Türkiye içten ele geçirildi
Edirne 15 Temmuz Demokratik Gençlik Derneği'nin düzenlediği katıldığı '˜28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Türkiye'nin İstikbal ve İstiklal Mücadelesi' konferansına katılan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan, Türkiye'nin 100 yıl önce her şeyini kaybettiğini iddia ederek 'Bu toplumun varlık nedeni İslam. İslam'ı yitirirse her şeyini yitirir. Balkanlara, Macaristan'a, Bulgaristan'a gittiğinizde bunu göreceksiniz. Bu ülke içeriden ele geçirilmiştir. Halen biz, onlarla mücadele ediyoruz' dedi.
Edirne 15 Temmuz Demokratik Gençlik Derneği, Edirne Halk Eğitim Merkezi'nde Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan'ın konuşmacı olarak katıldığı '˜28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Türkiye'nin İstikbal ve İstiklal Mücadelesi' konferansı ile ilk etkinliğini gerçekleştirdi. Konferansa Edirne Valisi Günay Özdemir, Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi Edirne İlçe Başkanı Çağrı Muştu, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Bilgin Özbaş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, Edirne Ticaret Borsası Meclis Başkanı Fedai Canım, Edirne 15 Temmuz Demokratik Gençlik Derneği Başkanı Veysel Güner ile çok sayıda davetli katıldı. Konferans, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Şehitler manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren Edirne 15 Temmuz Demokratik Gençlik Derneği Başkanı Veysel Güner, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada yarım asırdan bu yana darbeler çağı yaşandığını söyleyerek; 'Ülkemizde içerden ve dışarıdan destekli; darbe, darbe girişimi, muhtıra, e-muhtıra olmak üzere toplamda 8 darbe girişimi meydana gelmiştir. Halktan aldıkları güç ve imkânları halk iradesine karşı kullanan kimi oligarşik çevreler yaptıkları darbe girişimi ve darbelerle halkımızı maddi ve manevi onlarca yıl gerilere sürüklediler. Emperyalist odaklar eliyle tertiplenen darbeler neticesinde halkımız ve hükümetlerimiz batıya karşı borçlandırılmış, güven ortamı zedelenmiş, teröre meze edilen vatan evlatları ve nesillerimiz tarumar edilmiştir. Maddi kayıplar yanında maneviyata vurulan darbelerle neslimiz ziyana uğratılmıştır' ifadelerine yer verdi.
'Halkımıza geçmiş olsun'Güner, konuşmasında özellikle 28 Şubat Post Modern Darbesi ile dini ve milli hassasiyetlerin geriletilmeye çalışıldığını söyleyerek; 'Dini ve milli hassasiyetlerimiz, yatırımlarımız bu güne geldiğimizde Allah'a şükür bertaraf edilmiş olup nesiller özüne dönme yolunda hızla ilerlemektedir. Ters tepen 28 Şubat süreci oligarşik derin yapılanmaları öyle rahatsız etmiştir ki cuntacılar içimizden hainler devşirerek ikinci bir darbeye kalkışmışlardır. İşte 15 Temmuz toparlamaya çalıştığımız manevi dinamiklerimize ve maddi birikimimize yönelik atılmış bir adımdır. Öncelikle gecemize konu olan 28 Şubat ve 15 Temmuz darbelerinde o ya da bu şekilde zulme uğrayarak mağdur edilmiş halkımıza geçmiş olsun diyoruz' dedi.
28 Şubat mağdurlarına selam gönderdi28 Şubat darbesinde imam hatiplerde ve üniversitelerde başörtüsüyle okunması engellenenlere selam gönderen Güner; 'Devlet dairelerinde başını açmadığı için memurluktan atılan yüz binlerce kardeşimize, başörtülü olduğu için oğlunun askerdeki yemin törenine alınmayan ve tel örgüler arkasından töreni izleyen yiğit analarımıza selam olsun. Yeşil sermaye denilerek; Anadolu halkına ait binlerce dükkânı, işletmeyi, fabrikayı ve holdingi kapatarak iflasa sürüklenen iş adamlarına selam olsun. Camilerde Kur'an öğrettiği için mesnetsiz iddialarla cezaevlerine atılan ve onlarca yıl hapis cezasına çarptırılan mazlumlara selam olsun. Ve yazıklar olsun İmam Hatiplerin orta kısımlarını kapatanlara, yazıklar olsun seçilmiş idarecileri zorbalıkla iktidardan indiren postallara, tanklara' sözlerine yer verdi.
