Tahin helvası aynı tatta, 3 kuşaktır üretilmeye devam ediyor
Edirne'de 1933 yıldan bu yana damakları tatlandıran meşhur tahin helvası aynı tatta, 3 kuşaktır üretilmeye devam ediyor. Babasının bakır teknede başladığı helva imalatçılığını 72 yıl önce devralan Salih Ergülen'in, işini şimdi ise oğlu Gökhan Ergünel devam ettiriyor.
Havanın soğuması ile birlikte geleneksel kış tatları arasında yer alan tahin helvasına talep arttı. Saray lezzetleri ile ünlü Edirne'de tahin helvasının ayrı bir yeri var. Helvacılık, babadan oğula geçen bir gelenek. Ergülen ailesi kuşaktan kuşağa helva yapım işini 1933'ten bu yana sürdürüyor. Ailenin 3 kuşaktır yaptığı mesleği Gökhan Ergünel devam ettiriyor. Ergünel her sabah imalathanesini açarak tahin helvası yapıyor.
"KUYUMCULUKTAN BABA MESLEĞİNE"
Üniversitede işletme okuyan ve daha sonra kuyumcu dükkânı açan Gökhan Ergülen, babası Salih Ergülen'in çırak bulamaması sonrası iş yerini kapatıp ata mesleğini devraldı. Ogün bugündür ata mesleğini sürdüren Ergülen, işini büyük bir aşkla yapıyor.
Bundan 11 yıl önce babasının rahatsızlandığını ve yalnız kaldığını aktaran Gökhan Ergülen, "Bu helvalar elle yapıldığı için fazla bir kâr bırakmıyor. Ben de babam yalnız kalmasın diye bu işe başladım. O gün bu gündür babamın yanında çalışıyorum. İşi öğrendim ve şu anda babamın ürettiği helvaları ben de üretebiliyorum" dedi.
Helva, tahin ile pancar şekerinden bakır teknede kıvama gelinceye kadar ahşap kaşıklarla karıştırılıyor, ardından elle yoğrulup hazırlanıyor. Karışımın ardından helva, soğumaya bırakılıyor sonra da satılmak üzere paketleniyor. Tahin helvası, Türkiye'nin çeşitli şehirleri ile Yunanistan, Bulgaristan ve diğer Balkan ülkelerinde çok sayıda müşteri tarafından tüketiliyor.
İlk olarak bakır kazanda Trakya'da yetiştirilen pancardan elde edilen şeker kaynatılıyor. Daha sonra soğuk tencerede tahinle şeker yavaş yavaş karıştırılıyor. Karıştırma aşamasının ardından kıvama gelen helva damaklarda keskin bir tat oluşturuyor. Edirne helvasını diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise elle yoğrulup ve bölgede üretilen susamlardan yapılan tahin ve pancar şekerinin kullanılıyor olması geliyor.
"NORMAL TAHİN HELVALARINA GÖRE BİZİM HELVAMIZ DAHA FARKLI"
Dededen kalma mesleğini aşkla sürdüren Gökhan Ergülen, mesleğe başlama serüvenini anlattı. 10 yıldır Çilingirler Caddesi'nde satış noktaları olduğunu söyleyen Ergülen, "İmalathanemizde ürettiğimiz ürünleri dükkanımızda satıyoruz. Normal tahin helvalarına göre bizim helvamız daha farklı. Önce mesleği sevmek gerekiyor. Ondan sonra işçilik geliyor. Ana malzemenin en iyisini bulup kullanmamız gerekli. Ana malzememiz tahin ve şeker. Tahin Edirne yöresine ait yerli susamdan üretiliyor. Yine bu yöreye ait pancar şekeri kullanıyoruz. Bunun dışında başka bir katkı maddesi yok. Elle yoğurarak, zaman harcayarak, emek sarf ederek yapıyoruz. Konulan malzemeden kısamayarak en iyi kıvamı bulana kadar yoğuruyoruz. Kıvam bizim için çok önemli. Her gün yeni helvada yeni formüller çıkar bizde. Şeker helvanın içerisinde kaybolacak” ifadelerine yer verdi.
Kış aylarında helvaya daha fazla rağbet olduğunu aktaran Ergülen, helvanın içeriğinde bulunan pancar şekeri ve tahinin enerji verici özelliği olduğunu da hatırlattı. Balığın bulunduğu sofralarda mutlaka tahin helvasının da yer aldığını söyleyen Ergülen, Eylül ayında açılan av sezonuyla birlikte satışlarının yükseldiğini belirtti.
"YURT DIŞI SİPARİŞLERİMİZ DE VAR"
Edirne'nin sınır kenti olmasından dolayı yurt dışından da müşterilerinin olduğunu söyleyen Ergülen, “Fazlaca Bulgar müşterimiz var. Yunanistan'dan gelen müşterilerimiz zaten tahin helvasını yadırgamıyor. Onların kültürlerinde de helva var. Kentin yerli turizmi de geliştikçe gelen misafirler ürünümüzü deniyor. Alışanlar mutlaka bize uğrayarak helva alıyor. Gelemedikleri zaman ise arayarak sipariş veriyorlar kargoyla gönderiyoruz. Taze taze yedikleri için vazgeçemiyorlar.” Şeklinde konuştu. Ebru Yıldız Günenç