Romanlara dilinden seslendi: Çıngar Namangava

Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turan Şallı, bazı roman dernek ve federasyon başkanlarının birbirlerine karşı suçlamalara varan tartışmalarının kaygı verici olduğunu belirterek, 'Bu durum Roman STK'lar için hoş olmayıp, Roman dernekleri birbirleri ile kavga ediyor görüntüsü vermekten başka bir işe yaramayacağını görmek gerekir. Çıngar Namangava (Romanesçe: Kavga istemiyorum)' dedi.

TAKİP ET

Edirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turan Şallı, son günlerde özel televizyonlardan ve sosyal medya üzerinden bazı dernek ve federasyon başkanları birbirlerine yönelik hoş olmayan söylem ve birbirlerini suçlamalara varan tartışmaları kaygı verici duruma geldiğine dikkat çekerek, 'Bu durum Roman STK'lar için hoş olmayıp, Roman dernekleri birbirleri ile kavga ediyor görüntüsü vermekten başka bir işe yaramayacağını görmek gerekir. Sonuç olarak Roman STK'ların niteliksiz ve işe yaramayan dernekler olduğu göze çarpar. Kamunun derneklere olan güvensizliğini daha da artırır' dedi.

'Başkanlarının dertleri Romanlar değil'

Eskiden siyasetçiler Roman mahallelerine iner, Romanların oylarını almak için çeşitli vaatlerde bulunurlardı diyen Şallı, 'Şimdilerde yerel seçime iki ay kala Roman derneklerinin çoğu siyasi partilerde işbirliğine girip Romanların oylarını partilerine kazandırmanın telaşı içindeler. Kimi ileride milletvekili olabilme veya belediyelerde sandalye kapma peşinde. Asıl mesele; hedeflerine ulaştıklarında Romanlara olumlu yansımalar yaratabilme şansları olabilecek mi? Bunun yaşanmış örneklerine bakıldığında pek mümkün görünmüyor. Görünen, bir yerlere gelenin ekonomik yaşantısının değiştiğidir. Açık net bir şekilde ifade ediyorum. Genel olarak Roman dernek, federasyon konfederasyon başkanlarının dertleri Romanlar değildir. Kendilerine siyasette alan açmak, cebini doldurmanın peşinde olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Hatta siyasi parti bile hikâye' diye konuştu.

'Romanlara değil, partilere çalışıyorlar'

31 Mart 2019 yerel ve mahalli seçimlere iki ay kala sosyal medyada da görüldüğü gibi Roman dernek başkanlarından çoğu harıl harıl çalıştığı dile getiren Şallı, 'Başkanlardan il il, ilçe ilçe gezenler var. Yolları açık olsun. Roman sivil toplum örgütlerinin geneli demokratik bir düzende Romanların hak temelli çalışmalarında yerini alamadığı görülmektedir. Roman vatandaşlara yönelik sosyal politika üretmek değil, kendi çıkarlarına yönelik politika ürettiği bilinen bir gerçektir. Siyasette var olmak isteyen arkadaşlar önce şunu bilmelidir. Federasyon, konfederasyonları kendi aralarında kümelenmiş olup, Roman toplumunun sorunları ile ilgilenmeyi bırakmış, özünden kopmuştur. Partiler bu kişilere yer verecek mi? Partilerin aradığı özellikler bu kişilerde var mı? Eğitim, deneyim, liyakat gibi. Hiç kimse büyük hayale kapılmasın arkasında çok büyük bir Roman vatandaş kitlesi yok ise, hayal kırıklığına gireceği gerçeğini göz ardı etmemek gerekir. Özellikle federasyonlar ve konfederasyonlar arasındaki kısır çekişmeleri, liderlik yarışlarının altında 'ben olma' isteğinden kaynaklandığını herkes görüyor. Üzücü olan şudur; yoksulluğun, sosyal dışlanmanın ağır yükü altında ezilen Romanların durumu ortada iken, işimiz çekişmek, didişmek dernek başkanlarının özel yaşamını çekiştirmek hoş olmadığı kadar ahlâkide değildir. Dedikodu, hasetlik, fesatlık yerine birlikte mücadele etme yolunu bulmamız gerekir. Herkes kendi bölgesinde iyi çalışmalar üretmelidir' şeklinde konuştu.

'Bir örneği İstanbul'da yaşandı'

Bu açıklamalara ilişkin bir örnek vermek istiyorum diyen Şallı, 'Aklıma İstanbul'daki teneke mahalle geldi. İstanbul'da hiçbir Roman derneği veya federasyon başkanı 18 Roman aileye sahip çıkmadı. Sağır sultan duydu. İstanbul'daki Roman dernekleri mi duymadı? Bu ailelere İstanbul'da Roman olmayan bir bayan sahip çıktı. Davamız Roman davası, hizmet davası diyen Roman dernek başkanı arkadaşlar kusura bakmasınlar kimse inanmıyor. Nedeni; hak temelli çalışmalar yerini siyasi partilere odaklamaya döndü. Sayenizde bu güven kaybedildi. Bundan sonra hiç olmaz ise; dedikodu, hasetlik, fesatlıktan vazgeçilsin. Parti siyaseti bugün var, yarın olmayacak. Atı alan Üsküdar'ı geçecek. Siyasette hedefini bulamayanlar küsecek. Dernek başkanları eleştiriye açık olmalıdır. Ahlâki terbiyeden uzaklaşılmasın. Sosyal medya ve televizyon kanalları üzerinden tartışma asla olmamalıdır. Doğru ve dürüst olun. Birbirinize kötü söylemlerde bulunmayın ki, yarın birbirinizin yüzüne utanmadan bakasınız' dedi.