TARİHE IŞIK TUTACAK KAZI ÇALIŞMALARI BAŞLADI

İkinci Murat döneminde yapımına başlanan, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahlara ev sahipliği yapan Edirne Sarayı'ndaki kazı çalışmalarına yeni sezonda da devam ediliyor. Yeni sezonda kazı çalışmalarının başladığı Edirne Sarayı'nda ortaya çıkarılacak eserler Osmanlı tarihine ışık tutacak.

TAKİP ET

İkinci Murat döneminde yapımına başlanan, Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman gibi padişahlara ev sahipliği yapan Edirne Sarayı Ören Yeri ziyaretçilere kapısını açmaya hazırlanıyor.

Trakya Üniversitesi (TÜ) ve Edirne Müzesi iş birliğinde gerçekleşen kazı çalışmalarıyla sarayın toprak altında kalan bazı kısımları gün yüzüne çıkarılmaya devam ediliyor.

2002 yılından bu yana Edirne Sarayı'nın ayağa kaldırılması için kazı çalışmaları devam ediyor.

Edirne Sarayı Ören Yeri içerisinde Adelet Kasrı, Kum Kasrı Hamamı, Matbaah-ı Amire (saray mutfağı) ile ören yerinin geri kalanının bu yıl ziyarete açılması bekleniyor.

Ören yerinin turizme katkısının büyük olması ve turizm için çekim merkezi olması bekleniyor. Bir yandan da kazı çalışmaları devam edecek. Edirne açısından bölgenin ciddi bir turizm potansiyeli olacak.

Osmanlı Saray Mutfağı'nın açılmasıyla ziyaretçiler o döneme ait eserleri ve ürünleri görme fırsatı bulacak. Yine onun dışında Kum Kasrı Hamamı, Adelet Kasrı da görülebilecek.

Salgın nedeniyle kazı çalışmaları yavaş ilerlese de yapılan çalışmalarda saray seramikleri, duvar çinileri, lüleler ve sikkeler bulundu. Bu yıl Akağalar Hamamı ve Alay Meydanı'nı çevreleyen çevre duvarının kuzeybatı köşesinde kazı çalışmaları sürüyor.

'Edirne'nin Osmanlı'ya 92 yıl başkentlik yaptı'

Edirne'nin Osmanlı'ya doksan iki yıl başkentlik yaptığını söyleyen Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülay Apa Kurtişoğlu, 'Kazı çalışmalarımız devam ediyor. Geçtiğimiz yıl pandemi döneminde yavaşlasa da birçok eser ortaya çıkartıldı. İki bin yirmi iki sezonunda da çalışmalar devam ediyor. Önce matbaa amiri ve demir kapı çevresine kazı çalışmalarımızı gerçekleştirmiştik. İki bin yirmi bir yılında da Enderun Camii'nde çalışmalarımızı gerçekleştirdik ve Akalar bölgesinde de çalışmalarımız var. Yeni sezonda biz önce yine Demirkapı çevresinde kazı çalışmalarına başladık ve bu çalışmalarımız esnasında iki adet çeşmenin temellerini ve su sistemine ulaştık. Aynı şekilde Cihannüma Hamamı'nda şu an gördüğünüz üzere çalışmalarımız devam ediyor.'

2021 yılında sezon içerisinde Silahtarağa Dairesi ve Hamamı'nda çalışma yapacaklarını belirten Kurtisoğlu, Edirne Sarayı'nın Osmanlı Devleti'nin ilk sarayı ve üç milyon metrekarelik alanıyla da en büyük saray alanlarından birisi olduğunu ifade etti.

Kalıntıların günümüze ulaşamadığını söyleyen Kurtisoğlu, bu önemli kültür varlığının ortaya çıkarılması, alanlarının net olarak belirlenebilmesi için arkeolojik çalışmaların çok önemli ifade etti.

Edirne Sarayı'nın canlandırılması için gerekli verilere ulaşmanın şart olduğunu ve bu kapsamda çalışmaların ekiplerce devam ettiğine değinen Kurtisoğlu, gayretle çalışmaların sürdüğüne dikkat çekti.

'Öncelikli hedefimiz tabii ki günümüze ulaşamamış olan yapılar'

Kazıların hedeflerinden bahseden Kurtisoğlu, 'Bizim öncelikli hedefimiz tabii ki günümüze ulaşamamış olan yapılar. Temellerine ulaşıp sarayın sınırlarını net olarak belirlenmesi. Onların da zaten restorasyon projeleri hazırlandı. Bildiği üzere Edirne Osmanlı'ya yıllarca başkentlik yapmış. Edirne'nin birçok noktasında da bulunduğumuz nokta gibi tarihi yapılar mevcut. Edirne'nin turizmine de aslında fayda sağlayacaktır. Edirne gerçekten her zaman söylenen klişe bir cümle vardır. Bir başkent her zaman başkenttir diye. Edirne'ye baktığımız zaman İstanbul'un başkent olma sürecinden sonra ikinci bir başkent olarak varlığını korumuş ve kültürel olarak çok zengin bir kent karşımıza çıkıyor. Çok önemli şahsiyetleri bünyesinde taşıyor. Aynı şekilde Osmanlı mimarisi açısından baktığımız zaman da çok önemli yapıları yine aynı şekilde biz Edirne'de görebiliyoruz. Edirne'de çok sayıda tarihi eser mevcut. Aslında Edirne'nin bir bütüncül olarak değerlendirilip turizme kazandırılması elbette ki önemli' şeklinde konuştu.

Ebru Yıldız Günenç