Termik santral ısrarına tepki

Kırklareli'nde 2 yıl önce Deba Madencilik Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından tarımsal SİT alanına termik santral yapımı projesine karşı İnece beldesinde bir araya gelen Trakya köylüsü, projenin halkın katılımı toplantısının yapılmasına izin vermemişti. Tarım ve hayvancılıkla geçinen köylüler, projenin iptalini talep ederken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2 yıl sonra projeyi yeniden gündeme getirdi. Trakya Platformu Kırklareli Sözcüsü Göksal Çidem, projeye tepki gösterirken 'Domates yerine kül yutup, kömür mü yiyeceğiz?' dedi.

TAKİP ET

Kırklareli'nin merkez ilçesine bağlı Tekkeşeyhler ve Dokuzhöyük mevkiinde Deba Madencilik Ticaret ve Sanayi A.Ş. tarafından yapılması planlanan entegre termik santral projesi, 2 yıl sonra yeniden gündeme geldi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, projenin inceleme ve değerlendirme sürecinin başlatıldığını açıklarken; ÇED raporunu Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü'nün internet sayfasından paylaştı.

Kırklareli'nin merkez ilçesine bağlı İnece beldesinde 2 yıl önce projenin halkın katılımı toplantısı düzenlenmeye çalışılmıştı. Çevre ve Şehircilik Kırklareli İl Müdürlüğü görevlileri ile şirket yetkililerinin, İnece Belediyesi Düğün Salonu'nda düzenlemek istedikleri toplantıya başta Kırklareli'nden olmak üzere Edirne, Tekirdağ ve İstanbul'dan gelen köylüler ve sivil toplum örgütleri tepki göstermişlerdi. Trakya bölgesindeki CHP ve İYİ Partili milletvekillerinin de tepki gösterdiği projenin halkın katılımı toplantısının düzenlenmesine izin verilmezken; vatandaşlar, '˜Trakya'da termik istemiyoruz' ve '˜Deba defol bu memleket bizim' gibi sloganları atarak projenin iptal edilmesini talep etmişlerdi.

'ŞİMDİ YİNE GELİYORLAR'

Projenin 2 yıl sonra yeniden gündeme getirilmesine tepki gösteren Trakya Platformu Kırklareli Sözcüsü Göksal Çidem, İnece beldesinde gerçekleştirilmek istenen halkın katılımı toplantısını hatırlatırken; '2 yıl önce de ÇED başvuru dosyasıyla gelmişler, İnece Düğün Salonu'nda Halkı Bilgilendirme Toplantısı yapmak istemişlerdi. Onlar gelene kadar Trakya Platformu Bilim ve Hukuk Kurulu, Kent Konseyi Doğal Varlıkları Çalışma Grubu gerekli bilgilendirmeyi yaptığı için gelenler gitmek zorunda kaldılar. Şimdi yine geliyorlar. Biz 2 yıl önceki kararlılıkla aynı yerdeyiz. Ne yatırım düşmanı, ne bölücü, ne de marjinal gruplarız. Bu topraklarda yaşayan, havasını soluyan, suyunu içen insanlarız. Bu topraklarda 8500 yıldır yerleşik tarım yapılıyor. Bölgeyi tanımayan bilmeyenler karar vermeden önce Aşağıpınar kazı alanına gitsinler, Prof. Dr. Mehmet Özdoğan'ın çalışmalarını görsünler' ifadelerini kullandı.

'DOMATES YERİNE KÖMÜR MÜ YİYECEĞİZ?'

Trakya bölgesinde kömüre dayalı termik santral kurulamayacağına dair kararın Danıştay kararlarında bulunduğunu belirten Çidem; 'Bilirkişi raporlarında var. 1/100 bin Çevre Düzeni planlarına baksınlar. Bilimin ve hukukun olmaz dediği santralar için ısrarcı olmaya gerek yok. Biz aynı kararlılıkla yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Trakya Platformu bilim, hukuk ve yürütme kurulları ile bileşenleri olan STK'lar, kooperatifler ve meslek odaları ile süreci her zaman olduğu gibi yakından takip ederek, her aşamasına müdahil olacağız.

Ovayı tarımsal SİT ilan edeceksiniz, ardında bu ovanın tepesine termik santral kuracaksınız, ovadaki toprakları yok edip kömür çıkaracaksınız. Tarhana yerine santralin proses suyunu mu içeceğiz? Domates yerine kül yutup, kömür mü yiyeceğiz?' dedi.

'TOSBAĞALARI DEMİRKÖY'E TAŞIYIN DİYORLAR'

Çidem, projenin ÇED raporuna da dikkat çekerken; 'ÇED raporunda diyor ki; '˜IUCN kriterlerine göre NT(Tehdite Yakın) kategorisinde olan Trakya tosbağası, faaliyetin yapılacağı etkileşim bölgesinde bulunan Trakya tosbağası (Testudo hermanni) ile ilgili eylem planı çerçevesinde türün İğneada-Demirköy ve çevresinde yeni yerleşebileceği potansiyel habitatlara taşınması mümkündür. Çünkü türün dağılım sınırları Trakya bölgesi olması ve önerilen lokalitelerde söz konusu tür için uygun yaşam alanlarıdır.' Yani tosbağaları Demirköy'e taşıyın diyor. Taşınması gereken tosbağalar değil, onların yaşam alanlarını tehdit edenlerin bölgeden taşınmasıdır. Bu topraklar da, su da, orman da, tosbağa da bizim' sözlerine yer verdi.

2 BİN İMZA TOPLANMIŞTI

Çevre düzeni planlarında 1. Derecede korunması gereken tarımsal arazilerin bulunduğu projeye karşı sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar daha önce 2 bin imza toplayarak Çevre ve Şehircilik Kırklareli İl Müdürlüğü'ne teslim etmişlerdi.