'Selam olsun Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'a'Güner, konuşmasında ayrıca 15 Temmuz'da tanklara karşı duranlara da selam yollayarak; 'Selam olsun 15 Temmuz şehitlerine ve gazilerine, tanklar kışlaya dönmeden evime dönmem diyen 15 Temmuz direnişçilerine. Selam olsun Ömer Halis Demirlere, Halil Kantarcılara ve canından vazgeçip tankın, bombaların, mermilerin önünde dim dik duran yiğitlere. Selam olsun Afrin'e savaşmaya giderken '˜düğüne gidiyorum' diyen yiğit Mehmetçiklere. Selam olsun halkın nabzını tutan ve halkına umut olan Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'a. Yazıklar olsun halkın tanklarıyla halkı ezen hainlere, yazıklar olsun milletin meclisini vuran hainlere, yazıklar olsun halkın ilk defa aracı olmadan demokrasi ile seçtiği Reis-i Cumhur'unu ailesiyle birlikte infaza kalkan haşhaşilere ve yazıklar olsun bu halkı Allah adıyla kandıran ABD uşağı 15 Temmuz darbecilerine. Hem 28 Şubat'ta hem de 15 Temmuz'da darbeye ve darbecilere boyun eğmeyip de direnen herkesi tebrik ediyoruz' dedi.
'Amerikalılar her şeyi mahvettiler'Güner'in konuşmasının ardından konferansta Eski Cami Müezzini Metin Uluocak, tüm Şehitler için Kur'an-ı Kerim tilaveti okudu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından konferansta konuşmacı Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan'ın özgeçmişi okundu. Kaplan, konuşmasında Türkiye'nin sürekli darbe üzerine darbe yediğini söyleyerek; 'Bu milletten ne istiyorsunuz? Düşün yakasından. Bu toplum sıradan bir toplum değildir. Bin yıldır tarihteyiz. Sadece 200 yıldır tarihten çekildik. Dünyanın bin yıllık tarihinin 800 yılında biz varız, son 200 yılında Avrupa ve Amerikalılar var. Amerikalılar her şeyi mahvettiler. Amerika, bir uygarlığın ne olmaması gerektiğini gösteren çok iyi bir örnektir. Felsefesi, tarihi, hafızası, büyük adamları, bilge insanları, müzikalitesi yok. Tarihte üretilmiş en berbat kültür. Amerika'nın girdiği çökmemiş bir yer yok' ifadelerine yer verdi.
'100 sene önce her şeyimizi kaybettik'Küreselleşmenin Amerikanlaşma olduğunu söyleyen Kaplan; 'Çöküşü çok berbat olacak. Çanlar Amerika için çalıyor, mazlumlar Türkiye için dua ediyor. Amerika ile Türkiye'yi manevi, stratejik tarihi derinlik açısından karşılaştırdığımızda Amerika, bizim yanımızda hiçtir. Son 200 yıldır hâkimiyet kurdular. Medeniyetler tarihinde 3 asır, çok kısa bir süredir. 2 asırdır darbe üstüne darbe yiyoruz. Kolay değil, bizi durduracaklar. Bizi durdurdukları için onlar geldiler. Bütün Osmanlı coğrafyasına yerleştiler. Ama biz görüyoruz ve teslim bayrağını çekmedik. 100 sene önce her şeyimizi kaybettik. Bu toplumun varlık nedeni İslam. İslam'ı yitirirse her şeyini yitirir. Balkanlara, Macaristan'a, Bulgaristan'a gittiğinizde bunu göreceksiniz. Bizim bu dünyada varlık nedenimiz İslam'a verdiğimiz katkıdır. Türkiye, dünyada sömürgeleştirilemeyen tek ülkedir. Ama dünyada kendi kendisini sömürgeleştiren tek ülkedir. Bu ülke içeriden ele geçirilmiştir. Halen biz, onlarla mücadele ediyoruz. Bu ülkeyi şekillendiren 300 aile. Böyle bir şey olmaz. Sen kimsin ya? Bu nasıl bir cesarettir. Tayyip Bey ne dedi? '˜Göstereceğim ben size' dedi. 100 sene önce biz her şeyimizi kaybettik. Araplar paramparça oldular. Ama biz bu toprak parçasını çiğnetmedik. Bu, tarihi derinlikle alakalı bir şeydir' dedi.
