Meme Kanserini Yendi ve Hayatına Yeni Bir Başlangıç Yaptı

Edirne'de yaşayan 61 yaşındaki Meltem Atak, kendi kendine yaptığı bir meme muayenesi sonrası hayatını değiştiren bir yolculuğa adım attı. Eline gelen bir sertlikten şüphelenerek hastaneye başvuran Atak, ücretsiz yapılan tarama testlerinin ardından meme kanseri teşhisi aldı. Ancak erken teşhis sayesinde kanserle olan mücadelesinden galip çıkan Atak, bu süreci hayatında yeni bir başlangıç olarak değerlendirdi.

TAKİP ET

Emekli olduktan sonra iki çocuğuyla birlikte sakin bir yaşam sürdüren Meltem Atak, kanser teşhisini aldıktan sonra hemen tedaviye başladı. Doktorlarının önerisiyle ameliyat olmayı kabul eden Atak, Edirne Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirilen operasyonla sağ göğsündeki kitle alındı. Ameliyatın ardından tedavisine Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Balkan Onkoloji Servisi'nde devam eden Atak, 4 seans kemoterapi ve 1 ay boyunca radyoterapi aldı.

Bu zorlu tedavi sürecine rağmen güçlü durmayı başaran Atak, kanserle mücadelesini bir motivasyon kaynağına dönüştürdü. Tedavi sürecinde çeşitli hobi kurslarına katılmaya başlayan Atak, el emeğiyle yaptığı ürünleri üretmeye ve satmaya başladı. Bahçesinde kurduğu atölyede ürettiği el işleri ile hem ev ekonomisine katkıda bulunuyor hem de çevresine ilham veriyor.

Meltem Atak, yaşadığı bu sürecin önemini anlattı.

Atak, erken teşhisi önemine değinerek şu ifadeleri kullandı:

"Kendi kendime yaptığım basit bir kontrol hayatımı kurtardı. Erken teşhis, tedavi sürecinde çok önemli. Şimdi sağlığımı geri kazandım ve hayatıma yeni bir anlam katıyorum. Ürettiğim ürünlerle hem kendimi iyileştiriyorum hem de çevremdekilere örnek oluyorum."

Atak, özellikle kadınlara erken teşhisin ne kadar önemli olduğunu vurgularken, düzenli kontrollerin ve tarama testlerinin hayat kurtarıcı olduğunu belirtti. Kazandığı zaferin ardından, üretmeye devam ederek yeni bir yaşam kuran Meltem Atak, mücadele azmiyle herkese örnek oluyor.

Bu süreçte hiçbir zaman ben hastayım demediğini ve 'Zaten o bana hiç uğramadı' felsefesiyle moralini her zaman yüksek tuttuğunu söyleyen Atak, tedavi süreci boyunca hem beslenmesine dikkat ettiğini hem de stresten uzak durduğunu aktardı.

Çeşitli kurs ve etkinliklere katıldığını ve bu sayede keyifli vakit geçirerek moralini yüksek tuttuğunu dile getiren Atak, edindiği hobilerin de hastalığı yenme sürecinde çok iyi geldiğini söyledi.

Gittiği kurslarda çok farklı bir yeteneği olduğunun da ortaya çıktığını söyleyen Atak, "Hastalığım olmasaydı belki hiç bu şekilde güzel işler yapamazdım. Çeşitli teknikleri öğrendim. Kilim dokuma takıyı öğrendim. Annemden kalan hatıra boncukları kolye haline getirdim. Eşimi-dostumu küçük hediyelerle sevindirmeyi öğrendim. Bu el emeği ürünleri satarak ev ekonomime katkı sağlayacak imkanım da oldu. Hastayım deyip bir kenara çekilmedim. Çünkü biz kadınlar güçlüyüz. Böyle hobilerle, kurslarla ve bize sağlanan imkanlarla bu süreci atlatmak daha da kolay oluyor" dedi.

Bu süreçte kuaföre gidip saçlarını kazıttığını ancak peruk takmadığını söyleyen Atak, " Evde tülbent taktım. Yüreğimi hiç çürütmedim. Giden saçım olsun dedim. Tıp her şeyin üstesinden gelebiliyor. Bize verilen eğitim ve bilgilendirmeleri hiç kaçırmayalım. Yaşanacak sonucu iyi hale getirmek de insanın kendi elinde olan bir şey" dedi.

Erken teşhis ve tedavinin önemine değinen Atak, tüm kadınlara hastalığı kabul etmemeleri ve ücretsiz kanser taramalarına katılmaları çağrısında bulundu.

KUMRU ÖNGÜN