Avukat ayakbağı sayıldı
Edirne Barosu Staj Eğitim Komisyonu'nun, Avukatlık Kanunu, Avukatlık Meslek İlke ve Kuralları, Hukuk ve Mesleki sorunlar ile ilgili düzenlediği seminerde konuşma yapan İstanbul Barosu eski Başkanı Av. Turgut Kazan, Türkiye'de avukatlık mesleğinin ayak bağı sayıldığını belirterek 'Hukuk devletinin yerinde yeller esiyorsa, avukat bir ayakbağı sayılır. Türkiye'de önemli ölçüde ne yazık ki avukat ayakbağı sayılmıştır ve sayılmaktadır' dedi.
Edirne Barosu Staj Eğitim Komisyonu, Avukatlık Kanunu, Avukatlık Meslek İlke ve Kuralları, Hukuk ve Mesleki sorunlar ile ilgili düzenlediği seminer ile avukat ve avukat adaylarını İstanbul Barosu eski Başkanı Av. Turgut Kazan ile buluşturdu. Edirne Barosu Konferans Salonu'nda düzenlenen seminere, Av. Kazan'ın yanı sıra Edirne Baro Başkanı Av. Alper Pınar, baro yönetim kurulu üyeleri, avukatlar ve stajyer avukatlar katıldılar.
Seminerin
açılış konuşmasını Av. Alper Pınar yaptı. Av. Pınar, baro yönetim kurulu
seçimlerinin ardından Edirne Barosu'nu etkin bir şekilde eğitimlerle donatmanın
hayali olduğunu söyleyerek; 'Meslektaşlarımızın donanımlı ve birikimli olmasını
istiyorduk. Türk hukuk tarihinde mihenk taşı olan insanları baromuz ile
buluşturmak istiyorduk. Ben aklımda ilk olarak sadece bir isim vardı. O da
Sayın Turgut Kazan'dı. Bazı insanlara dokunup dokunmadan gerçek olduklarını
anlayamıyorsunuz. Bizim için de böyle bir insandı. Ben, kendisini ilk
tanıdığımda, '˜Gerçekmiş, sesini duyuyorum' gibi bir düşünceye kapıldım. Kendisi
büyük bir nezaketle davetimizi kabul etti. Çok önemli bir gün olduğunu
düşünüyorum' ifadelerine yer verdi.
Av.
Pınar'ın konuşmasının ardından seminerde sunum yapan Av. Turgut Kazan,
heyecanla başladığı konuşmasında stajyerlere seslenerek; 'Stajyer arkadaşlar,
heyecanlanmak çok güzel bir şey. Biraz heyecanlandıysanız, konsantre olmuşsunuz
demektir. Mesleğinizi daha güzel, sağlıklı ve doğru yapacaksınız anlamına
gelir. Türkiye'de nedense avukat hep ayakta olur, ayakta konuşmak zorundadır.
Dünyada aslında böyle bir şey yok. Çünkü bunun hiçbir önemi yoktur. Siz
dosyadaki sorunu çözeceksiniz. Otursa ne olur? Kanunda zaten hüküm fıkrası
okunurken herkesin ayağa kalkacağı belirtilmiştir' dedi.
'Türkiye'de avukat olmak zor'
Av.
Kazan, Türkiye'de bir hukuk devleti mücadelesi verdiklerini belirterek; 'O
yüzden kendisini hukukçu sayan herkes, bu mücadeleye katılmak zorundadır. Çünkü
hukuk devletinde avukatın yerini tartışıyoruz. Hukuk devleti değilse ne
olacak? O zaman demek ki mücadeleci bir
avukat olarak hem mesleğimizin gereklerini yapacağız, hem de onu yaparken
Türkiye'de hukuk devleti oluşumuna katkıda bulunacaksınız. Türkiye'de avukat
olmak çok zor. Öncelikle onu bilerek başlamalısınız. Ama aynı zamanda kendinizi
yetiştirirseniz çok keyif verici. Bunu da aklınızın bir ucunda her zaman tutun'
sözlerine yer verdi.
'Savunma yapma içgüdüseldir'
Adalet,
hak arama ve savunma yapma çabasının, insanın içgüdüsel bir ihtiyacı olduğunu
söyleyen Av. Kazan; 'Ne kadar küçük olursa olsun haksızlık saydığınız bir
uygulama ile karşı karşıya kaldığınızda hemen savunma yapmaya ve hakkınızı
aramaya çabalarsınız. Başlangıçta her insan, kendisi haklılığını aramaya ve
savunmasını yapmaya çalışıyordu. Başlangıçta avukatlık yoktu. Ama bunun
yetmediği görüldüğü için o ihtiyaçtan bu meslek doğdu. Çünkü kendisini iyi
anlatamayan insan, haklılığını kanıtlayamıyordu. İnsan, aklıyla birlikte
gelişti, sağlam kazanımlar elde ederek bugünlere geldi' dedi.
'Ortaçağ'da avukatlık yoktu'
Avukatlık
mesleğinin hukuk devleti ile bağına dikkat çeken Av. Kazan; 'Örneğin,
Ortaçağ'da avukatlık mesleği yok. Öncesinde var ama Ortaçağ'da yok. Avukatlık
mesleğinde belirleyici olan güzel konuşmaktı. Güzel konuşanlar bu işe soyunmuş.
Güzel konuşanlar da müthiş iş yapmaya başlamışlar. Böylece birtakım şeyleri
önlemek için kurallar düşünülmüş ve meslek kuralları ile avukatların bağlı
olması gereken ilkeler doğmaya başlamış. Genel kurallar, yargı organıyla
ilişkiler, meslektaşlarla ilişkiler, iş sahipleri ile ilişkiler çok önemlidir.
Mutlaka uymalısınız. Uymak, avukatlık başarınızın en önemli ölçütlerinden biri olacaktır'
ifadelerine yer verdi.
'Türkiye'de avukat ayak bağı sayılmıştır'
Av.
Kazan, avukatlık mesleğinin çözüm üretme sanatı olduğunu söyleyerek; 'Bir sorun
yaşanıyor ve avukat o sorunun aşılabilmesi için çözüm üretir. Tabii hukuk
devleti ne kadar gelişip, yerleşmişse avukat da ancak o zaman çözüm üretme imkânına
kavuşabilir. O yüzden hukuk devletinin yerinde yeller esiyorsa, avukat bir
ayakbağı sayılır. Türkiye'de önemli ölçüde ne yazık ki avukat ayakbağı
sayılmıştır ve sayılmaktadır. Bizim yargıçlarımız, özellikle bugünkü
yargıçlarımız, hem kalite sorunu, hem de çok açık bağımsızlık ve tarafsızlık
sorunu yaşadıkları içinkim haklı, kim haksız, kim suçlu, kim suçsuz bir bakışta
fark ettiklerini düşünürler. O çizgide de yürürler. Uygulamada yargıç bağırır. Dünyada
bağıran yargıç yoktur. Dünyanın hemen hemen tüm ülkelerinde yargılama izledim.
Hiçbir zaman bağıran bir yargıç görmedim. Çünkü yargıç sevecendir,
hoşgörülüdür. Önemli olan adli gerçeğe nasıl ulaşılacağını düşünmek, görmek ve
sağlıklı bir çözüm üretmektir. Ama sadece Türkiye'de bağırılır, çağırılır, sizi
terbiye etmeye kalkarlar. Teslim olun diye söylemiyorum, bunları bilin diye
söylüyorum' dedi.