Saros'ta 2'nci raund
Saros Gönüllüleri Dayanışması, Edirne'nin Keşan ilçesinde BOTAŞ tarafından yapılması planlanan Saros FSREU Gemi İskelesi Projesi'ne, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2'nci kez verilen ÇED olumlu kararının iptali için Edirne İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Saros Gönüllüleri Dayanışması avukatı Bülent Kaçar, Edirne Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, projenin Saros Körfezi'ne etkilerine dikkat çekerken proje iptal edilene kadar mücadele edeceklerini söyledi.
Saros Gönüllüleri Dayanışması, Edirne'nin Keşan ilçesinde Boru Hatları ile Petrol Arama A.Ş. tarafından yapılması planlanan Saros FSRU Gemi İskelesi Projesi'ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2'nci kez verilen ÇED olumlu kararının iptali için dava açtı. Edirne İdare Mahkemesi'ne 2'nci kez yürütmeyi durdurma talebiyle başvuran Saros Gönüllüleri Dayanışması, başvuru öncesi Edirne Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Saros Gönüllüleri Dayanışması avukatı Bülent Kaçar, Keşan Kent Konseyi Başkanı Hasan Karagöz, TMMOB Edirne İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Yüksek Harita Mühendisi Yılmaz Eren ve gönüllülerin katıldığı açıklamada, Saros Körfezi'nde yapılması planlanan projede yeniden başlatılan ÇED sürecinde halkın itirazlarının görmezden gelindiği ifade edildi. Açıklamada, ÇED olumlu kararının için iptali yüzlerce dernek, site yönetimi ve gönüllünün davacı olduğu iptal davasının açılacağı belirtildi.
'KÖRFEZİMİZİ MAHVEDECEK'
Saros Gönüllüleri Dayanışması avukatı Bülent Kaçar tarafından yapılan açıklamada, Saros Gönüllüleri Dayanışması'nın 2 yıldan bugüne Saros FSRU Gemi Limanı ve Kara Boru Hattı'na karşı büyük bir mücadele verdiğini söylerken; 'Doğalgaz taşıyan 100 bin tonluk dev kargo gemilerinin 12 ay sürekli olarak Saros Körfezi'ne girip çıkması ve Saros FSRU Gemi İskelesi projesi kapsamında 24 ay sürecek inşaat ve dolgu çalışmaları körfezimizi mahvedecektir. 17 kilometre uzunluğunda kara boru hattının kurulması için binlerce ağaç kesileceği ÇED raporunda açıkça yazılmaktadır' ifadelerini kullandı.
'ISRARLA DEVAM ETTİRMEK NE ANLAMA GELİYOR?'
Saros Körfezi'nin biyoçeşitliliğinin, Türkiye'yi çevreleyen tüm denizlerden çok daha zengin olduğunu belirten Kaçar; 'Deniz çayırlarının bulunduğu alanda yapılacak en ufak bir faaliyet bile tüm Akdeniz ekosistemine geri dönüşü mümkün olamayan hasarlar verecektir. Çevreyi korumakla ve kamu yararına, halka hizmetle görevli T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bu projenin Ganos Fay Hattı'na çok yakın yüksek tehlikeli 1. Derece Deprem Bölgesi'nde kurulmasına izin vermektedir. Bilimsel uyarılara, bilirkişi raporlarına, mahkeme kararlarına uymak yerine hukuksuz olarak 2'nci ÇED sürecini halkın katılımı olmadan yazılı itirazlara rağmen ısrarla devam ettirmek ne anlama geliyor? Ülkemizde enerji açığı olmadığı halde doğalgazdaki dışa bağımlılığı attıracak bu pahalı projedeki ısrarın nedeni nedir?' dedi.
