Anıtta buruk 5 Nisan

Edirne Barosu bu yılki 5 Nisan Avukatlar Günü'nü buruk kutladı. Baro Başkanı Av. Alper Pınar ve kısıtlı sayıdaki baro yöneticisi gün nedeniyle Atatürk anıtına çelenk koydu. Pınar ve baro yöneticileri tören sırasında maske takmayı ihmal etmediler. Av. Pınar 'Avukatlar günü tarihsel süreçte belki de ilk kez buruk bir şekilde törensiz kutlanıyor' dedi.

Baro Başkanı Av. Pınar gün nedeniyle meslektaşlarına ve Edirne halkına yönelik bir de açıklama yaptı. Sağlık tedbirleri kapsamında bu durumu garipsemediklerini aksine tarihe not düştüklerini belirten Pınar 'Umarım bu seslenişim, bu zor süreçte yüzlerinizde azıcık da olsa bir tebessüm, yüreklerinizde azıcık da olsa bir ferahlık yaratmış olur. Öncelikle, savunma ve hak arama özgürlüğünün yılmaz savunuculuğunu yaparken ebediyete intikal etmiş olan avukatlara, adalete ulaşma noktasında birlikte hareket ettiğimiz hakim ve savcılarımıza ve adalet personelimize Allahtan rahmet diliyorum. Baromuza kayıtlı olup ebediyete intikal etmiş tüm meslektaşlarımı, geçtiğimiz yıl elim bir kazada genç yaşta kaybettiğimiz ve hiç unutmayacağımız, meslektaşım, kardeşim Av. Hakan Çağıl Taşdelen'i de tekrar yad ediyor, hepsinin mekanları cennet olsun diyorum' dedi.

'Endişelenmeyin, o günler gelecek'

Olağanüstü bir yılı yaşandığını ve olağanüstü bir dönemden geçildiğini kaydeden Av. Pınar açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Sadece ülkemiz değil, dünyamız Covid-19 salgın hastalığı ile büyük mücadele veriyor. Özellikle iletişimin doruk noktasının yaşandığı, ekonomik ve sosyal entegrasyonun iç içe geçtiği günümüz dünyasında, covid-19 salgın hastalığının yarattığı ve ileride yaratacağı tahribatın ne derece büyük olacağını tahmin etmekte zorlanıyoruz. Tüm insanlık yaşamak için mücadele ediyor. Hastalık; medeniyet, sosyal statü, büyük devlet-küçük devlet, zengin - fakir, doktor - hasta, yaşlı - genç tanımıyor. Annemize, babamıza, çocuklarımıza, sevdiklerimize, bırakın sarılmayı, yaklaşamıyoruz bile. Gönüllü ve zaruri izolasyon uyguluyoruz. Psikolojimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz, ağrımayan boğazımız ağrıyor, ağrımayan eklemimiz ağrıyor, kendimizi dinliyor ve en ufak bir uyarıda '˜acaba' diyerek yaşıyoruz günlerdir. Ve büyük bir umutla bu günleri atlatıp normal hayatımıza dönmek için çabalıyoruz, bir an önce zamanın geçmesini ve hastalığın etkilerinin ortadan kalkacağı iddia edilen yaz aylarının gelmesini istiyoruz. Hiç endişe etmeyin, tabi ki o günler gelecek ve biz yine normal hayatımıza döneceğiz. Hayat çabucak geçer, günler birbirini kovalar ancak alışık olmadığımız, hayat tarzımızı değiştiren, psikolojimizi zorlayan bu günler maalesef çabuk geçmiyor. Yapmamız gereken, tedbirlere azami derecede önem vermek, uygulamak ve de elbirliği ile hareket ederek sabırla beklemek. Bu süreçte, ülke genelinde tanı konduğunu öğrendiğimiz meslektaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, bir an önce iyileşerek aramıza dönmelerini ve bundan sonraki süreçte tek bir meslektaşımızın dahi hastalanmamasını diliyorum.'

'Baro olarak tedbir aldık'

Korona virüs tanısı konan ve tedavi sürecinde olan tüm vatandaşların bir an önce iyileşmesini istediğini belirten Pınar, salgında hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına ise sabır diledi.

