Toprak Ana'ya saygı çağrısı

Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem, 5 Aralık Dünya Toprak Günü'nde Türkiye'nin toprak varlığı ve tarımının önemine dikkat çekti. Çidem, dünyada açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalan yaklaşık 1 milyar insan bulunduğunu söylerken Türkiye'de toplam tarım alanının azaldığını ifade etti. Çidem, toprak varlığını koruyan anayasa maddelerine de dikkat çekerken 'Sonsuza kadar bağrında kalacağımız Toprak Ana'ya saygı insan olmanın gereğidir' dedi.

TAKİP ET

Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem, 5 Aralık Dünya Toprak Günü kapsamında yazılı basın açıklaması yaptı. Çidem, açıklamasında tarım topraklarının önemine dikkat çekerken, toprağın üstü kadar altının da önemli olduğunu ifade etti. Çidem, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün gıda üretimi ile ilgili açıklamasını da hatırlatırken; Türkiye İstatistik Kurumu verileri ve Türkiye Cumhuriyeti anayasasındaki toprak varlığını güvence altına alan maddeleri sıraladı.

5 Aralık tarihinin Dünya Toprak Günü olduğunu belirten Çidem; 'Doğada var olan tüm canlıların, milyonlarca yıldır yaşam kaynağı ve yaşam alanı Toprak Ana. Bir ekip, bin aldığımız tarım toprakları sayesinde varlığımızı bugünlere kadar sürdürebildik. 1 santimetre tarım toprağı, yaklaşık 600-700 yılda oluşuyor. Tarımın da en az 30 santimetre yapıldığı düşünülürse, 20-30 bin yılda oluşan tarım toprağı, günlük çıkarlar uğruna, geleceği düşünmeden yok ediliyor. Unutmamak gerekir ki toprağı koruyarak yaşanabilir bir gelecek mümkün olacaktır. Mevcut yasalar aslında buna uygun. Sadece etkin adli ve idari yaptırımları uygulamak yeterli. Yasaların yanı sıra eğitim kurumlarında da toprağın önemini vurgulayan eğitimler verilmeli ve öğretilmelidir' ifadelerine yer verdi.

Çidem, toprağın üstünde olduğu kadar altında da yaşamın var olduğunu söylerken; 'Dünyadaki biyoçeşitliliğin en az dörtte biri toprağın altında yaşıyor. Toprak solucanı, bakteri ve mantar gibi küçük organizmalar, bitki köklerinin de yardımıyla bitkilerin besinleri almasını kolaylaştırırken, toprak yüzeyinin üstündeki biyo çeşitliliği de koruyorlar. Toprağın altında geçmişimiz yaşıyor. Kırklareli Aşağıpınar kazı alanında bulunan arkeolojik verilere bakıldığında, bu topraklarda yaklaşık 8500 yıldır tarım yapılıyor. Birçok medeniyetin varlığını sürdürmesine vesile olmuş bu toprakların, binlerce yıl sonra geleceklerin de varlığını da sürdürebilmesi için, çok büyük sorumluluğumuz var' dedi.

'1 milyar insan açlıkla karşı karşıya'

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) dünya üzerindeki açlık, yetersiz beslenme ve gıda üretimine dikkat çeken Çidem; 'FAO yaptığı açıklamada, dünyada açlık ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya kalan yaklaşık 1 milyar insan bulunduğunu, nüfus artışının gıda üretiminde yaklaşık yüzde 60'lık bir büyümeyi zorunlu kılacağını, küresel toprak kaynaklarının yüzde 33'ünün verimsiz durumda olduğunu belirterek; '˜İnsanların toprak üzerindeki uygulamaları, toprağın temel işlevlerini azaltacak ya da tüketecek kadar kritik düzeylere gelmiş durumda. 2050'de küresel düzeyde kişi başına düşen ekilebilir ve verimli arazi 1960'taki düzeyin yalnızca dörtte biri olacak' diyor' sözlerine yer verdi.

Anayasa maddelerine dikkat çekti

Türkiye Cumhuriyeti anayasasının, Türkiye toprak varlığını 44 ve 45'inci maddelerle güvence altına aldığını söyleyen Çidem; 'Anayasamız toprak varlığımızı güvence altına almıştır. Madde 44; '˜Devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek ve topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır. Kanun, bu amaçla, değişik tarım bölgeleri ve çeşitlerine göre toprağın genişliğini tespit edebilir. Topraksız olan veya yeter toprağı bulunmayan çiftçiye toprak sağlanması, üretimin düşürülmesi, ormanların küçülmesi ve diğer toprak ve yeraltı servetlerinin azalması sonucunu doğuramaz' ve madde 45'te ise '˜Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır' ifadelerine yer verilmiştir' dedi.

'Toplam tarım alanı azaldı'

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), Türkiye'nin tarım alanı verilerini açıkladığını da belirten Çidem; '2017 yılında Türkiye'deki toplam tarım alanı 233 milyon 850 bin 927 dekar iken 2018 yılı geçici verilerine göre bir önceki yıla göre yüzde 0,8 azalarak 231 milyon 999 bin 458 dekar oldu. 2018 yılı geçici verilerine göre ülkemizdeki tarım alanlarının yüzde 66. 5'ini (154 milyon 359 bin 791 dekar) tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin ekilen alanı, yüzde 15. 1'ini (35 milyon 127 bin 733 dekar) nadas alanı, yüzde 14. 9'unu (34 milyon 623 bin 870 dekar) meyveler, içecek ve baharat bitkilerinin alanı, yüzde 3. 4'ünü (7 milyon 836 bin 320 dekar) sebze bahçeleri alanı ve binde 0,2'sini (51 bin 744 dekar) süs bitkileri alanı oluşturuyor' ifadelerine yer verdi.

'Topraklar elden çıkarıldı'

Türkiye topraklarının büyük bir kısmının inşaat, turizm, duble yol, enerji santrali ve madencilik için geri dönüşü mümkün olmayacak şekilde elden çıkarıldığını söyleyen Çidem; 'Dünyadan örnek vermek gerekirse, Ekvator ve Bolivya Anayasalarına baktığımızda; Bolivya, dünyada doğanın yasal haklarını tanıyan ilk ülke olmuştur. İklim değişikliğini önlemek, doğal varlıkların sömürülmesini engellemek ve Bolivya halkının yaşam kalitesini yükseltmek adına alınan bu karar doğayı insanla eşit statüde kabul etmektedir. Ekvator Anayasasının 71. maddesi ile hayatın gerçekleştiği doğanın ya da Toprak Ana'nın var olma hakkı tanınmakta ve anayasal koruma altına alınmaktadır' dedi.

'Gideceğimiz yer Toprak Ana'nın bağrıdır'

Çidem, toprağın, gelecek nesillerin yaşam hakkı gözetilerek korunması gerektiğinin altını çizerken; 'Toprağın yok olmasına olur ve onay verenlere, göz yumanlara bir hatırlatma. Unutmayın ki bu dünya 3 günlük; dün, bugün ve yarın. Dün geldik, bugün yaşadık ve yarın gidiyoruz. Gideceğimiz yer Toprak Ana'nın bağrıdır. Sonsuza kadar bağrında kalacağımız Toprak Ana'ya saygı insan olmanın gereğidir' sözlerine yer verdi. Çidem, 5 Aralık Dünya Toprak Günü açıklamasında ayrıca türkülerinde Toprak Ana'ya yoğun olarak yer veren Aşık Veysel'i de andı.