Üniversitede taciz davası başladı

Edirne'de 2016 '' 2017 yılları arasında kadın öğrencilerini sözle taciz ettiği ve sınıfta cinsel içerikli konuşmalar yaptığı gerekçesiyle hakkında 'Cinsel taciz' ve 'Görevi kötüye kullanma' suçlarından dava açılan öğretim görevlisi O. D.'nin yargılanmasına başlandı. O. D., duruşmaya katılmazken, şikayetçi öğrenciler iddialarını sürdürerek davaya katılma talebinde bulundu. Davayı öğrencilere desteğe gelen kadın STK'ları da takip etti.

TAKİP ET

Trakya Üniversitesi Şehit Ressam Hasan Rıza Güzel Sanatlar Meslek Yüksekokulu El Sanatları Bölümü'nde öğrenim gören 5 kadın öğrenci, aynı okulda öğretim görevlisi olarak görev yapan O. D.'yi sınıfta cinsel içerikli konuşmalar yaptığı ve kadın öğrencileri sözle taciz ettiği iddiasıyla üniversite yönetimine şikayet etti. Üniversite O. D. hakkında idari soruşturma başlattı. Rektörlükçe oluşturulan kurul O. D.'yi suçsuz bularak hakkında 'men-i muhakeme' kararı verdi. Şikayetçilerden G. Ö. ve N. Ç.'nin karara itiraz etmesi üzerine dosya Danıştay'a taşındı. Dosyayı ve itirazları inceleyen Danıştay Birinci Dairesi, O. D.'nin Edirne Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Cinsel taciz' ve 'Görevi kötüye kullanma' suçlarından yargılanmasına hükmetti. O. D. hakkında bu suçlardan Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Edirne 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmaya sanık O. D. katılmazken, avukatı duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya müştekiler N. Ç., H. K., T. G., G. Ö. ile avukat Yasemin Cangüloğlu katıldı. Edirne Barosu Aile -Kadın Hakları Komisyonu da duruşmada hazır bulunarak davaya katılma talebinde bulundu. Müşteki N. Ç., sanığın hat ve minyatür hocası olduğunu ifade ederek, 'Sınıfta ve dışarıda bütün kızlara, göğüslerimize, popolarımıza bakıp, laf atıyordu. '˜Popolarınızı görmek zorunda mıyım? O kıyafet sana yakışmamış' şeklinde konuşmalar yapıyordu. Bir gün kuş resmi çiziyorduk. T.'nin çizdiği kuş için '˜Kuşun zencinin şeyine benziyor' dedi. G. arkadaşımıza '˜Kız sen silikon taktırdın. O yüzden mi okula gelmiyorsun. Silikonlu memeler nasıl olur ben bilirim. Sana da mı erkekler bakıyor? Bu yüzden mi yaptırdın' şeklinde konuşuyordu. T.'ye '˜Kız sen bana mı yürüyorsun' şeklinde sözler söylüyordu' dedi.

N. Ç., O. D.'nin Mart ayında sınıfa gelerek, 'Beni şikayet etmişsiniz. O zaman hepiniz bana imzalı yazı vereceksiniz; '˜Hocamız cinsel içerikli konuşmaz' diye' şeklinde konuştuğunu söyleyerek, 'Benden de yazı aldı' dedi. N. Ç., işitme problemi olduğu için dersleri telefonuyla ses kaydına aldığını söyleyerek, O. D.'nin benzer konuşmalarının bu ses kaydında yer aldığını ifade etti.

N. Ç., hakimin 'Bunları sınıfta espri olsun diye mi anlatıyordu?' sorusuna ise; 'Birebir kadınları taciz etmek için söylüyordu' şeklinde yanıt verdi. Yaşadıkları yüzünden okulu bırakmak ve başka yerde devam etmek zorunda kaldığını anlatan N. Ç., 'Sınıfa her gün ıstırapla gidiyordum. Tansiyon hastası oldum' dedi.

Müşteki H. K. de O. D.'nin T. G.'nin kuş çizimine 'Kuşun zenci şeyine benziyor', G. Ö.'ye 'Silikon mu taktırdın?' şeklinde sözler söylediğini ifade ederek, 'Oradaki herkes duydu. Bunu sanığın şahitleri de duydu fakat inkar ediyorlar. Sanık bunları espri amacıyla söylemiyordu. Taciz etmek amacıyla söylüyordu' şeklinde konuştu.

Müşteki T. G., sanık O. D.'nin genel olarak çok fazla samimiyet gösteren biri olduğunu ifade ederek, 'Espri olsa bir kere olur, iki kere olur. Bunu her derste sürekli tekrarlıyordu. Bunu cinsel taciz amacıyla yapıyordu' dedi.

Müşteki G. Ö. de gördüğü obezite tedavisi nedeniyle öğrenimi sırasında birden fazla ameliyat olduğunu ifade ederek, 'Göğüslerimden de ameliyat oldum. Bu nedenle finallere giremedim. Bütünleme sınavına geldiğimde niye giremediğimi anlatırken bana, '˜Memelerine silikon mu taktırdın? Seni de mi takip ediyorlar? Sana da mı laf atıyorlar? Bu elbiseyi giyersen tabi sana da laf atarlar' şeklinde sözler söyledi' ifadelerini kullandı.

