SES'ten meslek hastalığı tepkisi

SES Edirne Şube Eşbaşkanı Aynur İskar, Sağlık Bakanlığı'nın İl Sağlık Müdürlüklerine gönderdiği, '˜Kovid-19 Nedeniyle Vazife Malullüğü' duyurusunda Kovid-19'un meslek hastalığı olarak kabul edildiği algısı yaratıldığını savundu. İskar, kamuoyunun yanıltıldığını söylerken 'Karar vermek SGK'nın yetkisindedir. Sağlık Bakanlığı'nın, çalışanların bu hükümlerden yararlanacağını söylemesi doğru değildir' dedi.

TAKİP ET

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Edirne Şubesi, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilen, '˜Kovid-19 Nedeniyle Vazife Malullüğü' başlıklı duyurusuna tepki gösterdi. SES Edirne Şube Eşbaşkanı Aynur İskar, duyurunun Kovid-19'un meslek hastalığı olarak kabul ettiği algısı yarattığını ve kamuoyunun yanıltıldığını savundu.

Korona virüsü salgınının başladığı günden bu güne sağlık emekçilerinin en önemli taleplerinden birinin Kovid-19'un iş kazası ve meslek hastalığı olarak tanımlanması olduğunu belirten İskar; 'Ancak 07.05.2020 tarihinde SGK tarafından Kovid-19'a yakalanan sigortalılar için iş kazası ve meslek hastalığı değil, normal hastalık olarak işlem yapılacağı duyurusu yapılmıştı. Bunun üzerine Genel Merkez Hukuk Büromuz dava açmış, davada yürütmeyi durdurma talebi reddedilmiş, hâlâ itiraz üzerine Danıştay İdari Davaları Kurulu'nda görüşülmeyi beklemektedir' ifadelerini kullandı.

'ALGI YARATILDI, KAMUOYU YANILTILDI'

İskar, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 17 Aralık Perşembe günü İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilen '˜Kovid-19 Nedeniyle Vazife Malullüğü' başlıklı duyuruya dikkat çekerken; 'Duyuru, Sağlık Bakanlığı'nın Kovid-19'u meslek hastalığı olarak kabul ettiği algısı yaratmış ve kamuoyu yanıltılmıştır. Belirtmek isteriz ki bu genelge, Kovid-19'a yakalanan sağlık emekçilerinin, SGK'ya yapılacak bildirim için bilgilendirme yazısıdır. Çünkü birincisi; bir hastalığın meslek hastalığı olup olmadığı ya da çalışanların meslek hastalığı veya vazife malullüğü hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağına karar vermek SGK'nın yetkisindedir. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığı'nın, çalışanların bu hükümlerden yararlanacağını söylemesi doğru değildir' dedi.

'MAĞDURİYETLERİ DERİNLEŞTİRECEK'

Duyuruda yer alan ifadelerin mağduriyetleri derinleştireceğini söyleyen İskar; 'İkincisi; gelen yazıda, '˜Bu kapsamda çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı ortaya çıkan meslekte kazanma veya çalışma gücü kayıpları ile vefat hallerinde sigortalılar, illiyet bağının kurulması şartıyla, Meslek Hastalığı ile Vazife Malullüğü kapsamındaki sosyal güvenlik haklarından yararlandırılabilmektedir' diyor. İlliyet bağının sorgulanması başlı başına sorunludur. Yani SGK başvuruyu inceleyip, hastalığı nerede kaptığına bakarak meslek hastalığı ya da vazife malulü olup olmadığına karar verecek. Bu da mağduriyetleri daha da derinleştirecektir' sözlerine yer verdi.

'YÜZDE 60 VE ÜZERİNE İŞLEM YAPILACAK'

İskar, duyuruya göre işgücü kaybı yüzde 60 ve üzeri olanlar için işlem yapılacağını belirtirken; 'Bir diğer husus; Bakanlığın duyurusuna göre iş kazası nedeniyle vücutta oluşacak semptomların ağırlaşması ve tekrar etmesi halinde işgücü kaybının yüzde 10 ve yüzde 60 arası olması halinde meslek hastalığı, yüzde 60 ve üzeri olması halinde ise vazife malullüğü devreye girmektedir. Yani Kovid-19 nedeniyle işgücü kaybı yüzde 60 ve üzerinde olanlar için işlem yapılacağı anlaşılmaktadır' dedi.

'İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLMELİ'

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda, çalışanın iş kazasına maruz kalıp kalmadığına karar verme yetkisinin SGK'ya verildiğini hatırlatan İskar; 'Yani Sağlık Bakanlığı'ndan gelen yazı, Kovid-19'a yakalanan çalışanları yönlendirme yazısıdır ve ortada iş kazası ve meslek hastalığı konusunda bir kazanım yoktur. Haliyle gelen duyuru, mevcut haliyle taleplerimizi karşılamaktan uzaktır. Yapılması gereken bizim de en başından beri ifade ettiğimiz gibi Kovid-19'un illiyet bağı şartı aranmaksızın, sağlık çalışanları ve aileleri için iş kazası ve meslek hastalığı olarak tanımlanması ve bir an önce yasal düzenlemenin yapılarak oluşan ve oluşabilecek mağduriyetlerin önüne geçmektir' diye konuştu.