'İçerden ele geçirildi'Üstünlüğün ırkta değil, takvada olduğunu söyleyen Kaplan; '2 bin yıl geriye gittiğinizde Asya'nın içlerinden Avrupa'nın içlerine iki büyük yolculuk ortaya çıkar. Müslüman olmadan önceki yaptığımız ilk yolculukta yaktık, yıktık. Avrupalının yaptığından başka bir şey yapmadık. Müslüman olduktan sonraki süreçte biz dünyaya adaletin, hakkaniyetin, selametin, kardeşliğin ve medeniyetin ne olduğunu öğrettik. Bu toplum dışarıdan sömürgeleştirilemedi. Ama kendi kendine sömürgeleşti. Dışarıdan ele geçirilemedi ama içerden ele geçirildi' sözlerine yer verdi.
'Halkımıza geçmiş olsun'Güner, konuşmasında özellikle 28 Şubat Post Modern Darbesi ile dini ve milli hassasiyetlerin geriletilmeye çalışıldığını söyleyerek; 'Dini ve milli hassasiyetlerimiz, yatırımlarımız bu güne geldiğimizde Allah'a şükür bertaraf edilmiş olup nesiller özüne dönme yolunda hızla ilerlemektedir. Ters tepen 28 Şubat süreci oligarşik derin yapılanmaları öyle rahatsız etmiştir ki cuntacılar içimizden hainler devşirerek ikinci bir darbeye kalkışmışlardır. İşte 15 Temmuz toparlamaya çalıştığımız manevi dinamiklerimize ve maddi birikimimize yönelik atılmış bir adımdır. Öncelikle gecemize konu olan 28 Şubat ve 15 Temmuz darbelerinde o ya da bu şekilde zulme uğrayarak mağdur edilmiş halkımıza geçmiş olsun diyoruz' dedi.
28 Şubat mağdurlarına selam gönderdi28 Şubat darbesinde imam hatiplerde ve üniversitelerde başörtüsüyle okunması engellenenlere selam gönderen Güner; 'Devlet dairelerinde başını açmadığı için memurluktan atılan yüz binlerce kardeşimize, başörtülü olduğu için oğlunun askerdeki yemin törenine alınmayan ve tel örgüler arkasından töreni izleyen yiğit analarımıza selam olsun. Yeşil sermaye denilerek; Anadolu halkına ait binlerce dükkânı, işletmeyi, fabrikayı ve holdingi kapatarak iflasa sürüklenen iş adamlarına selam olsun. Camilerde Kur'an öğrettiği için mesnetsiz iddialarla cezaevlerine atılan ve onlarca yıl hapis cezasına çarptırılan mazlumlara selam olsun. Ve yazıklar olsun İmam Hatiplerin orta kısımlarını kapatanlara, yazıklar olsun seçilmiş idarecileri zorbalıkla iktidardan indiren postallara, tanklara' sözlerine yer verdi.
'Selam olsun Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'a'Güner, konuşmasında ayrıca 15 Temmuz'da tanklara karşı duranlara da selam yollayarak; 'Selam olsun 15 Temmuz şehitlerine ve gazilerine, tanklar kışlaya dönmeden evime dönmem diyen 15 Temmuz direnişçilerine. Selam olsun Ömer Halis Demirlere, Halil Kantarcılara ve canından vazgeçip tankın, bombaların, mermilerin önünde dim dik duran yiğitlere. Selam olsun Afrin'e savaşmaya giderken '˜düğüne gidiyorum' diyen yiğit Mehmetçiklere. Selam olsun halkın nabzını tutan ve halkına umut olan Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'a. Yazıklar olsun halkın tanklarıyla halkı ezen hainlere, yazıklar olsun milletin meclisini vuran hainlere, yazıklar olsun halkın ilk defa aracı olmadan demokrasi ile seçtiği Reis-i Cumhur'unu ailesiyle birlikte infaza kalkan haşhaşilere ve yazıklar olsun bu halkı Allah adıyla kandıran ABD uşağı 15 Temmuz darbecilerine. Hem 28 Şubat'ta hem de 15 Temmuz'da darbeye ve darbecilere boyun eğmeyip de direnen herkesi tebrik ediyoruz' dedi.
