Nefes iyileştiriyor
Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gülnur Öztürk, düzenlediği nefesin iyileştirici gücü ile ilgili basın toplantısında solunum egzersizlerinin kardiyopulmoner uygunluk, bağışıklık fonksiyonu, psikolojik sağlık, stres, kaygı ve muhakeme, problem çözme ve karar verme gibi yürütücü işlevler üzerinde yararlı etkiler sağladığını açıkladı. Öztürk, solunum egzersizlerinin kalp atım hızını, tansiyonu ve stres hormonlarını düşürdüğünü söyledi.
Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Gülnur Öztürk, nefesin iyileştirici gücü ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanlık toplantı salonunda düzenlenen bilgilendirme toplantısında Öztürk, solunum egzersizlerinin kardiyopulmoner uygunluk, bağışıklık fonksiyonu, psikolojik sağlık, stres, kaygı ve muhakeme, problem çözme ve karar verme gibi yürütücü işlevler üzerinde yararlı etkiler sağladığını söyledi.
Öztürk, açıklamasında nefes almanın, insanın tüm yaşamsal faaliyetleri için çok önemli olduğunu belirtirken; 'Nefesi kısıtlamak, yaşamı kısıtlamaktır diyebiliriz. Nefesimiz ne kadar doğru ise yaşamımız da o oranda açık ve rahat olacaktır. Yapılan bilimsel çalışmalar gösteriyor ki nefesin ritmini değiştirmek beynin de ritmini değiştiriyor. Ayrıca değişik ruhsal durumlar da değişik nefes ritimlerini doğuruyor. Nefesin ritminin değiştirilmesi de değişik ruh hallerini açığa çıkarabilir. Bu nedenle nefesin alış ve veriş şeklini değiştirdiğimiz andan itibaren yaşamımız da değişebilir' ifadelerine yer verdi.
Nefes farkındalığını sağlamanın önemine dikkat çeken Öztürk; 'Çoğu zaman aldığımız nefes doğru ve yeterli bir nefes olmamaktadır. Nefesin sağladığı iyileştirici gücü kullanamamaktayız. Aslında kolayca öğrenilecek olan nefes teknikleri ile nefesin iyileştirici gücünü hayatımıza alıp nefesi doğru kontrol ettiğimizde, sinir sistemimiz üzerinde ve dolayısıyla zihin üzerinde de kontrol sağlamış oluruz' dedi.
'Tansiyonu düşürür'
Nefes alırken kalp atışlarının hızı arttığını, nefes verirken ise kalp atışlarının yavaşladığını belirten Öztürk; 'Kalp hızı değişkenliği sağlık, duygu durum/ruh hali ve adaptasyonun önemli göstergesidir. Solunum egzersizlerinin kalp atım hızını, tansiyonu ve stres hormonlarını düşürdüğü bilinmektedir. Solunum egzersizleri ile asıl uyarılmak istenen vagus siniridir. Yapılan çalışmalarda vagus sinirinin uyarılması ile zihinsel ve fiziksel sağlığın geliştirilmesi ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Vagus sinirinin aktivitesi doğru nefes teknikleri ile düzenlenebilir. Solunduğunda baskılanır, nefes verme ve yavaş solunum döngüleri sırasında kolaylaştırılır. Dolayısıyla solunum sırasında nefesin iyileştirici gücünü ortaya çıkarmak için nefes vermeye odaklanılmalıdır' sözlerine yer verdi.
'Beynimizi dinlendirebiliriz'
Solunum ritmi ile beyin ritminin değiştiğini söyleyen Öztürk; 'Beynimiz farklı durumlarda farklı frekanslarda beyin dalgaları oluşturur. Rüyasız uyku halinde delta dalgaları, derin meditasyon halinde ise teta dalgaları gibi düşük frekanslı dalgalar oluşur. Stresli durumlarda oluşan yüksek frekanslı dalgalarda uzun süre kalmak sağlık açısından olumsuz etki yaratabilir. Yapılan çalışmalar beyin dalgalarının solunum egzersizleri ile solunumun ritmine uygun olarak değişebildiğini göstermiştir. Solunum ritmini yavaşlatarak beynimizin dinlenebileceği yavaş frekanslara geçmesi mümkün olur' dedi.
