Sağlıkta şiddet çıkmazı

Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Çıkmaz'ın, Cuma gecesi görevi başında iki kadın tarafından saldırıya uğramasına tepki gösteren Türk Tabipler Birliği Edirne Tabip Odası, Sağlık Sen Edirne Şubesi, KESK Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şubesi ile Edirne'deki sağlık çalışanları ve hekimler basın açıklaması düzenlerken açıklamayı okuyan Edirne Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Alper Eker önemli bir acı gerçeğe dikkat çekti. Basın açıklamasında, Türkiye'de günde 31 sağlık çalışanının sağlık hizmeti sunulan alanlarda şiddete maruz kaldığı dikkat çekildi. Dr. Çıkmaz'ın saldırıya uğramasına Edirne Diş Hekimleri Odası ve Büyük Birlik Partisi Edirne İl Başkanı Arif Köroğlu da yazılı açıklama yaparak tepki gösterdiler.

TAKİP ET
Türk Tabipler Birliği Edirne Tabip Odası, Sağlık Sen Edirne Şubesi, KESK Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Edirne Şubesi ile Edirne'deki sağlık çalışanları ve hekimler, Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi'nde düzenledikleri basın açıklaması ile Edirne Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Çıkmaz'ın, Cuma gecesi görevi başında iki kadın tarafından saldırıya uğramasına tepki gösterdiler. Basın açıklamasına Edirne'den çok sayıda sivil toplum örgütü ile vatandaşlar da destek verdiler.
Basın açıklaması öncesinde konuşma yapan Edirne Tabip Odası Başkanı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, çok üzgün olduklarını belirterek; 'Biz, sağlık çalışanları olarak umudumuzu burada hep birlikte yeşertmenin de mutluluğu içindeyiz. Edirne'de ve Türkiye'deki bütün sağlık örgütleri, sağlık çalışanları, yöneticilerimiz, başhekimlerimiz hep birlikte bugün ne yazık ki yaşadığımız o feci olayı protesto etmek ve kızgınlığımızı belirtmek için buradayız. Sağlık hizmeti verirken biz kendimizden, ailelerimizden ödün veriyoruz. Yaşamı, hayatı, sağlığı savunan meslek erbabı olarak da gerçekten çok zor durumdayız. Artık çığlık noktasındayız ve bu şiddet sona ersin diyoruz' ifadelerine yer verdi.
'Bir daha yaşamayalım'Dr. Tanrıkulu, konuşmasında basın açıklamasına katılan herkese teşekkür ederek; 'Bugün burada Edirne'de Sağlık Sendikası, Türk Sağlık Sen, Aile Hekimleri Derneği, Diş Hekimleri Odası, Eczacılar Odası, Tabip Odası, SES ve şu anda ismini sayamadığım sağlıkla ilgili bütün örgütler bizimle birlikteler. Bu çok önemlidir. Aynı zamanda halkımız da bizimle beraber burada, hastalar ve hasta yakınları buradalar. Biz bunu biliyoruz ki Edirne'de çalışan bütün sağlık emekçileri, sağlık hizmeti veren herkes şaşkınlık ve üzüntü içindedir. Çünkü biz Edirne'de böyle şeyleri yaşamayı hiç düşünmedik. Her zaman da övündük. '˜Edirne'de sağlıkta şiddet en alt düzeylerde' dedik ve bundan gurur duyduk. Buradaki bütün sivil toplum örgütleri, sendikalar, bütün meslek örgütleri hep birlikte bunu kınıyoruz. Doktor hanıma yapılan bu şiddeti kınıyoruz ve üzgünüz. Bir daha olmaması için uğraşıyoruz. Hasta yakınlarımız, hastalarımız, hekimlerimiz buradalar. Türkiye'nin her yerinden bizi arayanlar var. Doktor hanıma Türkiye'nin çok farklı yerlerinden çiçekler ve mesajlar geldi. Bu çok önemli bir şeydir. Bu son olsun, bir daha da böyle bir şiddeti yaşamayalım' dedi.
'Günde 31 sağlık çalışanı şiddet görüyor'Dr. Tanrıkulu'nun konuşmasının ardından Edirne Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Alper Eker, basın açıklamasını okudu. Eker, açıklamada hekimlerin ve sağlık çalışanlarının üzgün, kırgın, öfkeli ve isyanda olduğunu belirterek; '02 Şubat 2018 tarihinde saat 22.30 civarında hastanemizin yoğun bakım ünitesi girişinde nöbetçi hekim Dr. Tuba Çıkmaz, hasta yakınları tarafından ciddi bir şekilde darp edilmiştir. Son yıllarda sağlık çalışanlarına yönelik olan şiddetin bu boyutlara varması kaygı ve endişe vericidir. Sadece kayıtlı olanlar üzerinden bir değerlendirme yapıldığında bile Türkiye'de günde 31 sağlık çalışanının sağlık hizmeti sunulan alanlarda şiddete maruz kaldığı görülmektedir. Sağlık alanındaki şiddet ister fiziksel, ister sözlü, ister psikolojik olsun sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında ciddi bir sorun ve hekimler ve sağlık çalışanları açısından mesleki bir risk haline dönüşmüştür' sözlerine yer verdi.
