Müthiş hayvancılık önerisi

Yem bitkisi konusunda sıkıntı yaşayan hayvan üreticisine, bu noktada çözüm önerisi Edirne Merkez İlçe ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı Mustafa Suiçmez'den geldi. Suiçmez, köy meralarının bir bölümünün aile işletmelerine 'Sınırlı ve sorumlu' olarak 10-15 yıllığına tahsis edilip bu soruna çözüm olabileceğini söyledi. Suiçmez, bu öneriyi önümüzdeki günlerde yapılacak 'Tarım Şurası'na taşıyacaklarını belirtirken, bazı üreticilerden de bu fikre destek geldi.

TAKİP ET

Hayvancılık için zaman zaman saman ithalatı yapan ülkemizde, hayvancılık için yem bitkisinde sıkıntılar yaşanıyor. Üreticinin en büyük sorunlarından birisi olan girdi maliyetlerini düşürmek adına çözüm önerisi Edirne Merkez İlçe ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği (SÜTÜB) Başkanı Mustafa Suiçmez'den geldi. 150 bin büyükbaş hayvanın olduğu Edirne'de daha fazla yem bitkisi üretimi için çalıştıklarını anlatan Suiçmez, Edirne'de 580 bin dekar mera alanı olduğunu ve bunun yaklaşık 400 bin dekarının kullanılabildiğini ifade etti. Meralardan yeteri kadar faydalanamadıklarını anlatan Suiçmez, 'Mayıs-Haziran ayından sonra meralardan faydalanamıyoruz. Haziran'dan sonra meralarımızdaki otlar hemen kuruyor. Mera varlıklarımızı masaya yatırıp, sulanabilir hale getirmemiz lazım' dedi.

Meralar aile işletmelerine tahsis edilebilir

Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri ile muhtarlıkların devreden çıkarılmadan mera alanlarının aile işletmelerine tahsis edilme fikrini ortaya atan ve bunu önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek olan 'Tarım Şurası'nda önereceklerini belirten Suiçmez, 'Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bu konuda öneride bulunacağız. En azından bir-iki örnek olarak denemek lazım. Bu sistem bazı Balkan ülkelerinde uygulanıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlükleri ile muhtarlıklar aradan çıkarılmadan o köyde bulunan aile işletmelerine bu mera alanlarının bir bölümünü 10-15 yıllığına sınırlı ve sorumlu olacak şekilde, yem bitkisi ekmek kaydıyla tahsis edilebilir' dedi.