'Nefes, burundan alınıp verilmeli'
İnsanların nefes alma ve verme şeklinin farkına vararak olması gereken solunum şekline çevirmesi gerektiğini söyleyen Öztürk; 'Birinci kural nefesin burundan alınıp burundan verilmesidir. Çünkü solunumun esas giriş yolu burundur. Böylece nefes burundan alındığında hava ısıtılır, nemlendirilir ve temizlenir. Hava akciğerlere kontrollü bir şekilde sunulmuş olur. Ayrıca burnun koku alma işlevi, çevre ve kendimizle olan ilişkimizi ve duygularımızı da etkiler. Burundan nefes alamamanın kalp hızı ve tansiyon üzerine olumsuz etki yarattığı da bilinmektedir. Bu nedenle iyi bir solunum için açık bir burun şarttır' ifadelerine yer verdi.
Sağ ve solun etkileri farklı
Sağ ve sol burun deliği solunumunun etkilerini açıklayan Öztürk; 'Sol burun deliği solunumu ile vagal tonusun aktive edilmesi ile kalp sağlığı üzerinde olumlu etki yarattığı, sağ burun deliği solunumunun ise sempatik tonusu arttırıp kalp sağlığını riske attığı gösterilmiş. Özellikle kalp hastaları ve tansiyon yüksekliği olan hastalarda sol burunla yapılan nefes çalışmalarının kalp hızını ve tansiyonu düşürebildiği gösterilmiştir. Ayrıca nazal döngünün beynin işlevlerini de etkileyebildiği keşfedilmiştir. Örneğin uyku problemi yaşayanlar eğer sağ yanlarına yatarlarsa sağ burun deliği tıkanır ve sol burun deliğinden nefes almak zorunda kalırlar. Sol burun deliği de parasempatik sistemi uyardığı için dinlenme- gevşeme durumu yaratacaktır ve daha kolay uykuya geçiş sağlayacaktır' dedi.
Burun nefesi egzersizlerinin etkileri
Zihnin ve sinir sisteminin dengelenmesinde kullanılacak yöntemlerden birinin de alternatif burun nefesi egzersizleri olduğuna dikkat çeken Öztürk; 'Her iki burun deliğinden sırayla, değişimli olarak yapılan solunum, beynin iki lobunun dengelenmesi amaçlanır. Çalışmalarda sol burun deliği daha açık deneklerde beynin sağ tarafının baskın ve yaratıcı testlerde daha başarılı olduğu görülmüştür. Sağ tarafı daha açık olanlarda ise sol beyin yarımküresi baskın ve sözel becerileri daha iyi bulunmuştur. Nefes egzersizlerinde ikinci kural, nefes alma işlevini kontrol eden solunum kası olan diyafram kasının kullanılmasıdır. Nefes egzersizlerinde omuz kuşağını ve göğüs kafesini kullanmadan sadece diyafram kasını kullanmak önemlidir. Nefes aldığımızda diyafram bir şemsiye gibi aşağı iner ve beraberinde akciğerleri de aşağı çeker, havanın içeri girmesini sağlar. Ayrıca aşağı inerken özellikle barsaklar olmak üzere karın içi organlarda, kalpte ve dolaşım sistemi üzerinde masaj etkisi yaratır. Bir pompa gibi çalışarak kan ve lenf sisteminin çalışmasını kolaylaştırır. Hareket sistemi açısından da büyük önem taşır çünkü omurga ile olan yakın ilişkisi nedeni ile bel sağlığına etki eder' sözlerine yer verdi.
'Vücut duruşu sağlıklı olur'
Solunumu güçlü olan kişilerin vücut duruşunun da sağlıklı olacağını söyleyen Öztürk; 'Diğer bir bakışla da sağlıklı bir omurga duruşu solunumu olumlu yönde etkiler. Diyafram hareketi ile doğrudan vagus sinirini de uyarmak mümkündür. Uyarılması sayesinde vücudun ihtiyacı olan dinlenme, iyileşme süreci başlatılmış olur. Kısaca solunum egzersizleri kardiyopulmoner uygunluk, bağışıklık fonksiyonu, psikolojik sağlık, stres, kaygı ve muhakeme, problem çözme ve karar verme gibi yürütücü işlevler üzerinde yararlı etkiler sağlar. Hastalık sahibi olan kişiler için de medikal tedaviye destek sağlaması açısından önemlidir. Doğru nefes tekniklerinin kişinin ihtiyacına göre belirlenebilmesi için uzman kişilerce değerlendirilmesi gerekir' dedi. Öztürk, Trakya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü'nün etkili nefes teknikleri ile ilgili danışmanlık verdiğini de açıkladı.