Avukat sayısı 470 oldu

Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra stajını İstanbul Barosu avukatlarından Mustafa Özbek'in yanında tamamlayan Behlül Semerci, Edirne Barosu'nda düzenlenen tören ile avukatlık ruhsatını aldı. Semerci, baronun 470'inci avukatı olarak görev yapacak.

Avukat sayısı 470 oldu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Edirne Barosu Konferans Salonunda düzenlenen yemin törenine Edirne Barosu Başkanı avukat Alper Pınar, yönetim kurulu üyeleri ile Semerci'nin ailesi ve arkadaşları katıldı.

Baronun 470'inci, merkezin 320'inci avukatı

Törenin açılış konuşmasını yapan Edirne Barosu Yönetim Kurulu üyesi avukat Arzu Çağatay, avukatlık mesleğinin yargının kurucu unsurlarından biri olduğunu vurgulayarak staj döneminin önemine dikkat çekti. Çağatay, Behlül Semerci'nin stajını başarılı bir şekilde tamamladığını söyleyerek, 'Edirne Barosu ailesi olarak stajını tamamlayarak ruhsatını alacak olan meslektaşımızın gurur ve mutluluğunu paylaşıyoruz. Edirne Barosu'nun 470'inci, Edirne ilinde 320'inci avukatı olarak Behlül Semerci'ye Edirne Barosu ailesine hoş geldin diyor, meslek hayatında başarılar diliyorum' ifadelerini kullandı.
Taşdelen'i unutmadı

Çağatay'ın ardından konuşan Baro Başkanı Alper Pınar da 2019 yılının son yemin töreninde bir araya geldiklerini ifade ederek, '2019 yılında Edirne Barosu olarak çok acı bir kayıp yaşadık. Keşan'da görev yapan meslektaşımız Hakan Çağıl Taşdelen elim bir kaza sonucu aramızdan ayrıldı. Kendisine yine Allah'tan rahmet, yakınlarına sabırlar diliyorum. Umarız Edirne Barosu böyle acı kayıpları bir daha yaşamaz. 2020'de tüm meslektaşlarımızın sağlıklı ve huzurlu bir yıl içerisinde olmasını temenni ediyorum. 2020'nin hepimize daha adil bir yıl olmasını ve mesleğimiz açısından yeni ve lehe kazanımlar getirmesini temenni ediyorum' dedi.
'Hukuk adına söz söyleyecek olan yine avukatlar'

Avukatlık mesleğinin hak, adalet arayışında insanlara dokunan, insanların yanında olan bir yanı olduğunu ifade eden Pınar, 'Ve ülkemizde hukuk adına söz söyleyecek olan yine avukatlar, hak arama özgürlüğü adına söz söyleyecek olan yine avukatlar ve barolar. Dolaysısıyla biz de böyle bir mesleğin mensubu olmaktan gurur ve mutluluk duyuyoruz' dedi.
Nasreddin Hoca'dan örnek

Pınar, Semerci'nin de bu mesleğini layıkıyla yapacağından şüpheleri olmadığını söyleyerek, 'Biz Edirne Barosu adına her koşulda yanında olacağız. Tabi ki başarıya ulaşmak için zor olanı yapmak durumunda. Biz kolayına kaçmasını istemiyoruz. Sözlerimi bu konuda kıssadan hisse olması adına Nasreddin Hoca'nın çok sevdiğim bir söylemiyle bitirmek isterim. Nasreddin Hoca, evinin bahçesinde kaybettiği anahtarı, gece vakti yolda arıyormuş. Yoldan geçenler de hocayı görmüşler demişler '˜Hoca, ne yapıyorsun?' '˜Evin anahtarını kaybettim bahçede, onu arıyorum.' '˜Peki bahçede kaybettiysen niye yolda arıyorsun?' demiş. '˜Burada aramak daha kolay çünkü aydınlık' demiş. Buradan yola çıkarsak aslında biz zor olanı yapmak zorundayız. Ve gerekirse karanlıkta aramak zorundayız; hakkı, adaleti, hukuku. Ama nihayetinde ona ulaşmak zorundayız' şeklinde konuştu.

Pınar, konuşmasının ardından stajyer avukat Burak Semerci'ye avukatlık yeminini ettirerek, ruhsatını teslim etti. Semerci'ye cübbesini ise yanında stajını tamamladığı avukat Mustafa Özbek giydirdi.
'Adaletin içinde her şey erir'

Yeminin ardından konuşan Semerci, adaletin neferi olmak için çıktığı yola ilk adımını attığını söyleyerek, kendisinden desteklerini esirgemeyen ailesi ve dostlarına teşekkür etti. Avukat cübbesinin renginin ve şeklinin anlamlarını hatırlatan Semerci, 'Hepinizin malumu olduğu üzere cübbemizin düğmesi yok; kimsenin önünde iliklemeyelim diye. Cübbemizin cebi yok; kimseden emeğimiz dışında para almayalım diye. Cübbemizin rengi siyah ağırlıklı çünkü siyah bütün renkleri yutar, bütün renkler karıştırıldığında siyahın içinde erir. İşte adalet de böyledir, adaletin içinde her şey erir. Yani adaletin karşısında gücün, paranın, makam ve mevkiinin hiçbir önemi yoktur' dedi.
'Bütün gayem hakkı savunmak olacak'

Semerci konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; 'Avukatlar köprü kurmaz, kule dikmez, uçak yapmaz, şiir ya da roman yazmaz. Yaptığı bütün işlerde insan gözünün görebileceği pek az şey vardır. Fakat aslında yargının üç kurucu unsurundan biri olan savunma makamını temsil etmesi itibariyle adaletin temin ve tesisine çalışır. Bu sebeptendir ki Avukatlık Kanunu'nun 1. maddesine göre avukatlık kamu hizmeti olarak kabul edilir. Avukat en önemli sermayesi olan zamanını ve bilgisini, insanlara tahsis eder. İnsanlara dokunur, insanlara dinler. İnsanların sorunlarına ortak olur. Yükünü üstlenir, başka insanlarla olan hukuki sorunları çözer, adaletin gerçekleşmesine hukukun üstünlüğünün hakim kılınmasına, toplumda huzur ve barışın sağlanmasına ve sürdürülmesine katkıda bulunur. Bu sebepten dolayı ben de bundan sonraki hayatımda kaba gücün yerine merhameti, adaleti ve hakkaniyeti koydum. Bütün gayretim hukukun tanıdığı ve koruduğu yetki olan hakkı savunup, hak sahibini layıkıyla temsil etmek olacak.'

Semerci'nin stajını yanında tamamladığı avukat Mustafa Özbek de Semerci'nin başarılı bir staj dönemi geçirdiğini vurgulayarak, genç meslektaşına meslek hayatında başarılar diledi. Konuşmaların ardından tebrikleri kabul eden Semerci, törene katılanlarla fotoğraf çektirdi.

Bakmadan Geçme