Yeşil Edirne, beton Edirne oldu

MHP Edirne İl Başkanlığı, MHP'nin 50'nci kuruluş yıldönümünü, düzenlediği kahvaltılı toplantı ile kutladı. Programda konuşma yapan MHP Edirne Belediye Başkan adayı Recep Kozan, Edirne'nin rant gözlüğü nedeniyle geldiği durumun ortada olduğunu söyleyerek 'Yeşil Edirne, beton Edirne oldu. En ufak bir yağmurda düştüğümüz hal ve alt yapısı ortadadır. Kaldırımlarda yürürken çok dikkatli olmak lazım yoksa çukurların içine düşersiniz' dedi.

TAKİP ET

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Edirne İl Başkanlığı, MHP'nin 50'nci kuruluş yıldönümü kapsamında düzenlenen kahvaltıda parti üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Devlet Su İşleri (DSİ) 11. Bölge Müdürlüğü Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen kahvaltıya; MHP Edirne İl Başkanı Süleyman Ferhatoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, MHP Edirne Merkezi İlçe Başkanı Emre Tokluoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, MHP Edirne Belediye Başkan Adayı Recep Kozan, Edirne Şehit Aileleri ve Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Çiftçi, Edirne Engelli Gönüllüleri Derneği Başkanı Serpil Erkenciler ve yönetim kurulu üyeleri ve parti üyeleri katıldılar.

MHP'nin 50'inci yıl kutlamaları programının açılış konuşmasını İl Başkanı Ferhatoğlu yaptı. Ferhatoğlu, konuşmasında MHP'nin 50'inci yılını kutlayarak; 'Bugün yarım asrı devirdik. İnşallah sonsuza kadar da partimiz devam edecek. Dünya var oldukça ülkemiz ve partimiz var olacak. Hayırlı olmasını diliyorum. Elbette geleceğe umutla bakıyoruz. Her şart altında iyimserliğimizi muhafaza ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi, ne yaptığını, ne söylediğini bilen; nereye ulaşmak istediğinin bilincinde olan muazzam bir fikir ekolü, köklü bir siyaset okuludur. Kendi gelecekleriyle ilgili planları olmayanlar, başkalarının senaryolarında figüranlığa tamah edecekler, tamam diyeceklerdir' ifadelerine yer verdi.

Ferhatoğlu, MHP Edirne İl Teşkilatı üyelerinin davasını özümsemiş, davasında erimiş, davasını hayatının mana ve muhtevası haline getirmiş müstesna ve muhterem şahsiyetler olduğunu söyleyerek; 'Nişan almazsanız vuramazsanız. Hedef koymazsanız ulaşamazsanız. Nereye gideceğinizi bilmiyorsanız, ne yaptığınızın, nereye varacağınızın hiçbir önemi olmayacaktır. Ha şura olmuş, ha bura olmuş, hiç fark etmeyecektir. Bununla birlikte aradığını bilmeyen, bulduğunu anlayamayacaktır. Zafer ancak onu isteyenlerin, bununla yetinmeyip çalışanların, emek verenlerin, ter dökenlerin, samimiyetle mücadele edenlerin olacaktır. Dava adamı inanç ve iman adamıdır. Dava adamı ilke ve ülkü abidesidir. Dava adamı samimiyet ve dürüstlük anıtıdır' dedi.

'Halkın yanında olmak doğru tutumdur'

MHP'nin meselesinin vatan ve milli beka olduğunu söyleyen Ferhatoğlu; 'Bu nedenle işimize bakalım, davamızın yüzünü ağartmak, mukaddesatımızın onurunu korumak için var gücümüzle çalışıp çırpınalım. Dedikoduyla geçirecek vakit yoktur. Sürekli hareket halinde olacağız. Sürekli bir adım önde bulunacağız. Sürekli üretip, ülkemiz ve ülkülerimiz için fedakârlık yapacağız. Çünküsorumluluğumuz hakikaten ağırdır,sorumlu olduğumuz bir tarihimiz, bir talihimiz, bir mazimiz, bir atimiz vardır. Vaziyet nazik, vakit dardır. Türkiye'mizin çözmesi gereken, üstesinden gelmesi aciliyet gösteren sorunları vardır ve karşımızdadır. İhmale kapı aralamak ihanete ortam açmaktır. Beka mücadelemizi hafife almak bela akınına çanak tutmaktır. Unutmayınız; siyasetin doğru olması kadar doğru siyasetin yapılması tarihi önem ve değerdedir. Hakkın yanında olmak doğru tavırdır. Halkın yanında olmak doğru tutumdur.Hakikatin sözcüsü olmak doğrunun ta kendisidir. Bizim yalanla işimiz olmadı, olmayacak' sözlerine yer verdi.

