Pascal'dan alıntıyla başladı

Edirne Barosu Konferans Salonu'nda Irmak Alper için düzenlenen törene, Baro Başkanı Av. Alper Pınar ve yönetim kurulu üyeleri ile Irmak Alper'in ailesi, arkadaşları ve meslektaşları katıldı.

'Yeni bir adalet savaşçısı'

Törende konuşan Baro Başkanı Alper Pınar, Irmak Alper'in Av. Aysel Dinç'in yanında tamamladığını anımsatarak, 'Kendisinin mesleğini icra ederken göstermiş olduğu titizliği ve mükemmeliyetçiliği staj döneminde sevgili kardeşimize verdiğine eminiz. Bu nedenle çok verimli, başarılı bir staj dönemi geçirdiğine eminiz. Irmak Alper'i, yemin töreninden sonra Edirne Barosu'na yeni bir adalet savaşçısı kazandırmış olmamanın mutluluğu ve gururu içerisinde karşılayacağız. Mesleğini icra ederken her zaman onun yanında olacağız. Hep söylediğimiz bir şey var; avukatlık mesleği çok özel ve önemli bir meslek. Ve bunu icra ederken avukatlık meslek ilke ve kurallarından, dürüstlükten doğruluktan ve etik değerlerden asla ayrılmayacağına olan inancımız tamdır' şeklinde konuştu. Alper'e meslek hayatında başarılar dileyen Pınar, 'Ailesini kutluyorum. Bugün en büyük gurur onların' dedi.
Pascal'dan alıntı

Pınar konuşmasının ardından, Alper'e avukatlık yeminini ettirdi. Yeminin ardından Alper'e cübbesini Başkan Pınar ve Av. Aysel Dinç birlikte giydirdi. Cübbesini giyerek, avukatlık ruhsatını teslim alan Alper'i Edirne Barosu Yönetim Kurulu üyeleri tebrik etti. Alper, yeminin ardından konuşmasında stajını yanında tamamladığı Av. Aysel Dinç'e, 'hem arkadaşım hem öğretmenim' olarak nitelediği Av. Büşrahan Altun'a, ailesine, arkadaşlarına ve tüm katılımcılara teşekkür ederek, konuşmasını Fransız düşünür Blaise Pascal'ın 'Adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adil olması gerekir' sözüyle tamamladı.
'Virüs bulaştı'

Alper'in stajını yanında tamamladığı Av. Aysel Dinç de, Alper'in staj döneminde teorik bilgisini, pratikle pekiştirdiğini ifade ederek, Alper'in başarılı bir staj dönemi geçirdiğini ifade etti. Dinç, sözlerine şu şekilde devam etti; 'Bizlerde (avukatlarda) özelikle bir virüs vardır. İçimize işlediğinde bırakamazsınız belki ölünceye kadar. Bu adliye koridorlarına sanki aşık olursunuz. Her şeyden önce işinizi düşünürsünüz. Sanıyorum bizimle koştururken bu virüs ona bulaştı. Herkese bulaşmıyor ama ona bulaştı. Ve ben çok mutluyum.'
'Hukuk savaşçıları'

Avukatları hukuk savaşçısı olarak niteleyen Av. Dinç, 'Hukuk devletinin kuralını uygulamak ve taviz vermemek için biz avukatlar çalışmak zorundayız. Bu devletin, bir hukuk devleti olarak kalması için bize Irmak ve onlar gibi, havlu atmayan, düşünen, yorum yapan, talep edip, ısrarla bas bas bağırıp içtihatlar oluşturan, '˜Bu yanlıştır' deyip düzeltecek avukatlar lazımdır. Saç ayağının sanki önemsiz bir kısmı görülen avukatlık mesleği aslında sırtında çok büyük bir yük taşımaktadır. Bu devletin, hukuk devleti olarak kalması için üstlendiğimiz görev omuzlarımızda çok büyük bir yüktür. Ve bunu hakkıyla yerine getirecek insanları yetiştirmek zorundayız. Bunlara ben hukuk savaşçısı diyorum' dedi.
'Irmak da bir hukuk savaşçısı'

Avukatların elindeki kalemin Zülfikar olduğunu söyleyen Dinç, 'Eğer mücadele edersek, ütopik de olsa en iyi şekilde ulaşabileceğimiz hukuk devletine; en iyi şekilde yetiştirdiğimiz, bundan sonra yetiştireceğimiz, kalemini Zülfikar gibi kullanacak hukuk savaşçılarıyla bunu başarmak zorundayız. Son zamanlar da bunu savunacak olan sanırım avukatlardan başka grup kalmamıştır. O yüzden ben Irmak'ın hak ve hukuk alanında öyle bir savaşçı olacağını düşünüyorum. Çünkü ne kadar eksiği olursa olsun vazgeçmedi. Demek ki oldu. Üzgünüm, bu virüsü sanırım bulaştırdık. Artık ölünceye kadar iyileşmeyecek. Bir hukuk savaşçısı verdiğimiz için çok mutluyum. Yolu da bahtı da hak ve adalet yolunda açık olsun' ifadelerini kullandı.

'Adaleti gerçekleştirmek için savaşırız'

Dinç'in ardından Başkan Pınar'ın daveti üzerine konuşma yapan Av. İbrahim Karakoç da Irmak Alper'i ve ailesini kutladığını ifade ederek, şunları kaydetti: 'Biz adalet için savaşırız. Adaletin olmadığı yerde biz bunu gerçekleştirmek için mücadele ederiz. İnanın avukat olmasa bana göre hiçbir yerde adalet olmaz. Devletin memuru hakim savcı, görevini yapar ama devlet memurudur. Biz devlet memuru değiliz. Avukat kimsenin önünde cübbesini ilikleyemez. İstese de yoktur. Cebi de yoktur. Bunun bir anlamı var. Bizim amirimiz, patronumuz yok. Bize işveren de yoktur. Böyle bir meslek dünyada çok azdır. Bunun onurunu ve gururunun da bilmek lazım. Meslek, onur ve gurur mesleğidir.'
'Avukat asla eğilmez'

Sözlerine 'Avukat 1 rakamı gibi dik olur. Asla eğilmez' ifadeleriyle devam eden Av. Karakoç, 'Asla '˜C' harfi gibi olamaz, mümkün değildir. Çünkü avukatı eğdirecek hiç bir güç yoktur. Öyle bir şey ki bu meslek; evet, virüs diyelim artık kabul edelim içine işledikten sonra bu meslekten kurtuluş yok. Sorumluluk çok önemlidir, avukatlıkta. Avukatlık meraklı insan işidir. Avukatın da en büyük tutkusu meraktır. Kanunları öğrenir, uygulamaları bilir hep daima çalışır. İnanın, rahatını huzurunu düşünmez; davasını, adaleti düşünür. İşte böyle bir meslektir, avukatlık' şeklinde konuştu.

Törenin ardından avukat Irmak Alper'i tebrik eden ailesi, arkadaşları ve meslektaşları Alper ile birer hatıra fotoğrafı çektirdi.