Baro olarak sürecinden başından itibaren tedbir aldıklarını söyleyen Av. Pınar 'Yine, salgın hastalığın başından bu yana her zaman olduğu gibi bu ülkenin vatandaşlarının sağlığı için canlarını hiçe sayarak çaba ve emek gösteren, hangi görevde ve kademede olursa olsun tüm sağlık çalışanlarımıza, bu süreçte ilaçlarımızı temin etmeye devam eden eczacılarımıza, güvenliğimiz ve de alınan tedbirlerin hassasiyetle uygulanması için,  yine her zaman olduğu gibi fedakârca ve canlarını hiçe sayarak görev yapan polisi, jandarması, zabıtası ve diğer tüm kolluk kuvvetlerimize ve bu doğrultuda çalışan tüm kurum ve kuruluşlara da teşekkürlerimi sunuyorum. Edirne Barosu olarak sürecin başından bu yana olabildiğince hızlı tedbirler aldık, uyguladık. Süreç ilerledikçe almaya devam ediyoruz ve edeceğiz. Aldığımız kararlarda tek yürek olan yönetim kurulumuza ve fedakarca çalışan baro personelimize ve bize anlayış gösteren siz değerli meslektaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Zor günler, yaşanan acılar, almamız gereken çok önemli dersleri de beraberinde getirir. Bu süreçler, ailemizin, sevdiklerimizin, dostlarımızın, arkadaşlarımızın ve onlarla paylaştığımız hayatın kıymetini daha iyi anlamamıza sebep olur' dedi.

Koronasız günlere özlem

Yaşanan bu süreçten sonra avukatlık mesleğinin kıymetinin daha da bilineceğinin altını çizen Pınar 'Eminim bu süreçte hepimiz mesleğimizin, meslektaşlarımızın, baromuzun, baro personelimizin, çoğu kişiye karanlık ve sevimsiz gelen adliyemizin, avukat odalarımızın kıymetini daha iyi anladı. Birbirimizi sevmek zorunda değiliz. Ancak ortak paydalarımız var. Avukatız. Birbirimizin fikirlerini, davranışlarını, tarzını, siyasi ya da dünya görüşünü beğenmesek bile aynı mecrada olmayı, avukat odasında sohbet etmeyi, kahve içmeyi, çay içmeyi özledik. Adliye koridorlarında, cübbelerimiz sırtımızda, bir köşede duvara yaslanarak sohbet etmeyi, duruşma beklemeyi, birbirimizle ve yargıçlarla tatlı sert hukuki tartışmalar yapmayı, müvekkillerimizi cesaretle savunmayı özledik. Birlikte olmanın, birlikte hareket etmenin gücünü, huzurunu ve de önemini kavradık. Kısır tartışmaların dışına çıkıp, hayata daha farklı bakmamız gerektiğini, mesleğimiz ve geleceğimiz adına daha yararlı ve de kalıcı kararlar almamız gerektiğini fark ettik. Bu zor günlerin, hayatımızda yaşadığımız bu tecrübenin, bizi daha güçlü, daha kararlı, daha anlayışlı yapacağına, mesleğimizin kıymetini daha da bileceğimize inancım tamdır' ifadelerini kullandı.

'Kırmızı çizgilerden taviz yok'

Avukatlık mesleğinin değerli bir meslek olduğuna dikkat çeken Baro Başkanı Av. Alper Pınar daha sonra şunları söyledi: 'Hukuk ve adalet, herkese ve her zaman gerekli. Bu sürecin sonunda sosyal ve ekonomik anlamda oluşacak tüm etkiler, mutlaka bir takım hukuki süreçleri de beraberinde getirecek. Ve biz adalet savunucuları olarak her zamanki gibi, o gün geldiğinde de; haksızlıkların, adaletsizliklerin, hukuksuzlukların karşısında, adaletin, hakkın yanında, halkımızın yanında, hukukun yanında, hukuk devletinin yanında olacağız. O gün geldiğinde, her zaman olduğu gibi, kırmızı çizgilerimizden asla taviz vermeyeceğiz. Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde olacağız ve yolundan dönmeyeceğiz. Dürüstlük, ahlak ve güvenilirlik gibi erdemleri beynimizde, ruhumuzda yaşatacağız. Tüm bu ilkelerle yolumuza devam ederken, ırka, cinsiyete, dile, dine, siyasi düşünceye, etnik kökene asla bakmayacağız, ayrıştırmayacağız, ötekileştirmeyeceğiz. Kılavuzumuz sadece savunma hakkı ve hak arama özgürlüğü olacak. Biz avukat olmaya, avukatlık yapmaya devam edeceğiz. 5 Nisan Avukatlar Günü olan bugün ve yaşadıkça her 5 Nisan haykırmaya devam edeceğiz; daima avukat, daima savunma, daima hukuk, daima adalet, daima bağımsız yargı, daima Türkiye Cumhuriyeti! 5 Nisan Avukatlar Günü kutlu olsun değerli meslektaşlarım.'