'Yeni 15 Temmuzların olmaması için'

Ferhatoğlu, MHP'nin çıkar akıntısına hiç kapılmadığını ve iradesini ikbal düşkünlüğüne asla alet etmediğini söyleyerek; 'Yarım asırdır dediğimizi yaptık, yapacaklarımızın vaadini verdik. Sabah doğup akşam solmadık. Akşam yanıp sabaha sönmedik. Köprüye gelmeden geçmeye çalışmadık. Hep ülkücü yaşadık, hep ülkücü kaldık, Allah nasip ve kısmet ederse de ülkücü olarak hayata gözlerimizi yumacağız. Fakat asla eğilmeyeceğiz, asla taviz vermeyeceğiz, dönmeyeceğiz, biliniz ki asla vazgeçmeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'nin istikbal meşalesi, istiklal nişanesidir. Bu meşale sönmeyecek, bu nişane silinmeyecektir. Yeni 15 Temmuzların olmaması için ön almak mecburiyetindeyiz. Bekamızın ölümcül saldırılardan muhafazası için ileri atılmak, derlenip toparlanmak durumundayız' dedi.

'Aynı çizgideyiz'

31 Mart 2019'da yapılacak Mahalli İdareler Seçimlerinin tarihi bir önemi bulunduğunu belirten Ferhatoğlu; 'Türkiye'nin önünü kesmek isteyenler hazırlık yapıyorlar. Türkiye'yle hesabı bulunanlar hazırda bekliyorlar. Zalimler fırsat kolluyorlar.Hainler ortam yokluyorlar, zehirli hava kokluyorlar. Bu stratejilerde değişen bir şey yoktur. Aynı yerdeyiz, aynı çizgideyiz, aynı noktadayız. 31 Mart 2019'da herhangi bir yol kazasının pek çok badireye yol açacağını öngördük. Bu maksatla dört ayaklı stratejimize uygun olacak şekilde iki ana siyasi hedefi belirledik ve paylaştık. Birinci ana siyasi hedefimiz, hiç şüphesiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 31 Mart 2019'dan güçlenerek çıkması, buna müzahir mahalli idareler yönetiminin demokratik imkânlarla tesisidir. PKK-İP-CHP ittifakının yeni hükümet sistemini boğma emelini bozguna uğratmak, kriz ve kaos çıkarma çabalarını püskürtmek gayemizdir, gayretimizin temelidir' ifadelerine yer verdi.

'Edirne'nin yeni bir tarih yazmasını arzuluyoruz'

Ferhatoğlu, MHP'nin ikinci ana siyasi hedefinin ise milli beka üzerinde oynanan tehlikeli oyunların bertaraf edilmesi olduğunu söyleyerek; 'Aynı zamanda küresel tahrik ve dayatmalara karşı uyanık olmak, tepki göstermektir. 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde Edirne'nin yeni bir tarih yazmasını arzuluyoruz.Milli mukavemeti kırmak için zaafımızı ve rehavetimizi gözleyen iç ve dış mihraklara unutamayacakları mübrem bir dersin, altından kalkmayacakları muhkem bir cevabın verilmesini istiyoruz.Bunu yapacak olan büyük Türk milletidir. Çünkü işimiz çok, hedeflerimiz büyük, yükümüz ağırdır. İnanıyorum ki 31 Mart 2019'da Edirne ehline emanet edilecektir. Recep Kozan hocamıza emanet edilecektir. İnanıyorum ki, Türkiye'nin önünü kesmeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir.Bayrakla dertleşen, toprakla birleşen, can verip devleşen kahramanlar olduktan sonra, '˜ölürsem şehit kalırsam gazi' diyen inanç kaleleri bulunduktan sonra hangi melun kuvvet, hangi kudurmuş niyet Türk milletini durduracaktır?Hiçbir zalim, hiçbir hain aklından çıkarmasın ki, sınırda nöbete ihtiyaç varsa, bir selayeter bu aziz ve necip millete' dedi.