'Sağlık Şiddet Yasa Tasarısı kanunlaşmalıdır'Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının kendilerini güvende hissetmeyen bir meslek grubu haline geldiğini söyleyen Eker; 'Oysaki hizmet verdiğimiz hastaneler, aciller, aile sağlığı merkezleri bizim en korunaklı yerlerimiz olmalıdır. Hastalara şifa dağıtırken kendi güvenliğimizden endişe etmemeliyiz. Sağlık ortamındaki şiddet sıklıkla hasta ya da hasta yakınlarından sağlık çalışanlarına yönelse de aslında burada hedefin sağlık sistemi olduğu açık olarak görülmektedir. Kanun koyucuların ve yöneticilerin bu sistemi ve ortamı en iyi, bilimsel ve sürdürülebilir hale getirmeleri gerekmektedir. Sağlık sistemimizin dünya ölçütlerinde en iyi hale getirilmesinin ilk koşullarından birisi çalışan memnuniyeti ve güvenliğidir. Artık biz sağlık çalışanları çalıştığımız yerlerde kendimizi güven ve huzur içinde hissetmek istiyoruz. Bunun sağlanması da sağlık yöneticilerinin hedefi ve önceliği olmalıdır. Evlerimizden daha fazla vakit geçirdiğimiz çalışma alanlarının koşullarını sağlamakta yine yöneticilerin sorumluluğudur. Bir an önce Sağlık Şiddet Yasa Tasarısı gündeme alınıp kanunlaşmalıdır. Varılan bu noktada geçmiş olsun demek, kınamak yetersiz kalmaktadır. Kınamayı ve geçmiş olsun demeyi artık kabul etmiyoruz' dedi.
'Dr. Tuba Çıkmaz yalnız değildir'Sultan 1. Murat Devlet Hastanesi'nde yaşanan şiddet olayını değerlendiren Eker; 'Hastanemizde yaşanan bu son olay bize göstermektedir ki; artık şiddet olayları en güvenli olması gereken ünitelere kadar ulaşmıştır. Beyaz kod uygulamasının ciddi bir şekilde yetkin kişilerce değerlendirilmesi gerekmektedir. Hastane güvenlik sistemleri bizlerin de görüşleri alınarak yeniden oluşturulmalıdır. Sağlık çalışanları problem yaşadıkları hasta ve hasta yakınları ile bir başına karşı karşıya bırakılmamalıdır. Kendi kaderlerine terk edilmemelidir. Hekim ve sağlık çalışanları yöneticilerinin kendi yanlarında olduklarını hissetmelidirler. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının fikirleri, görüşleri, vermiş olduğu uyarı ve önerileri vakit kaybetmeden ciddiyetle ele alınıp uygulamaya geçilmelidir. Dr. Tuba Çıkmaz yalnız değildir. Meslektaşımızla her zaman dayanışma içerisindeyiz. Bu anlamda şiddetin olduğu ortamda hizmetin verilemeyeceğini biliyoruz. Yaşanan bu şiddet olayının akıbetinin takipçisi olduğumuzu belirtir tekrar böyle bir olay yaşanmamasını umuyoruz. Sağlıkta şiddet sona ersin' ifadelerine yer verdi.
'Kayda geçmeyen vakalar var'Eker'in basın açıklamasını okumasının ardından Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Kadın Hekim ve Kadın Sağlığı Konseyi Temsilcisi Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Gamze Varol Saraçoğlu da açıklama yaparak; 'Sağlıkta şiddete sessiz kalmayacağız, buna alışmayacağız. Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Çıkmaz görev başındayken, 2 hasta yakını tarafından saldırıya uğradı ve yaraları nedeniyle tedaviye alındı. Biliyoruz ki sağlık hizmeti veren kurum ve kişilere yönelik öfke kaynağını sağlık sisteminin dönüştürülmesinden almıştır. Hastaları müşteri gibi gören sağlıkta dönüşüm programı ile sonrası tırmanışa geçen şiddet oranları Sağlık Bakanlığı'nın Hukuk Müşavirliği'nce de kayıtlara geçmiştir. Örneğin; 2013 yılında 10 bin 715 iken 2017 yılında bu sayı 13 bin 681'i bulmuştur. Oysaki bu resmi rakamlar haricinde kayda geçmeyen birçok olay ve vaka vardır' dedi.
