Ata'ya bayraklı saygı
Edirne, ebediyete intikal edişinin 82'nci yıldönümünde Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü düzenlenen törenle andı. Atatürk anıtında düzenlenen tören sırasında Edirneli vatandaşlardan Erkan Kütük ilgi odağı oldu. Kütük, 2 dakikalık saygı duruşu sırasında trafikte motosikleti ile durarak Türk bayrağı açtı. Edirne'de hayatın durduğu ana Türk bayrağı ile eşlik eden Kütük 'O'nun bize teslim ettiği bu bayrağı sonsuza kadar taşıyacağız' dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikal edişinin 82'nci yıldönümünde Edirne'de düzenlenen törenle anıldı. Atatürk anıtında korona virüsü tedbirleriyle düzenlenen törene Edirne Valisi Ekrem Canalp, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Cihanoğlu, Belediye Başkanı Recep Gürkan, kamu kurum temsilcileri, siyasi parti başkanları, meclis üyeleri, mesleki, ticari ve sanayi oda ve kuruluş temsilcileri, dernek başkanları ve vatandaşlar katıldılar.
Vali Canalp, Tuğgeneral Cihanoğlu,
Belediye Başkanı Gürkan ve valilikten izin alan kurumların Atatürk anıtına
çelenk sunması ile başlayan törende Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal
ettiği 09.05'te sirenlerin çalmasıyla 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu,
İstiklal Marşı okundu ve bayraklar yarıya indirildi. Saygı duruşu ve İstiklal
Marşı'nın okunduğu sırada Edirne'de adeta hayat durdu. Trafikteki vatandaşların
da araçlarından inerek saygı duruşunda bulunmaları dikkat çekti.
'BAYRAĞINI SONSUZA DEK TAŞIYACAĞIZ'
Saygı
duruşu sırasında trafikte motosikleti ile durarak Türk bayrağı açan bir
vatandaş ise ilgi odağı oldu. Mustafa Kemal Atatürk'ü anmak amacıyla düzenlenen
törene geldiğini söyleyen Erkan Kütük, saygı duruşu sırasında Türk bayrağı
açarken; 'O'nu sonsuza kadar anacağız. O'nun bize teslim ettiği bu bayrağı
sonsuza kadar taşıyacağız' diye konuştu.
'SEVGİ E SAYGI İLE ANIYORUZ'
2
dakikalık saygı duruşunun ardından Maliye Teğmen Adem Topal, günün anlam ve
önemini belirten konuşmayı yaptı. Topal, konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ü,
ebediyete intikal edişinin 82'nci yıldönümünde büyük bir özlem, saygı, minnet
ve rahmetle anarken; 'Bugün bütün Türkiye, yüce Türk milleti bir sükût içinde
O'nu sevgi ve saygı ile anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da
yaşamının bir sınırı vardır. Ancak bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca
yaptıkları eserlerle, insanlığa yapmış oldukları hizmetlerle yaşamlarından
sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlar biri de ölüme meydan
okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür' ifadelerini
kullandı.
'EN BÜYÜK DEVLET ADAMLARINDAN BİRİ'
Dünya
tarihinin çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve devlet adamlarının
hayatlarını dile getirdiğini belirten Topal; 'Fakat askerlik ve devlet adamlığı
nitelik ve yeteneğini bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan pek
az örnek insanın varlığından söz eder. Atatürk, milli mücadelede, milli birliği
temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet
kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir
inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla insanlık tarihinin tanıdığını en büyük devlet
adamlarından biri olduğuna hiç şüphe yoktur. Conkbayırı'nda askerlerine; '˜Size
ben taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman
zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir' emrini vermesi ve
tereddütsüz yerine getirilmesi, Atatürk'ün komutanlık ve askerlik vasıflarının
bir göstergesidir. Atatürk, milletin tarihi seyrini değiştirebilecek üstün
meziyetleri sayesinde memleketi askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından
kurtarmıştır' dedi.