'Bize eli sopalı dediler'

Ferhatoğlu'nun konuşmasının ardından programda bir konuşma da MHP Edirne Belediye Başkan Adayı Recep Kozan yaptı. Kozan, konuşmasında 9 Şubat tarihinin MHP'nin kuruluş yıldönümü olduğunu belirterek; 'Hem de 50'ncisi. 9 Şubat 1969'da büyük liderimiz Alparslan Türkeş tarafından kurulan ve benim de 48 yıldır gönül bağım olan, hiçbir zaman için o çizgiden gönül olarak ayrılmadığım bir yol. Şerefle gittiğim ve mutlu olduğum bir yol. Ne mutlu ki böyle bir davanın ve inancın insanıyım. 50 yıl içerisinde bize neler demediler? Eli sopalı bile dediler ama sonunda geldiğimiz nokta; her parti bu ülkücülerden, bu davanın elemanlarından kendilerine başkan adayı aramaya başladılar. Bu gurur ve mutluluk bize yeter de artar bile' sözlerine yer verdi.

'Edirne, Balkanların başkentidir'

Edirne'nin Balkanların merkezi olduğunu söyleyen Kozan; 'Bir çember çizseniz tam ortasına Edirne denk gelir. Stratejik olarak da öyledir. Kurulduktan sonra değişik devletler buraları almak istemiş ve nihayet 1361 atalarımız Edirne'yi bize vatan ve başkent yapmış. Her ne kadar 90 küsur yıldan sonra başkent İstanbul'a taşınsa da gölge başkent olarak yine devam etmiştir. Hâlâ şu anda Balkanların başkentidir. Mehmet Akif,'˜Edirne'siz bir Türkiye, Türkiye değildir.' der.Buraları; Mehmet Akifleri, Nihal Atsızları, Halide Edipleri, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu devleti kuran paşalarımızı yetiştiren yerdir. Onlara, suyunu, ekmeğini veren böyle kutsal bir yerdir' dedi.

'Gözlüğümüz, rant gözlüğü olmadı'

Kozan, Edirne gibi kutsal bir yere hizmet etmenin ibadet olduğunu söyleyerek; 'Dünyada az insana nasip olan bir şeydir. Devlet memuru olarak uzun bir süre Edirne'mize hizmet ettik. İnşallah bu hizmetimizi belediye başkanı olarak da devam ettireceğiz. Buna gönülden inanıyorum. Bizim milletimiz feraset sahibidir. Kimin çalışacağını, kimin ne iş yapacağını ve kimin Edirne'ye hangi gözlükle baktığını bilir. Bizim gözlüğümüz hizmet gözlüğüdür. Bu güne kadar böyle oldu bundan sonra da böyledir. Gözlüğümüz hiçbir zaman rant gözlüğü olmamıştır. Rant gözlüğünün Edirne'mizi getirdiği noktayı görüyorsunuz. Yeşil Edirne, beton Edirne oldu. En ufak bir yağmurda düştüğümüz hal ve alt yapısı ortadadır. Kaldırımlarda yürürken çok dikkatli olmak lazım yoksa çukurların içine düşersiniz. Biz diyoruz ki bu Edirne'yi bize verin, gerçekten hizmet edelim. Bu Edirne'yi pırıl pırıl, medeni ve yaşanılabilir bir şehir haline getirelim. Bunu da başaracağız. Bunu yapabilmenin temel şartı; biz ülkücüler olarak bu davaya gönül verenlerin bir yumruk gibi sımsıkı bir arada olmasıyla olur. Dostluğumuz daim, gücümüz tam olmalıdır. Kuvvetli olmanın yolu birlik olmaktan geçer. Bu birliği sağladık, bundan sonra da devam ettireceğiz. Atalarımızın bir sözü vardır; tarlada izi olmayanın, sofrada yüzü olmaz. Hepimizin tarlada izi olacak. Ülkemizin, milletimizin garantisi olan MHP ve onu doğuran ülküye her zaman gönülden bağlı kalacağız. İlelebet devam ettireceğiz. Ne mutlu Türk'üm diyene' ifadelerine yer verdi.