'Performans sistemi kaldırılmalı'Sağlık çalışanlarının tüm diğer işlerden 16 kez daha riskli ortamlarda çalıştığına dikkat çeken Saraçoğlu; 'Fiziksel şiddet dışında aslında çok yaygın olarak sözel şiddete de maruz kalmaktadırlar. Bir hekim ancak neredeyse canına kastettiği zaman bu durumu bildirmektedir. Aslında şiddet çok daha fazla yaygındır. Yasal düzenlemeler, sağlık çalışanları ve hekimlere yönelen şiddeti engelleyecek düzeyde değildir. Hastalarımızın iyiliği ve sağlığı sağlamak için ant içerek yola çıktığımız meslek hayatımızda, bizden günde en az 100 hasta görmemizi ve en fazla 10 dakika ayırmamızı isterlerse sanıyorum ki vatandaşın hekimlere yönelik şiddetin kaynağını anlamak çok da güç değil. Zaten vaat edilen sağlık hizmeti de bu şartlarda verilemez. Performans sistemi çalışma koşullarının giderek kötüleştirmektedir. Sağlık çalışanlarını, yetersiz sağlık hizmetinin sorumlusu olarak göstermektedir. Performans sisteminin bir önce kaldırılmasını istiyoruz' sözlerine yer verdi.
'Şiddetin normalleştirilmesine izin vermeyeceğiz'Hekimler ve Sağlık çalışanlarının kısır döngünün kırılmasını istediklerini belirten Saraçoğlu; 'Sağlık hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi için güvenli ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması bir zorunluluktur ve sağlık hizmeti sunan hekimler ve sağlık çalışanlarının güvensiz ortamlarının hastalara yansıması ancak güvenli çalışma ortamlarıyla engellenebilir. Meslektaşımız Tuba Çıkmaz'a ve klinikte birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarına çok geçmiş olsun diyoruz. Şiddetin normalleştirilmesini kabul etmiyoruz ve buna izin vermeyeceğiz. Asla hoşgörü gösterilmesini istemiyoruz. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenleneceği sağlıkta şiddet yasa tasarısı temel önerimizdir' dedi.
'Dr. Tuba Çıkmaz'a yapılan saldırıyı kınıyoruz'Edirne Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu, gerçekleştiğini yazılı basın açıklamasında Edirne Sultan I. Murat Devlet Hastanesi'nde görevli Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Çıkmaz'a hasta yakınları tarafından yapılan saldırıyı kınadığını açıklayarak; 'Hekimlerimize ve sağlık çalışanlarına yönelik olan şiddetin bu boyutları varması kaygı ve endişe vericidir. Sağlık personeline yönelik artarak devam eden sözlü ya da fiziksel şiddet olaylarına karşı gerekli önlemlerin alınmasını ve tekrar yaşanamamasını arzu ediyoruz. Saldırıya uğrayan hekim arkadaşımıza ve tüm sağlık çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Sağlık personeline yönelik bu çirkin saldırıların artık bir son bulmasını temenni ediyoruz' ifadelerine yer verdi.
'Failler en ağır cezaya çarptırılsın'Büyük Birlik Partisi Edirne İl Başkanı Arif Köroğlu ise yazılı basın açıklamasında kutsal bir görev ifa eden hekimlere kalkan ellerin kırılması gerektiğini söyleyerek; 'Devletimiz bunu yapmaya muktedirdir. Son yılların en kötü alışkanlıklarından biri hiç kuşkusuz hastanelerde doktorlara uygulanan şiddet olaylarıdır. Sadece doktorlara da değil, bütün sağlık çalışanlarına yönelik uygulanan şiddet ne yazık ki çığırından çıkmış durumda. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuba Çıkmaz'ın maruz kaldığı şiddet olayını kınıyorum ve yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Memleketimin güzel insanlarının hizmetine kendini adayan Dr. Tuba kardeşim ve diğer sağlık çalışanları yalnız değildir. Şerefli Türk milletinin mensubu olan biz alperenler, Dr. Tuba hanım ve sağlık çalışanlarının yanındayız. Aziz milletimize hizmet edenlere saldıranlar bize saldırmış gibidir. Savcılık, Emniyet teşkilatımız ile bu olayın üstesinden gelineceğine inanıyorum. Olayın failleri en ağır cezaya çarptırılsın. Bu saldırı aynı zamanda Türk milletine yapılmıştır' dedi.