'TÜRK MİLLETİNE GÜVENDİ'
Topal,
dünya tarihinde her türlü imkânsızlığa rağmen inandığı fikri taktik sahasına
dökmüş, '˜Ya istiklal ya ölüm' parolası ile bir milli mücadele kazanmış,
arkasından yepyeni bir hüvviyet ile çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı
başarmış devlet adamının çok az olduğunu söylerken; 'İçinde bulunduğu şartları
değerlendirmede, engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı,
Atatürk'ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir. Diyebiliriz ki Atatürk, Türk
toplumunda sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil; bu çağdaşlaşmayı en
kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için ve nihayet çağdaşlaşmaya
engel olan etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için büyüktür. Esasen modern
Türkiye'nin kurucusu sıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır. Büyük nutkun
sonlarında Türk gençliğine hitaben çizdiği tablo, aslında kendisi mücadeleye
atıldığı zaman, memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk, en güç şartlar
altında bile her şeyin bitti zannedildiği bir zamanda dahi Türk milletine güven
hissinin kaybolmaması gerektiğinin gerçeğini ispatlamış bir milli kahramandır.
Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına
güvenmiş, kazanılan her türlü zaferin, milletin eseri olduğunu söylemiştir.
Bütün teşebbüslerinde millet sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği ve gerçeği
sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kitleleri sürüklemiş, milli kurtuluşa bayrak
olan fikirleri, görüşleri ve ölmez eseriyle tesirleri memleket sınırlarını
aşmış, mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinde manevi kuvvet
olmuştur' sözlerine yer verdi.
'KOLAY ERİŞİLEMEYECEK BİR ÖRNEK'
Atatürk'ün
insanlık değerlerine içten ve büyük saygısı bulunduğunu söyleyen Topal; 'O,
bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ve övündüğü meziyetleri, üstün kişiliğinde
toplamıştır. Hayatı boyunca gösterdiği davranışlar, bu meziyetler
sergilemektedir ki; muzaffer başkomutan olarak İzmir'e girdiği gün, önüne
serilen düşman bayrağını; '˜Bayrak, bir milletin bağımsızlık alametidir.
Düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir' diyerek onu yerden kaldırtan, bir
milleti hürriyet ve bağımsızlığa kavuşturan, büyük eserlerinin haşmeti
karşısında memleketin büyük sanatkârları, şairleri, tiyatro sanatçıları elini
öpmek istedikleri zaman; '˜Sanatkâr el öpmez. Sanatkârın eli öpülür' cevabını
veren, Çanakkale şehitleri töreninde harpte ölen diğer millet askerleri için;
'˜Bu memleketin üzerinde kanlarını döken kahramanlar, burada bir dost vatanın
toprağındasınız. Huzur içinde uyuyunuz' diyen büyük Atatürk, gerçekten insan
sevgisinin ve insanlık idealinin kolay erişilemeyecek bir örneğidir. Bu
davranışlar belki de insanlık tarihinde eşi olmayan bir şekilde O'nun
büyüklüğünü, engin hoşgörüsünü simgelemektedir' dedi.
'DAİMA BİZİMLE BİRLİKTE OLACAK'
'˜Yurtta
barış, dünyada barış' ilkesinin Atatürk için dünyada yaşayan bütün insanları
birbirine daha çok yaklaştırmak ve daha çok sevdirmek yolundaki çabası olduğunu
belirten Topal; '1881, Atatürk'ün doğum tarihidir. 1938 ise asla ölüm tarihi
olamaz. Bu tarih, ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği, gözlerini bu
dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır,
efsanedir. Bir ömür ki senelerin değil, şahikaların silsilesidir. İlke ve
devrimleri zaman ufkunun ötesine ulaşan, değerleri düşünceleriyle her an
yolumuzu aydınlatan, tüm zorluklar karşısında bizlere mücadele etme, kendine
güvenme, başarma azim ve gücünü veren, ebedi başkomutan Mustafa Kemal
Atatürk'ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına
yürekten inanıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak yüreğimizde
taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğin teminatı, caydırıcı
gücümüz ve üstün disiplin anlayışımızla görevimizin başında ve asil
milletimizin hizmetindeyiz. Eşsiz kahraman ve büyük önder Atatürk'e olan
sevgimiz, saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak sonsuza kadar
sürecektir. Kurduğu cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız. O'nun aziz hatırası
önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun' diye konuştu.
ATATÜRK STANDINA YOĞUN İLGİ
Topal'ın
konuşmasının ardından tören protokolü ve vatandaşlar, Atatürk anıtını
çiçeklerle süslediler. Törende, Edirne Belediyesi tarafından hazırlanan Atatürk
standı da yoğun ilgi gördü. Vatandaşlar, stantta Atatürk ile çok sayıda
fotoğraf çektirdiler.