Böylelikle hayvancılık üretiminin büyüyebileceğini kaydeden Suiçmez, 'Mera ıslahları da kolaylaşacak, sadece Mayıs ve Haziran ayında yararlanan meralardan 7 ay boyunca yararlanabilir. Böylelikle meralardaki otlar balya yapılınca saman ithalat derdi de minimuma iner' diyerek ülkedeki diğer ilgili sivil toplum kuruluşlarından da destek istedi. Suiçmez, 'Hayvancılığın temel taşlarından biri meralardır. Meralardan iyi verim alabilirsek kaba yem ihtiyacını buralardan karşılayabiliriz. Kaba yemde, özellikle süt hayvancılığının bir numaralı ihtiyacıdır. Sayın Valimizin Edirne'ye gelmesiyle ciddi bir bakış açısı geldi. Meralarda göletler yapılmaya başlandı. 15-20 tane bu yıl içerisinde meralara yapılan gölet var. Bu göletler sayesinde hem hayvanların su ihtiyacı karşılanıyor hem de çevresi daha yeşillik oluyor. Sayın Valimiz de birebir konuyla ilgileniyor. Önümüzdeki yıl da bu çalışmalar devam edecek. Bu kadar mera varlığımız olmasına rağmen, biz bu meralardan ihtiyacımız olan seviyede kaba yem ihtiyacını karşılayamıyoruz. Bunun birçok nedeni var. Yağmurlar kesildiğinde meraların üzerindeki ot bitkisi yanıyor; böyle olunca da hayvanlar istediği şekilde otu alamıyor. İkinci olarak da meralardan ot biçme alışkanlığımız yok, böyle bir planlama da yok. Sadece hayvanları meraya salıyoruz; otlayıp, geri geliyorlar. Oysa bu otlar biçilip balya yapılarak, köylerde bulunan üreticilere cüzi bir ücretle verilebilir. Tarım İl ve İlçe Müdürlüklerimiz belirli bir program çerçevesinde, Muhtarlıklarımızla beraber mera ıslah çalışmalarını yapıyorlar. Ama ıslah yapıldığında yalnızca sanayi gübresi atılıyor. Bu ıslah çalışmalarının sadece bir kalemidir. Bu gübre yıllar boyunca atıldığında meralar belli bir oranda zarar da veriyor. Bizim bu konudaki önerimizde; mevcut mera varlıklarımızı masaya yatıralım ve sulanabilir olanları sulayalım diyoruz. Haziran ayında yağışlar kesilip sıcaklıklar arttığında o meraları sulanabilir hale getirelim. Bu konuyla ilgili Bakanlığımıza yazı yazdık, Tarım İl Müdürlüğüyle görüşmeler yaptık, hatta önümüzdeki aylarda toplanacak Tarım Şurası'nda görüşülmek üzere önerilerimizi de sunduk. Mera konusunda en önemli ve can alıcı nokta, Tarım İl Müdürlükleri ve Muhtarlıklarla yapılan ıslah çalışmalarından ziyade; artık bu meralar müdürlüğün ve muhtarlıkların denetiminde işletme bazlı ıslah pozisyonuna geçilmesi gerekiyor. Örneğin; A köyünde 10 tane işletme var, 3 bin dönüm de mera var. O işletmelere bu meralar sınırlı tahsis edilebilir. Yani bir üreticiye; '˜Senin 50 tane hayvanın var. Ben sana 200 dekar merayı 10-15 yıllığına tahsis ediyorum. Yem bitkilerinin haricinde hiçbir şey üretmeyeceksin. Burasının sulamasını sen yapacaksın, karaçalısını sen bitireceksin, biçimini yapacaksın. Biz de bunu denetleyeceğiz. Eğer şartların dışına çıkarsan ceza keseceğiz.' denilebilir. Böyle bir çalışma yapıldığı takdirde, birkaç yıl içerisinde kaba yem açığı iyice minimize olur. Eğer hayvancılığı üretici yapıyorsa, kendi çayırına özel gösterdiği kadar tahsis edilen meraya da özen gösterecek. Sorumlu, sınırlı, şartlı tahsis olduğunda üretici de üzerine düşeni yapacaktır. Bu uygulama hayvancılığın geleceğini teşkil edecek kadar önemli bir kriter. Hırvatistan'da bu sistem uygulanıyor; birebir gördüm. Bu program uygulamaya konulduğu takdirde, üreticinin büyük bir bölümünün kaba yem ihtiyacı kalmayacaktır. Dolayısıyla işletme bazlı mera ıslahı çok büyük önem teşkil ediyor. Meralar aile işletmelerine tahsis edildiğinde; hem meralar bakımlı ve sağlıklı hale gelecek hem de üreticinin maliyeti düşecek. Maliyetler düşünce, uzun vadede ufak çağlı aile işletmeleri üretimden kaçmayacak. Süt hayvancılığında kaliteli kaba yem yetiştirildiğinde maliyet çok fazla düşer. Tahsislerde öncelik ufak çaplı köylerde faaliyet gösteren işletmelere verilmeli. Çünkü bu insanları köylerde tutmamız gerekiyor. Tabii bu uygulama ancak Bakanlığımız tarafından yapılabilir. Bakanlığımıza da çeşitli yollarda bu durum aktarıldı; onlar da bu uygulamaya sıcak bakıyor. Önümüzdeki süreçte faaliyete geçmesini bekliyoruz' ifadelerine yer verdi.

Meralardaki otların biçilmesi

Suiçmez'in bu önerisine bazı üreticiler de destek veriyor. Edirne'nin Süloğlu Demirhanlı İlçesine bağlı Demirhanlı Köyü muhtarı Ahmet Tuna, bu fikri desteklediklerini söyledi. Özellikle süt hayvancılığı için meraların hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Tuna, kendi köyünde uyguladığı projeden şöyle bahsetti: 'Köyümüzde muhtarlık olarak meralardaki otları biçtirdik ve 8 bin balya yaptırdık. Bunu da halkımıza satarak gelir elde ettik ve köyümüze gelir elde ederek, eksiklerimizi gidermeye çalıştık. Hayvan üreticisine destek olduk. Meraların aile işletmelerine şartlı olarak tahsisi hayvancılığı geliştirir' dedi.

Valiye teşekkür

Meralara bakışın son dönemde değiştiğini anlatan Edirne Merkez İlçe ve Süloğlu Süt Üreticileri Birliği Başkanı Suiçmez, bazı köylere yapılan 15-20 adet gölet için Edirne Valisi Ekrem Canalp'e teşekkür etti. Çataklardan akan yağmur sularıyla oluşturulan bu göletlerin büyük faydası olduğunu aktaran Suiçmez, başka köylerde de yapılması için talepte bulunduklarını söyledi.