'ÇOK OLUMSUZ ETKİLEYECEK'
Kaçar, projenin 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı ve 1/25.000 ölçekli Edirne İl Çevre Düzeni Planına aykırı olduğuna dikkat çekerken; 'Bu göre proje alanı Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi Turizm Merkezi olarak planlanmıştır. Danıştay 6. Dairesi Başkanlığı'nın verdiği karara göre, 'Enez Dalyan Gölü'nden Evreşe Ovası kıyısına kadar uzanan kuzey Saros Körfezi kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması' gerekmektedir. Mahmutköy Botaş Doğalgaz Ana Dağıtım Hattı'na kadar 17 kilometre boyunca yapılacak orman kesimleri, tarım arazi tahribatı bölgenin fauna ve florasını da çok olumsuz etkileyecektir. Deniz ve kara canlıları öncelikle inşaat, hafriyat, orman kesimleri, yol açmalar ve sonraki gemi faaliyetleriyle sayı ve tür olarak nesilleri tehlike altına girecektir. Proje alanı Saros Körfezi'nin ve Koru Dağları'nın en duyarlı yörelerindendir. Proje alanına 5,8 km mesafede olan Saros Körfezi sulak alanı bulunmaktadır' sözlerine yer verdi.
'SAROS KÖRFEZİ KURBAN EDİLEMEZ'
Proje ve ÇED raporunun, Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi' ne ve Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı'na aykırı olduğunu belirten Kaçar; 'Hassas alanlara, koruma altındaki özel bölgelere bu tür ticari bir yatırım yapılamaz. Projede kamu yararı bulunmadığı, BOTAŞ şirketinin mahkemeye verdiği cevap dilekçesi ile ortaya çıkmıştır. Saros körfezi, BOTAŞ şirketinin doğalgaz dış alım ve dış satım taahhütlerinin yerine getirilmesinde istasyon göreviyle kurban edilemez' dedi.
'90 AYRI HUKUKSUZLUK TESPİT EDİLDİ'
Kaçar, Edirne İdare Mahkemesi'nin 2019/943 esas sayılı kararı ile önceki ÇED olumlu kararının iptal edildiğini hatırlatırken; 'Edirne İdare Mahkemesi, nihai ÇED raporundaki 14 önemli hukuksuzluğu ve ÇED yönetmeliğine aykırılığı hüküm altına almıştır. Mahkeme iptal kararına dayanak olan 10 uzman ve akademisyen tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise 90 civarında bilime ve ÇED yönetmeliğine aykırılık ayrıntılı olarak tespit edilmiştir. 90 ayrı hukuksuzluk varken Çevre ve Orman Bakanlığı'nın 2009/7 sayılı genelgesi uygulanamaz. Çünkü ortada bir veya birkaç aykırılık değil; 90 civarında bilime, hukuka ve ÇED yönetmeliğine aykırılık vardır.
Mevzuata tamamen aykırı olan Trakya'nın ve tüm Saros Körfezi'nin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına zarar verecek, doğal yaşamı ortadan kaldıracak Edirne İli Keşan İlçesi Sazlıdere ve Gökçetepe köylerinde BOTAŞ Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. tarafından yapılması planlanan Saros FSRU Gemi İskelesi projesine ait nihai ÇED raporunun ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu kararı verilen Saros FSRU Gemi İskelesi ve Entegre Boru Hattı Projesi'ne karşı 3'üncü iptal davamızı açıyoruz' ifadelerine yer verdi.
'MÜCADELE DEVAM EDECEK'
Projeye 2'nci kez verilen ÇED olumlu kararının yürütmesinin durdurularak iptal edileceğine inandıklarını söyleyen Kaçar; 'Bilime ve hukuka aykırı bu projeye karşı Saros Gönüllülerinin dayanışması ve mücadelesi proje iptal edilene kadar devam bilimsel, hukuksal ve toplumsal olarak devam edecektir' diye konuştu. Kaçar ve katılımcılar, basın açıklamasının ardından Edirne İdare Mahkemesi'nde 2'nci kez yürütmeyi durdurma talebiyle dava başvurusunu gerçekleştirdiler.