Sokağa çıkış durdurulsun

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Küpe FM'e telefonla bağlanarak, korona virüsü tehlikesine karşı aldıkları önlemleri, virüsün ekonomiye etkisini anlattı. Türkiye'de korona virüsü vakası görülmeden önce Edirne Belediyesi olarak krizi önceden tahmin ederek, dezenfeksiyon çalışmalarına başladıklarını belirten Gürkan, 8 Mart tarihinden bu yana tüm kurum ve kuruluşları, eczaneler, sağlık ocakları, toplu ulaşım araçları, siteler gibi tüm alanların dezenfekte edildiğini; edilmeye de devam ettiğini söyledi.

Türkiye'nin ve dünyanın çok zor bir süreç yaşadığını belirten Gürkan, 'Geçtiğimiz günlerde arkadaşlarla sohbet ederken, şöyle bir diyalog geçti aramızda 'Başka ne yaşayacağız acaba 2020'de' baktığınızda dünya tarihinde büyük salgınlar, büyük krizler var tüm dünyayı etkileyen. Korona da bu döneme denk geldi. Tabi çok büyük bir kriz ama insan hayatı, insan sağlığı, insan yaşamı her şeyin önünde. Korona virüsü krizi Edirne'yi de çok olumsuz etkiledi. Ekonomik hayat hemen hemen tamamen durmuş halde. Edirne'deki toplu taşıma araçları günde ortalama 75 bin binişi olan araçlardı. Şuanda bu sayı 3 binlerde, 2 binlere kadar düştü. Yani yüzde 97-98 oranlarında toplu taşıma tamamen durmuş halde. Bütün iş yerleri neredeyse kapandı. Marketler, bakkallar dışında. Tabi onlar açık ama onlar da büyük tedbirlerle açık. İnsanlar çıkmıyor. Zaten biz de çıkmalarını istemiyoruz. Herkese evde kal çağrıları yapıyoruz. Biliyorsunuz Türkiye'de henüz bir sokağa çıkma yasağı uygulaması yok ama herkesin daha fazla etkilenmemesi için sokağa çıkışların durdurulması gerekiyor' diye konuştu.

'15 gündür çocuklarımdan ayrı yaşıyorum'

15 gündür çocuklarından ayrı yaşadığını belirten Gürkan, 'Çünkü görevim gereği sürekli dışarı çıkmak zorunda kalıyorum. Sürekli toplantılara, çalışmalara katıldığımız için ben 15 gündür çocuklarımı telefonla ya da görüntülü aramalarla görüyorum. Bunu yapmamız gerekiyor. Kendi sağlığımız için, sevdiklerimizin sağlığı için, toplumun sağlığı için bunu yapmamız gerekiyor. Ama Türkiye'de de dünyada da maalesef '˜bana bir şey olmaz' diyen çok fazla insan var. Geçtiğimiz günlerde Dünya Sağlık Örgütü bir istatistik yayınladı. Bir taşıyıcının toplam 400'e yakın insana hastalık taşıyabileceğini açıkladı. Bu yüzden bir kişinin bile sokağa çıkmasının engellenmesi yada sokağa çıkmamasını düşünün, 400 tane insanı etkileyebiliyor. Bunun çarpan etkisiyle bu sayının nerelere varabileceği, gerçekten korkutucu rakamlar olarak karşımıza çıkıyor. Edirne'de hemen hemen her yer kapalı. Sistem kuruldu, biraz gecikmeli de olsa. Bir mülteci krizimiz vardı. Edirne'nin bir şanssızlığı da o oldu. Pazarkule Sınır Kapısı önünde yaklaşık 12-13 bin mülteci vardı. Yapılan çalışmayla onlarda ikna edilerek, ülkenin farklı yerlerinde gerek Edirne, gerek Kırklareli, gerek Malatya, Kocaeli gibi farklı yurtlara ve farklı geri gönderim merkezlerine taşındılar. Bu Edirne'yi biraz rahatlattı. Gümrük kapılarının daha önce kapatılmasını istedik biz. Çünkü, yurtdışından gelenler taşıyıcılık görevini yaparak bir anlamda krizi başlattılar, bizim ülkemizde böyle oldu. Biraz geç kaldı ama sonunda kapatıldı. Tabi bütün bunlar ekonomiyi etkiledi, iş yerleri, fabrikalar kapandı. Fabrikaların kimisi ücretli izne çıkardı, kimisi ücretsiz izine çıkardı' diye konuştu.

'Krizi önceden tahmin ederek önlemlerimizi aldık'

Edirne Belediyesi olarak krizi biraz önceden öngörerek, tedbirleri aldıklarını belirten Gürkan, 'Hatırlayacaksınız, Sağlık Bakanı 10 Mart'ta bu açıklamayı yaptı. Biz Edirne'de 8 Mart'ta dezenfeksiyon çalışmalarına başlamıştık. Ana caddeler, toplu taşıma araçları, topluma açık yerler, tüm kamu kurumları, hastaneler, sağlık ocakları, eczaneler, aklınıza neresi geliyorsa 8 Mart'tan bu yana bu çalışmaları devam ettiriyoruz. Bir an bile ara vermeden devam ettiriyoruz. Ekipleri kurduk. Zaman içerisinde ekip sayılarını arttırdık, güçlendirdik. Hatta bugün bile bir hijyen eğitim var, Edirne Belediyesi'nde. 40 personelimizden oluşan bir ekip daha kuruyoruz, ilaçlama, dezenfekte için. Dezenfektan malzemeleri ile ilgili dediğim gibi krizi önceden öngördüğümüz için ciddi bir stok yapmıştık. Bu bağlamda bir sıkıntı yaşamadık. Ama her şeye rağmen sağlık, sağlık, sağlık diyoruz. Hayat evlerde devam ediyor. Lütfen bu sıkıntılı dönemi; sizin sağlığınız için dışarıda, hastanede çalışmak zorunda olan, belediye, emniyet hizmetlerinde çalışmak zorunda olan insanları da düşünerek, lütfen evden çıkmayın. Bir ihtiyacınız varsa devlet herkesin yanında, belediyeler herkesin yanında halkımızın neredeyse bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz, gayret ediyoruz. Elbette eksikler vardır. Ama ne olursa olsun çok zorunlu bir durum olmadıkça lütfen evden çıkmayalım' dedi.