Öztürk, avukatlık cübbesini giydi

Edirne Barosu Konferans Salonundaki törene, Baro Başkanı avukat Alper Pınar, yönetim kurulu üyeleri ile Öztürk'ün ailesi ve arkadaşları katıldı. Törende konuşan Başkan Pınar, kendi stajyerlik ve yemin törenini hatırlayarak, 'Kubilay'ın şu an içinde bulunduğu heyecanı anlayabilecek durumdayız. Karşınızda şu anda konuşma yapan avukat, aynı heyecanı duyan kalbi yerinden fırlayacak şekilde atan avukatla aynı' dedi.
'Dürüstlüğümüzü kaybetmeyeceğiz'

Öztürk'ün ailesini ve yanında staj yaptığı avukat meslektaşlarını da kutlayan Pınar, kendi staj döneminde üstatlarından öğrendiği avukatlık ilkelerini törene katılanlarla paylaştı. Pınar, 'Önce dürüstlüğümüzü kaybetmeyeceğiz. İnsanlığın ve avukat olmanın en büyük anahtarıdır. Artık dünyada sağ ve sol ideolojilerin önemini kaybettiğini çünkü bir yolsuzluk varsa solda da sağda da olduğunu, bir adaletsizlik bir haksızlık varsa hangi görüşte olursa olsun olduğuna şahit oluyoruz. O yüzden insanlar artık dürüst insanları, özü sözü bir insanları arıyorlar. Güveni kaybetmemek. Dolayısıyla ilk müvekkilimizin güvenini kaybetmemiz gerekiyor. En önemli unsurlardan bir tanesi bu. Müvekkil şunu bilmeli; '˜Benim avukatım para tahsil ettiği zaman bana bunu ulaştırır. Benim avukatım davasını takip eder, kaybetse bile benim için en iyisini en doğrusunu adaletli şekilde ve benim hakkımı sonuna kadar savunur şekilde yaptığına eminim.' Bu ilkeler çerçevesinde çalıştığı müddetçe Kubilay'ın da başarılı olacağından şüphem yok. Araştır, araştır, araştır. Tekrarla, tekrarla, tekrarla. Başarılı olmamız gereken ilkelerden bir tanesi ve günü en sevdiğim mottolardan biriyle tamamlıyorum; '˜Yorulmak ama her seferinde daha az hata yapmak' Evet hata yapacağız, hata yapmaya devam edeceğiz ancak her seferinde daha az hata yapacağız. Bunu yaparsak daha çok başarılı olacağız eminim' şeklinde konuştu.
'Bu yolda hiçbir zaman yorulmadım'

Pınar, konuşmasının ardından stajyer avukat Kubilay Öztürk'e yeminini ettirerek ruhsatını teslim etti. Yeminin ardından konuşan avukat Kubilay Öztürk ise, tüm katılımcılara teşekkür ederek, 'Kolay bir yol olmadı. Taşlı, engebeli, çok uzun bir yoldu. Ama hiçbir zaman yorulmadım. Keşke bu yola hiç adım atmasaydım da hiçbir zaman demedim. Karşıma çıkan her engel beni biraz daha güçlendirdi. Daha hızlanmama daha emin adımlarla yoluma yürümeme sebep oldu' dedi. Öztürk, bu yolda kendisine maddi ve manevi destek olan ailesine ve 'Yakın zamanda bir aileye daha sahip oldum' ifadelerini kullandığı Yavaş & Erduran Hukuk Bürosu'na teşekkür ederek, 'O kapıdan stajyer avukat olarak girdim. Ama hiçbir zaman alelade bir stajyer olarak nitelendirilmedim. Her zaman bir kardeşleri gibi davrandılar. Öncelikle avukat Mustafa Yavaş ve avukat Özden Erduran'a sonsuz minnetlerimi sunuyorum. Meslek hayatıma bu büroda devam edecek olmanın da gururunu yaşıyorum. İnşallah her zaman bu heyecanım içimde olur' dedi.
'Söz veriyorum'

Sözlerine 'Huzurlarınızda bir söz vermek istiyorum' diye devam eden Öztürk, 'Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin ilkelerine uyarak, karşıma gelen her vatandaşın dil, din, ırk, zenginlik gözetmeden, eşit davranarak, adalet duygusunun her zaman göz önünde bulundurarak, karanlıkta kalanlara umut ışığı olarak, mağdurun her zaman yanında durarak, her gün daha da heyecanlanarak mesleğimi sürdüreceğime söz veririm' şeklinde konuştu. Konuşmasını ünlü Fransız avukatın sözleriyle tamamlayan Öztürk, 'Görevimizi yaparken kimseye; ne müvekkile ne hakime hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızdaki kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üstü de tanımıyoruz. En kıdemsizinden en kıdemlisine veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar tarih boyunca köle kullanmadılar. Ama hiçbir zaman efendileri de olmadı' ifadelerini kullandı.
'Birlikte güzel şeyler başaracağımıza inanıyorum'

Öztürk'ün stajını yanında tamamladığı avukat Özden Erduran ise Öztürk ile gurur duyduklarını ifade ederek, 'Kubilay bizim yanımızda çalışmaya başladığı andan itibaren çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle, hırsıyla mesleğin ilke ve kurallarına uyacağını gösterdiği davranışlarıyla başarılı bir avukat olacağını en baştan beri bize hissettirdi. Ben bundan sonra büromuzda onunla birlikte çok güzel şeyler başaracağımıza inanıyorum. Verdiği sözü tutacağına da inanıyorum' dedi.
'O mesleğinin birinci gününde ben de birinci günündeyim'

Törenin sonunda Alper Pınar'ın daveti üzerine konuşan avukat İbrahim Karakoç, Pınar'ın yaklaşık 20 yıl önce yanında staj yaptığını anımsatarak, 'Benim yanımda staj yapan bir insanın baro başkanı olarak bugün burada bu konuşmayı yapması beni gururlandırdı. Kubilay kardeşimiz de bugün yemin ederek aramıza katıldı. Mesleğinin birinci yılının birinci gününde, ben de 52. yılımın birinci günündeyim. Eşitiz. Fransız hukukçusunun da dediği gibi '˜Aramızda yıllar da olsa ruhsatını aldığı an bizim gibi haklara sahiptir. Ben Kubilay kardeşimle gurur duyuyorum. Çok iyi bir avukat olacak çok iyi bir insan olacak. Şimdiden kutluyorum kendisini' dedi.
'Avukat olmadan adalet dağıtılamaz'

Avukatlığın rastgele çıkarılan bir kanunla yapılan bir meslek olmadığını ifade eden Karakoç, 'Avukatlık mesleği tabi hukukun içinde olan, adaletin avukatsız dağıtılamayacağının kesin ispatıdır. Avukat varsa adalet vardır. Avukat adalete giden yolu açan insandır. Eğer, toplumda bağımsız yargı varsa bağımsız avukat da vardır. Avukat olmadan adalet dağıtılamaz. Kubilay'ın aldığı ruhsatın anlamı budur. Ben 52 yıldır yapıyorum. Gurur duyuyorum. Bugün Kubilay ile de gurur duymaya başladım' şeklinde konuştu.