'Amerikalılar her şeyi mahvettiler'Güner'in konuşmasının ardından konferansta Eski Cami Müezzini Metin Uluocak, tüm Şehitler için Kur'an-ı Kerim tilaveti okudu. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından konferansta konuşmacı Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan'ın özgeçmişi okundu. Kaplan, konuşmasında Türkiye'nin sürekli darbe üzerine darbe yediğini söyleyerek; 'Bu milletten ne istiyorsunuz? Düşün yakasından. Bu toplum sıradan bir toplum değildir. Bin yıldır tarihteyiz. Sadece 200 yıldır tarihten çekildik. Dünyanın bin yıllık tarihinin 800 yılında biz varız, son 200 yılında Avrupa ve Amerikalılar var. Amerikalılar her şeyi mahvettiler. Amerika, bir uygarlığın ne olmaması gerektiğini gösteren çok iyi bir örnektir. Felsefesi, tarihi, hafızası, büyük adamları, bilge insanları, müzikalitesi yok. Tarihte üretilmiş en berbat kültür. Amerika'nın girdiği çökmemiş bir yer yok' ifadelerine yer verdi.
'100 sene önce her şeyimizi kaybettik'Küreselleşmenin Amerikanlaşma olduğunu söyleyen Kaplan; 'Çöküşü çok berbat olacak. Çanlar Amerika için çalıyor, mazlumlar Türkiye için dua ediyor. Amerika ile Türkiye'yi manevi, stratejik tarihi derinlik açısından karşılaştırdığımızda Amerika, bizim yanımızda hiçtir. Son 200 yıldır hâkimiyet kurdular. Medeniyetler tarihinde 3 asır, çok kısa bir süredir. 2 asırdır darbe üstüne darbe yiyoruz. Kolay değil, bizi durduracaklar. Bizi durdurdukları için onlar geldiler. Bütün Osmanlı coğrafyasına yerleştiler. Ama biz görüyoruz ve teslim bayrağını çekmedik. 100 sene önce her şeyimizi kaybettik. Bu toplumun varlık nedeni İslam. İslam'ı yitirirse her şeyini yitirir. Balkanlara, Macaristan'a, Bulgaristan'a gittiğinizde bunu göreceksiniz. Bizim bu dünyada varlık nedenimiz İslam'a verdiğimiz katkıdır. Türkiye, dünyada sömürgeleştirilemeyen tek ülkedir. Ama dünyada kendi kendisini sömürgeleştiren tek ülkedir. Bu ülke içeriden ele geçirilmiştir. Halen biz, onlarla mücadele ediyoruz. Bu ülkeyi şekillendiren 300 aile. Böyle bir şey olmaz. Sen kimsin ya? Bu nasıl bir cesarettir. Tayyip Bey ne dedi? '˜Göstereceğim ben size' dedi. 100 sene önce biz her şeyimizi kaybettik. Araplar paramparça oldular. Ama biz bu toprak parçasını çiğnetmedik. Bu, tarihi derinlikle alakalı bir şeydir' dedi.
'İçerden ele geçirildi'Üstünlüğün ırkta değil, takvada olduğunu söyleyen Kaplan; '2 bin yıl geriye gittiğinizde Asya'nın içlerinden Avrupa'nın içlerine iki büyük yolculuk ortaya çıkar. Müslüman olmadan önceki yaptığımız ilk yolculukta yaktık, yıktık. Avrupalının yaptığından başka bir şey yapmadık. Müslüman olduktan sonraki süreçte biz dünyaya adaletin, hakkaniyetin, selametin, kardeşliğin ve medeniyetin ne olduğunu öğrettik. Bu toplum dışarıdan sömürgeleştirilemedi. Ama kendi kendine sömürgeleşti. Dışarıdan ele geçirilemedi ama içerden ele geçirildi' sözlerine yer verdi.