edirne'mizin kültür hayatına da çok ciddi katkılar sağlayacağını
düşünüyorum. Buradaki Bulgar vatandaşlarımızın ciddi kullanımına açık olacağını
düşünüyoruz. Böyle bir eserin buradaki varlığı, bizim çok sesliliğimizi ortaya
koymaktadır. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum' sözlerine yer verdi.
'Dostluğun, kültürün ve sanatın sınırı yoktur'
Güler'in
konuşmasının ardından bir konuşma da Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan
yaptı. Gürkan, konuşmasında Trakya'nın insanlık tarihinin en eski
coğrafyalarından biri olduğunu söyleyerek; 'Edirne'de Bulgar dostlarımız ile
tekrar bir araya gelmekten çok büyük bir memnuniyet duymaktayız. Elbette
insanların egemenlikleri için sınırların olması gerekir. Ama bugün burada da
görüyoruz ki insanların, dostlukların, kültürün ve sanatın hiçbir sınırı yoktur
ve tüm dünya üzerinde yaygındır. Biz, yüzyıllardır komşu olarak yaşayan
Türkler, Bulgarlar, Yunanlar; dün olduğu gibi gelecekte de çocuklarımıza,
torunlarımıza, insanlarımıza savaşı, düşmanlığı, kıskançlığı değil; dostluğu,
insanlığı, sevgiyi, kültürü ve sanatı miras olarak bırakmak hedefindeyiz' dedi.
Manolya ağacı diktiler
Konuşmaların
ardından Yotova ile Gürkan, Sv.Georgi Kilisesi Kültür Merkezi'nin bahçesine
barışın, dostluğun, bereketin ve insanlığın simgesi olan Manolya ağacı
fidanının ekimini gerçekleştirdiler. Törenin ardından Sv.Georgi Kilisesi Kültür
Merkezi Kütüphanesi'nin açılışı, protokol tarafından kesilen kurdele ile
gerçekleştirildi. Törenin ardından Yotova, ziyareti kapsamında Edirne Belediye
Başkanı Recep Gürkan'ı makamında ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleştirilen
ziyaretin sona ermesiyle Edirne Belediye binasının önünde oluşturulan kortej,
Belediye Bandosu eşliğinde Saraçlar Caddesi'ne yürüdü. Bulgaristan ve
Edirne'den folklor gruplarının da katıldığı kortej, Saraçlar Caddesi'nde
yürürken; Bulgaristan'dan Edirne'ye gelen turistler tarafından yoğun ilgi
gördü.
Kilisede mum yaktı
Bulgaristan
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yotova, Aziz Konstantin ve Elena Kilisesi'ni de
ziyaret etti. Kilisede mum yakıp dua eden Yotova burada kiliseye 'İsa'nın son
yemeği' konulu ikonu bağışlayan Lyubimentsli kadınlarla görüştü. Kilisede öğle
yemeği yiyerek folklor gösterilerini izleyen Yotova daha sonra Edirne'den
ayrıldı.