O. D.'nin derste sürekli cinsel içerikli konuşmalar yaptığını ileri süren G. Ö., şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini söyledi. Müştekilerin beyanlarının ardından söz alan sanık avukatı, müşteki N. Ç.'nin ödevlerini başkasına yaptırdığına dair delillerinin bulunduğunu ifade ederek, 'Bu ortaya çıktığı için sanığa husumetle yaklaşıyor' iddiasında bulundu.

Sanık avukatının tüm müştekilere, sanığın konuşmalarına katılıp katılmadığını sorması üzerine müştekiler, 'Sanığın konuşmalarına iştirak etmedik. Onun bu konuşmalarının devamını sağlayacak herhangi bir katkımız olmadı. Bu konuşmaları ayıpladık' ifadelerini kullandılar.

Duruşmada söz konusu dönemde öğrenci olan N. O. da tanık olarak dinlendi. N. O., sanık O. D.'nin dersini almadığını ancak D.'nin okulun ortak alanlarında öğrencilerle edep yerlerini kast ederek, fütursuzca konuştuğunu duyduğunu söyledi. O., 'Bunları konuşurken de gayet zevk alarak konuşuyordu. Ben okulda hoca olduğu için bir şey diyemiyordum' dedi.

Müşteki N. Ç.'nin şikayetlerini kendisine anlattığını aktaran O., 'N. Ç.'nin okul değiştirip gitmesinden sonra yine okul ortak alanında benim N.'nin arkadaşı olmam sebebiyle beni diğer öğrencilere göstererek, '˜Kötü kadın. Bu var ya bu fena' diyordu. Bana mobbing uyguluyordu' şeklinde konuştu.

Müşteki N. Ç.'nin avukatı Yasemin Cangüloğlu, sanığın cinsel taciz kastıyla hareket ettiğinin kesin olduğunu söyleyerek, 'Sanığın espri kastı dahi olsa bu şekilde konuşmaları kabul edilemez. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz' dedi. Av. Cangüloğlu, ayrıca sanığın tutuklanmasına karar verilmesini, sanık duruşmaya gelmediği için hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.
Edirne Barosu Aile - Kadın Hakları Komisyonu adına konuşan Av. Nurten Kasapoğlu da davaya katılma talebinde bulundu. Mahkeme, müştekilerin ve Edirne Barosu Aile - Kadın Hakları Komisyonu'nun katılma taleplerini kabulüne karar verdi. Mahkeme, sanık hakkında zorla getirme emri düzenlenmesine karar vererek, yargılamayı ileri bir tarihe erteledi. Duruşmanın ardından, Edirne Barosu Kadın Hakları Komisyonu adına konuşan Avukat Nurten Kasapoğlu, davanın takipçisi olacaklarını söyledi.

Müştekilerden N. Ç. ve G. Ö. de hakarete ve tacize maruz kaldıklarını söyleyerek, 'Okulda böyle hocaların bulunmaması gerekiyor. Biz mezun olan öğrencilerdeniz. Okulda böyle hocalar istemiyoruz. Genç kızlar için çok kötü bir durumdur. Hakarete uğradık. Taciz gördük. 4 yıl boyunca buna maruz kaldık. Ceza almasını istiyoruz. Çok şükür adalet var. Biz kazandık. Şu anda adalet bunun için hukuki işlem başlatıldı. İlk mahkemesi görüldü. Dileriz ki bu hocayı hala okulda tutmazlar. Kızları cinsel istismara maruz bırakmazlar. Bunu okul yönetiminden rica ediyoruz' şeklinde konuştular.
Duruşmayı takip eden Edirne Kadın Merkezi Danışma Derneği (EKAMEDER) Başkanı Hülya Bodur da ' Burada yapılan cinsel taciz, mobbing, kadının eğitim hakkının engellenmesine, küçük düşürülmesine ve aşağılanmasına yönelik hareketlerdir. Topluma örnek ve önder olması gereken kişilerin böyle davranışlardan vazgeçerek temsil ettikleri makama layık olmalarını istiyoruz. Bu konuyla ilgili Türkiye'deki farklı okullarda da buna benzer genç kadınların okurken cinsel şiddete maruz kaldıklarını biliyoruz. Lütfen yönetimler de bu çocukların ve kadınların sesini duysunlar, yapılması gerekeni ilk şikâyetlerde yapsınlar. Bu şekilde birlik olarak birbirimize destek olarak daha iyi ve daha huzurlu noktalara ulaşacağız. Hepimiz üzerine düşeni yaparsa zaten sorun kalmayacak' ifadelerini kullandı.

Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Edirne Şubesi Başkanı Vildan Yazıcı da duruşmayı izlediklerini ifade ederek, 'Öğrencilerin anlattıklarını duyduklarımdan dolayı hayretler içerisindeyim. Her türlü şiddetin karşısında olduğumuzu biz de her zaman dile getiriyoruz. Yani bir öğretmen öğrenciye eğer dersin dışında bir mesaj verecekse hayata dair mesajlar olmalıdır. Hiçbir zaman cinsel içerikli ve hakarete dayalı hikaye ve fıkralar olmamalıdır. Bu tür şeyler çok çirkindir. Bir hocanın bunu yapmış olması kimseye yakışmayacak bir davranıştır. Bu yüzden biz de bunu kınıyoruz' dedi.

Öğrencilerin iddialarının yerel basında yer alması üzerine ise O. D.'nin öğrencileri hakkında daha önceden Edirne 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açtığı özel hayatın gizliliğini ihlal ve iftira davası ise D.'nin aleyhine sonuçlanmıştı.